Yapay Zeka ile Geliştirilen Deepfake Tehlikesine Karşı Dijital Okuryazarlık Eğitimi Şart!
Eğitim, sağlık, teknoloji veya savunma sanayii gibi birçok sektörün büyümesine önemli derecede katkı sağlayan yapay zekânın kullanımı yaygınlaştıkça bazı olumsuzlukları da beraberinde getiriyor. Dijital Pazarlama Okulu Kurucusu Yasin Kaplan konuyla ilgili konuştu.
Gelişmelerden anında haberdar olmak için Google News'te Paradurumu'na abone olun
Paradurumu'na Google News'te abone olun
Abone OlYapay Zeka ile Deepfake Tehdidi Büyüyor!
Son yıllarda hızla gelişen yapay zekâ teknolojisi birçok sektörde önemli yenilikler ve verimlilik sağlıyor. Eğitim, sağlık ve finans gibi alanlarda işleri kolaylaştıran bu teknoloji aynı zamanda dijital dünyada önemli değişimlere öncülük ediyor. Ancak her yeni teknolojide olduğu gibi yapay zekâ da bazı olumsuzlukları beraberinde getirerek birçok kişinin mağdur olmasına neden oluyor.
Özellikle 40-75 yaş aralığında bulunan kesimi dolandırmak amacıyla deepfake içeriklerinin yaygın olarak kullanıldığını söyleyen Dijital Pazarlama Okulu Kurucusu Yasin Kaplan sahte ile gerçeği ayırmanın yollarını anlattı. Kaplan, “Dijital pazarlama araçlarının da kullanılarak sponsorluklu içerikler veya kişiselleştirilmiş mesajlar ile dolandırıcılık yöntemleri daha da geniş kitlelere yayılıyor. Dijital okur yazarlık eğitimlerinin zorunlu hale getirilerek bu konudaki farkındalığın artırılması hayati önem taşımaktadır” açıklamasında bulundu.
"Teknoloji kullanımında etik ve güvenlik bilincini artırmak toplumsal bir sorumluluktur."
Sahteyi Gerçekten Ayırmanın Yolları
Kaplan deepfake içerikleri anlamanın püf noktalarını şöyle sıraladı:
“Sahte bir videoyu tespit edebilmek için bazı kritik detaylara dikkat edilmelidir. Örneğin göz kırpma sıklığındaki anormallikler, doğal olmayan göz hareketleri, beden dili ve konuşma arasında görülen uyumsuzluklar, ağız çevresindeki bulanıklıklar, ses tonundaki mekaniklik ya da dalgalanmalar gibi işaretler sahte bir videoyu ele verebilir. Ayrıca ışık ve gölge detaylarındaki uyumsuzluklar da dikkat edilmesi gereken önemli göstergelerdir. Bu tür farkındalıklarla sahte içeriklerin etkisini azaltabiliriz. Bu tür dolandırıcılıklar yıllardır karşılaştığımız eski yöntemlerdir, ancak yapay zekâ sayesinde bu teknikler daha kolay, ucuz ve iknâ edici hale geliyor. Yapay zekâdaki hatalar çok detaylı incelendiğinde farkedilir. Aşırı kusursuz ve pürüzsüz görseller ve içerikler gördüğümüzde de yapay zekâ olduğunu anlamamız gerekir. Aynı zamanda bu tarz içerikler gördüğümüzde hayatın doğal akışını unutmamak gerek. İçerik ile karşılaştığımızda doğrudan kişiyi aramalıyız. Sosyal medya platformlarında karşınıza çıkan içeriklerde dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta ise yönlendirme yapılan bağlantılardır. Reklam veya içerik olarak görünen videolar genellikle finansal veya kişisel bilgilerinizi ele geçirmeyi amaçlar. Bu nedenle yönlendirme yapılan sayfanın alan adı kontrol edilmelidir. Alan adının resmi bir siteye ait olup olmadığına dikkat edilmelidir. Finansal veya kişisel bilgilerin istendiği durumlarda bu bilgilerin paylaşılmaması konusunda özen gösterilmelidir.”
Yapay zekâ ile dolandırıcılık yöntemlerinin bir üst seviyeye taşındığını anlatan Kaplan, “Dijital okur yazarlık eğitimi ile bu konudaki farkındalığın artırılması gerekiyor. Yapay zekâ araçlarını tanımadan ve nasıl çalıştığını anlamadan bireylerin bu tür dolandırıcılıklara karşı savunmasız kalmaları kaçınılmaz. Genç neslin yanı sıra özellikle 40-75 yaş arası hedef grubun zorunlu olarak eğitim alması gerekiyor” diyerek sözlerini tamamladı.