Perakende sektöründe gelişim için 14 trend
Good Innovation Araştırma Merkezi, perakendenin sürdürülebilir yolculuğunda nasıl başarılı olabileceği ile ilgili tüm detayları masaya yatıran perakende raporunu yayınladı. Raporda perakende sektörünün gelişimine dair 14 trende yer verildi. İşte mağazalara kazandıracak o trendler:
Gelişmelerden anında haberdar olmak için Google News'te Paradurumu'na abone olun
Paradurumu'na Google News'te abone olun
Abone OlDijital olarak yerel markalar perakende rekabetini artırmaktadır.
Tüketiciler yüz yüze deneyimlerin özlemini çekmektedir. Bu nedenle perakende firmaları lojistik açıdan zor olmasına rağmen deneyimsel perakendeye yatırım yapmaktadır.
Artan dijital reklam maliyetleri birçok markanın müşteri edinme maliyetlerini düşürmek için reklam biçimi olarak fiziksel perakendeye yönlendirmektedir.
Kısıtlamaların ardından mağazaların yeniden açılması ve tüketicilerin yüz yüze deneyimlere olan talebinin artmasıyla mağaza içi alışveriş yeniden hız kazanmaktadır.
Pandemi ile birlikte müşteri deneyimleri farklılaştı ve çok kanallı alışveriş deneyimi ön plandadır. Bunun sebebi tüketicilerin markalarla birden çok kanal üzerinden bağlantı kurmasıdır. Satın alma yolculukları herhangi bir kanaldan başlayıp başka bir kanalda sonlanabilmektedir. Bu nedenle perakende firmaları rekabetçi kalabilmek için bu alana önem vermektedir. Burada firmalar kanallar arasında tutarlı bir deneyim sağlamaktadır.
Tüketici ve çalışan beklentileri, markaları perakende personelinin rolünü yeniden düzenlemeye yönlendirmektedir. Tüketici beklentileri her zamankinden daha yüksektir. Bu durum mağaza çalışanı için daha fazla sorumluluk gerektirmektedir. Diğer yandan perakende çalışanları daha yüksek ücret ve daha fazla fırsat talep etmektedir. Bu nedenle markalar çalışanları çekmek ve elde tutmak için markalar mağaza personelinin rolünü ve ücretlerini yeniden tasarlamaları gerekmektedir.
Markalar, personelin tüm temas noktalarında tutarlı bir müşteri deneyimi sunmasına yardımcı olmak için çalışan eğitimine ve teknolojiye yatırım yapmaktadır.
Tüketicilerin temassız perakende deneyimi talepleri artmıştır. Böylelikle ödemesiz mağazalar, hızlı ve otonom teslimatlar ana akım haline gelmiştir.
Toplumdaki büyük sorunlara farkındalık yaratmak ve çözüm getirmek için perakendecilerin ve markaların işbirlikleri ön plana çıkmaya başlamıştır.
Otonom teknoloji perakendecilerin iş yapış biçimlerine ve işgücü sıkıntısına yardımcı olmaktadır. Örneğin sipariş takibini kolaylaştırmak, müşteri sadakat programlarını yönetmek, müşterilerle iletişim kurmak ve personel boşluklarını doldurmak gibi konularda otonom teknoloji kullanılmaktadır.
Perakendeciler müşterilerine sanal deneyimler yaratmak için çeşitli faaliyetlerde bulunmaktadır. Her 3 perakendeciden en az bir tanesi 2022 yılında canlı akış alışverişine yatırım yapmayı; perakendecilerin %30’u ise sanal gerçeklik alışverişini hayata geçirmeyi planlamaktadır.
İnteraktif perakende deneyimleri yeni bir çağ açmaktadır. Burada sosyal satışlar ön plandadır. Çünkü müşteriler sosyal medya aracılığıyla daha rahat ürün satın almaktadır ve bu platformlar aracılığıyla etkileşim kurmanın yeni bir yolunu oluşturmaktadır. Örneğin Instagram’da satış yapmak, çevrimiçi bir mağaza açmak gibi müşterilerin değişen ihtiyaçlarını karşılamanın çeşitli yolları denenmektedir.
Hızlı teslimat ve aynı gün teslimat seçenekleri sunan perakendeciler rakiplerine göre büyük bir avantaj elde etmektedir.
Perakendeciler teknolojik gelişmeler sayesinde yeni ödeme sistemlerini tüketicilere sunmaya başladı. Şimdi al sonra öde, tek tıklama ile ödeme gibi ödeme seçenekleri görülmektedir.
Giderek artan genç alışveriş düşkünü nüfusu, sosyal ve çevresel sorumluluğu günlük iş modellerine yerleştiren perakendeler daha rekabetçi olmaktadır. Özellikle sürdürülebilirlik Z jenerasyonu için önemli bir konu ve perakendecilerin sürdürülebilir iş modelleri ile ürün tedariki, paketleme ve teslimatla ilgili değişen beklentilere karşılık vermesi kritik bir öneme sahiptir.