Devrimci ruhlar, mavi ev ve bir romantik ilişki
"Troçki ve eşi Sedova, Frida ve Diego’nun sonradan müzeye dönüştürülmüş ve her yıl iki milyon kişinin ziyaret ettiği “ Mavi Ev – Blue House” olarak adlandırılan evlerine misafir olarak yerleşirler."
Gelişmelerden anında haberdar olmak için Google News'te Paradurumu'na abone olun
Paradurumu'na Google News'te abone olun
Abone OlDaha ilk gençlik yıllarında devrimci ruhu taşıyan, Komünist Partiye üye olan, Latin Amerikalı genç kadın, hayranı olduğu, Bolşevik siyasetçi, Marksist devrimciyi karşısında gördüğünde nasıl heyecan dolu anlar yaşadığını tahmin edebilirsiniz.
Kimdi bu Marksist teorisyen ve devrimci adam, rahatlıkla tahmin edeceğiniz gibi Ekim 1917 Bolşevik ihtilalinin önde gelen isimlerinden Lev Troçki ( Leon Trotsky 1879 – 1940 ) idi. Lenin’in 1924 yılındaki ölümünden sonra partinin elinde tüm yetkileri toplamaya başlamış olan Stalin ile giriştiği iktidar mücadelesinde giderek güç kaybetti ve elinde bulunan tüm yetkileri kaybetti. Bunun sonucu olarak 1928 de Kazakistan’da başlayan sürgün hayatı 1929-33 yılları arasında Türkiye’de devam etti.
Bir suikast kurbanı olmaktan korkan Troçki en güvenilir yer olarak gözlerden ırak Prinkipo'yu (Büyükada) mesken tutar ve fasılalarla tam 4,5 yıl Büyükada'da kalır. Büyükada'da kiraladığı Arap İzzet Paşa köşkü hem karadan hem denizden korunaklı bir yerdedir ve Türk hükümeti de bu davetsiz misafirin başına bir şey gelmemesi için azami dikkat gösterir. Troçki teorik olarak hayatının en verimli yıllarını İstanbul'da geçirir.
Büyükada’da bulunduğu süre içinde, kitaplarını yayımlamasına da izin verilir. Kaldığı yer çok sıkı güvenlik önlemleriyle korundu. Düzenli olarak balığa çıkar, yemek seçmez, sigara içmez, yanında da içilmesine izin vermezdi. Sakin bir hayat sürdü, bu sırada bazı hatıra ve düşüncelerini kaleme aldı ve yayınladı..
Troçki’nin Büyükada’da kaldığı ev 1929 - 1933
Aldığı vizeyle 1933 temmuz ayında İstanbul’dan ayrılarak Fransa’ya giden Troçki burada 2 yıl kaldı ve sınır dışı edildi. Akabinde Norveç’e gittiyse de burada da 2 yıl kaldıktan sonra terk etmek zorunda kaldı.
Meksika Günleri ve Frida Kahlo ile İlişkisi
Meksikalı ünlü ressam Frida Kahlo ( 1907 – 1954 ) ve eşi Diego Rivera ( 1886 – 1957 ) , Komünist partinin üyeleriydi. Rivera, hem Kahlo'nun hem de kendisinin izlediği "Troçkizm"in kurucusunun sürgün edildikten sonra ülkeye sığınmasına izin vermek için Meksika hükümeti nezdinde yaptığı girişimler başarıyla sonuçlanmıştı. Ve takvimler 9 ocak 1937’yi gösterdiğinde Meksika topraklarına ayak basıyordu Troçki.
Troçki ve eşi Tampico Limanı / Meksika varışında etrafı polislerle kuşatılmış şekilde, yanlarında Frida Kahlo ve Diego Rivera - What Really Led To Frida Kahlo's Affair With Leon Trotsky (grunge.com)
Troçki ve eşi Sedova, Frida ve Diego’nun sonradan müzeye dönüştürülmüş ve her yıl iki milyon kişinin ziyaret ettiği “ Mavi Ev – Blue House” olarak adlandırılan evlerine misafir olarak yerleşirler.
Mavi Ev ( Blue House ) - Bugün müze olarak gezilen evin bir dakikalık görüntüsü;
Troçki, herkesin bildiği gibi güzel kadınlara ilgi duyuyordu ve Kahlo, hem dünyadaki hem de Diego'nun gözündeki itibarını çekici buluyordu. Frida ile Troçki’nin birbirlerine olan ilgileri hızla bir ilişkiye dönüşmüştü bile.
Eşi Diego ile benzersiz bir aşk hikayesi olan Frida’nın hangi duygularla Troçki ile, kısa süreli de olsa, bir romans yaşamasının altında neler yatıyordu acaba. Evli ve kendinden yirmi yaş büyük bir adamın ideolojisine hayranlığının beslemiş olduğu bir heyecanlı yaklaşım mı, yoksa adamın kadınla olan flört girişimleri mi. Belki de her ikisi.!
Leon Trotsky, Natalya Sedova, Frida Kahlo ve Max Schachtman, Meksika, 1937.
Inside Frida Kahlo’s Affair with Communist Revolutionary Leon Trotsky | Artsy
Not: Max Schactman polonya asıllı Amerikalı yazar olup Troçki’yi Prinkipo’da ( Büyükada) ziyaret etmiştir.
Aşağıdaki iki dakikalık orijinal videoda Troçki ve eşi Sedavo ile Frida Kahlo ve eşi Diego Riviera’yı hoş geldiniz görüntülerinde izleyebilirsiniz;
Troçki’nin eşi Natalia Ivanovna Sedova (1882 – 1962) bir Rus devrimci, Bolşevik politikacı ve yazar olup zengin bir tüccar olan babasının ve ailesinin servetini parti faaliyetlerini finanse etmek için kullandı. Troçki ile 1903’te evlendiler.
Sedova’nın İngilizce bilmeyişini de kullanmıştı Troçki bu romansın başlaması ve devamında da. Kitaplarını Frida’ya hediye ederken içine İngilizce olarak aşk mektupları da koyuyordu. Ara sıra Frida’nın kız kardeşinin evinde gizlice buluşuyorlardı Karısının burnunun dibinde ihtiyatlı bir şekilde bu ilişkisini sürdürmüştü. Frida ona yaşlı adam anlamına gelen “ El viejo” adını takmıştı.
Mektuplarla ilgili olarak Frida şöyle der; “ “Lev, bendeki mektuplarını geri istedi ve aramızda yaşananların hiçbir izi kalmaması için onları yaktı.”
Temmuz ayına kadar süren fiziksel ilişkilerinin Troçki’nin eşinin “ ben ya da o” ültimatomu, Frida’nın o sıralarda romantizmden bıkmış olması gibi nedenlerle ilişki sonlanmıştır. Ayrılmalarına rağmen, ikisi bir süre arkadaş olarak kalır ve 7 kasımda( Troçki’nin doğum günü ve Rus Devriminin yıldönümü ) Frida Kahlo, politikacıya canlı, şehvetli bir otoportresini hediye eder.
İşte o otoportre; elinde yazılı bir kağıtta şunları yazıyor; “ Bütün sevgimle, bu tabloyu 7 kasım 1937’de Leon Trotsky’e adıyorum. Frida Kahlo, Saint Angel, Meksika ”
İlişki uzun sürmese de, Frida’nın kalbinde bir akor çalmış gibiydi. Troçki'ye kendisinin bir portresini yapar ve saklaması için ona tam boy bir portresini hediye eder..
Takvimler 21 ağustos 1940’ı gösterdiğinde Troçki, İspanyol gazeteci kılığına giren bir Rus ajan tarafından başına buz kıracağı ile vurulmak suretiyle hayatını kaybeder. Mexico City polisi Frida Kahlo’yu suikastte suç ortağı şüphesiyle göz hapsine alır. Birkaç günlük sorgudan sonra serbest bırakılır.
Lev Troçki suikast endişesi ile ne kadar kaçsa da hayatını kurtaramamıştı, mamafih tarih sayfalarında kendine geniş bir yer bırakacaktı başta “Troçkizm – Trotskyism” ile.
Troçkizm, Marksizm'in Troçki'nin bakış açısıyla yorumlanmasıdır. Aynı zamanda 1917 Ekim Devrimi'nden sonra ortaya çıkmış bir ayrımı ifade eder. Sovyetler Birliği'nde "sol muhalefet" olarak örgütlenmiş, Troçki'nin kurduğu 4. Enternasyonal'le başlayarak günümüze kadar gelmiştir.
Frida Kahlo’da sadece acıyı ve tutkuyu canlı, çarpıcı renkler betimlediği resimleriyle değil, aynı zamanda yenilikçi modası ve tarzıyla da tapılan bir feminist ve devrimci ikondur. Kahlo’nun çalışmaları sıklıkla onun kişisel yaşam mücadelelerini tasvir ediyordu.
*****
Frida filminden yine 2 dakikalık fragman - Salma Hayek, Antonio Banderas, Alfred Molina | MIRAMAX
Frida Kahlo'ya ait siyah beyaz görüntüler