Şimşir Ormanı, Çat Deresi ve Zilkale
Şair Yahya Kemal Beyatlı, o muhteşem dizelerinde ‘’Sana dün bir tepeden baktım aziz İstanbul!’’ derken, ‘’Görmedim gezmediğim, sevmediğim hiçbir yer.’’ diyordu.
Gelişmelerden anında haberdar olmak için Google News'te Paradurumu'na abone olun
Paradurumu'na Google News'te abone olun
Abone OlRize’nin yemyeşil muhteşem doğasına, bir ömre değecek güzelliklerine doyamadım...
Şair Yahya Kemal Beyatlı, o muhteşem dizelerinde ‘’Sana dün bir tepeden baktım aziz İstanbul!’’ derken, ‘’Görmedim gezmediğim, sevmediğim hiçbir yer.’’ diyordu. Kaçkar Dağları’nın vadilerini, derelerini, tepelerini gezerken keşke üstat buraları da gezmiş olsaydı, bir şiir daha yazsaydı diye düşündüm.
Bir öneri üzerine gezimizin üçüncü gününde bölgedeki yegane Şimşir Ormanı'nı aramaya koyulduk. Vardığımızda çok tatlı bir yağmur eşliğinde dalıverdik ormana, diyeceğim de dalamadık. Yağan yağmur zemini çok yumuşattığı ve sulak hale getirdiği için ucunda kaldık. Ormana hayran kalmamak elde değil. Olağanüstü bir yer… Herkes minibüse geri dönmüştü. Ben bir müddet daha yağan yağmur altında, ormanın derin sakinliğinde öylesine duruverdim. Ormanın tüm güzelliğini içime çekerek...
,,
Şimşir Ormanı
Fotoğraf: Fetih Denizmen
Dünyada sadece üç bölge de varmış. Birisi de Rize ilinin, Pazar İlçesi’nden yukarılara doğru çıkılınca, Çamlıhemşin İlçesi sınırları içinde, 15 hektar kadar küçük bir orman.
Şimşir ağacı, sert yapısı olduğundan, oymacılık ve el sanatlarında, kaşık, kepçe ve benzeri yapımlarda kullanılır genelde. Zor yetişen bir ağaçtır. Gövdesi fazlaca kalınlaşmaz, kullanılabilecek yeri azdır. Bu yüzden pahalıdır.
Kuruma başlangıcı nereden geldi ise asalak bir bitki olan yosunların ağaçların suyunu daha dallarına gitmeden tüketiyor olması. Uzun yıllar süren bir uğraş sonrası umutların yeşermeye başlaması güzel haber.
Şimşir Ormanı Girişinde
03.05.2014
Fotoğraf: Gönül Denizmen
(2005 yılında kurumaya başladığı görülen Rize - Çamlıhemşin Bölgesi'ndeki ülkemizin tek yaşlı şimşirlerin oluşturduğu “Şimşir Ormanı” bugünlerde tekrar sürgün vermeye, yaprak açmaya başladı. Sabırla ve heyecanla tekrar tamamen yeşermesi bekleniyor.)
Şimşir Ormanı'ndaki ağaçlar o kadar yüksek ki, kafanı ne kadar yükseğe de kaldırsan, gökyüzünü görebilmek çok zor... Fotoğrafta gördüğünüz bu yolda uzun uzun yürümek istedim. Fakat hem herkes arabada beni bekliyor hem de bastığım yerler çok sulaktı. Bir bilinmez içindeydim aynı zamanda… Şimşir Orman Bölgesini, zor terk ettim. Öylesine güzel bir manzarası, havası ve yağmurun sesi var ki, otur bir köşesinde dinle tüm sesleri...
ÇAT KÖYÜ VE DERESİ
Çat Köyü Lokantası - Yanı başında akan su, şırıl şırıl, gürül gürül…
Fotoğraf: Fetih Denizmen
Geri dönüş yolu üzerinde Çat Köyü'ne varınca, acıkan karınlarımız bizi köy lokantasına koşturuverdi. Hem lokanta içinde hem de dere kıyısında harika vakit geçirdik. Muhlama ve menemendi bu sefer menümüz. Biraz da olmazsa olmazı Rize’nin kavurması… Gelsin çaylar, sohbetler, yürüyüşler...
Çat Deresi- Muhlama ve menemen sonrası dere etrafında neşeli anlar
Bazen yollarda durduk, yürüdük, koştuk ve oynadık….
ZİLKALE
Çamlıhemşin kavşağından yukarı kıvrılıp, Çat Deresi boyu, akan suya karşı, az gittik uz gittik dere tepe düz gittik, Zilkale’ye ulaştık.
Zilkale
03.05.2014
Kalenin hemen dibinde salaş bir lokanta, çayhane karışımı bir mekan var. Belli ki karı koca birlikte çalışıyor, bir genç de servis yapıyor. Adam dışarıda bir taraftan kuru fasulye pişiriyor, diğer taraftan et kavuruyor, arada bir de pilava bakıyor. Kadın da oturmuş tam aşağıdaki tuvalete girenlerin para bırakıp bırakmadıklarını çaktırmadan kontrol ediyor. Diğer taraftan da kocasına yardım edermiş gibi görünüyor.
Kadın taşın üstünü yukarıdan gözetlerken baktım yöresel bir kıyafet içerisinde yüzü ve gülüşü çok hoş. Kuru fasulye ve kavurma ile meşgul olan kocasının yanında gözetlemedeki kadına dedim ki: "Ne güzel bir yüz görünümünüz var, kızım bir fotoğrafınızı çekse!'' gibisinden lafları uzatınca, kocası bana döndü, ''Maşallah de yoksa karıma bir şey olursa, peşini purakmam bilesun." deyiverdi! Ben de hemen "Maşallah maşallah 41 kere, nazar değmesin." dedim. Adam gülümsedi, yumuşadı, çek bi kuru dedim, çok da lezzetliydi, pilav üstü kavurması da!
Taşın fotoğrafını çekerken kadın gence, bak senin yazının fotoğrafını çekiyorlar diye seslendi. Kadınla karşılıklı gülüşüyoruz. Oğlan da bize bakıp gülümsüyor, şiveli yazdığının farkına vararak…
Yemekler yendi, çaylar içildi yola revan olduk. Kalenin üzerinde inşa edildiği sarp kaya kütlesi, denizden 750, dere yatağından ise yaklaşık 100 m yüksektedir. Kale dış surlar, orta surlar ve iç kaleden meydana gelmektedir. Dış kalenin kapısına kuzey batı yönündeki patika bir yolla ulaşılır. Kuzeydeki kapının söve taşları sökülmüştür. Bir teras yardımıyla orta surlar seviyesine çıkılır ve ikinci bir kapı ile kale içerisine girilir. Orta kale içerisinde üç önemli yapı bulunmaktadır. Bunlar; muhafız binası, şapel ve baş kuledir. Kulenin dört katlı olduğu, duvarlardaki hatıl izleri ve kiriş deliklerinden anlaşılmaktadır. İçerisinde ince bir bölüntü duvarı ve dolgu toprak vardır. Duvarlar üzerinde doğu yönünde kemerli pencereler, diğer taraflarda mazgal delikleri bulunmaktadır. Kulenin üstünün dendanlı (askerlerin sığındıkları yerler) bir teras şeklinde olduğu belirlenmiştir. Duvarlar içerisinde dikey uzanan boru yuvaları, belki de kapanmış sarnıçlara su akıtıyordu.
Kalenin yapılış tarihini belirtecek kesin veriler olmamakla birlikte 14. ve 15. yüzyıllara dayanıyor olabilir.
Zilkale- Arka Cephaden Görünüm. “Özlem Tour''
03.05.2014
Büyüleyici doğa, yeşillikler, vadiler, tepeler, dereler ve sessizliğindeki sesler, seni a an nirvanaya çıkarıyor...
Kim bilir daha nice güzel doyumsuz vadileri, akan suları, ormanları, yaylaları vardır. Kaçkar Dağları'nda hatta bu ilkbahar mevsiminde Ovit Dağı'nda da kayak yapma imkanını sunmakta yöre. Gez gez tükenmez dağlar... Gezilesi, hayat bulunası yerler.
Kaçkarlar’da bulut olsam - Evrensel
Uğur Biryol, ‘Kaçkarlar’da Bulut Olsam’
Son gün Ayder’den şen şakrak çıktık, geçtik yollarından yali yali... Hamidiye, Pazar ve Çayeli’ne Rize’ye vardık. İstikamet Trabzon Hava Limanı! Of ile Sürmene arasında tur rehberimiz arabayı durdurdu ve anonsunu yaptı: “Herkes sahile, ayakkabılar çıkacak kumda yürünecek.”
İyi ki de yaptırdı. Sıcacık kumlar, çıplak ayaklar ve akabinde hani deniz şortları mayoları olsa herkesin suya dalacağı ılıklıkta kadife dokunuşlu deniz suyu.
Of – Sürmene sahillerinde
04.05.2014
Kumsal ve deniz sonrası karınlar acıktı ve tur rehberimizin önerisi Trabzon Akçaabat’ta Körfez Lokantası oldu. Karadeniz mezgiti yedik, tekrar yola koyulduk.
Akçaabat’a varış biraz uzun sürdü ama fazlası ile değdi. Liman mevkii deniz kenarında, yok böyle bir lezzet, ufacık tefecik mezgitler mısır ununda kızartılmış bir lokum bir baklava tadında yenildi.
Özlem Tour’a bu muhteşem gezi organizasyonu ve çocuklar dahil 14 kişilik aileyi bir araya getirdiği için teşekkürler. Belki bir gün gezemediğimiz yerleri ve 93 harbi (1877-78 Osmanlı-Rus savaşı) sonrası Rize/Pazar’a göç eden aile eski köklerinin kenti Batum’u da aynı tur ile görmek, kısmet olur.
26 Mart 2021
Heybeliada
Fetih Denizmen