Köy, Adam ve Sanatın Mucizesi
Orta çağdan kalma bir tarım köyü, gel zaman git zaman adamın biri karısı ile birlik olup açtığı kafe barı hana dönüştürüyor. Gelen sanatçılardan eserleri karşılığı handa bedava konaklama sunuyor.
Gelişmelerden anında haberdar olmak için Google News'te Paradurumu'na abone olun
Paradurumu'na Google News'te abone olun
Abone OlOrta çağdan kalma bir tarım köyü, gel zaman git zaman adamın biri karısı ile birlik olup açtığı kafe barı hana dönüştürüyor. Gelen sanatçılardan eserleri karşılığı handa bedava konaklama sunuyor.
Ve o köydeki adamın sanat merakı daha da ileri boyutlara taşınıyor ve on binlerce insanın ziyaretine gittiği popüler tanınan efsane haline gelen bambaşka bir sanat köyü oluyor.
Cote d’Azur sahillerinde gezerken gördüğünüz ve merak uyandıran tepelerden birinde bir köy var görülesi. Orta Çağ duvarları, daracık sokakları, eşsiz manzarası ve sanat eserleri ile çevrelenmiş, on binlerce ziyaretçisi olan Saint-Paul de Vence.
Bir galeriden…
Fotoğraf: Fethi Denizmen
Paul Roux – La Colombe d’Or
1920’de bir çiftçinin oğlu olan Paul Roux insanların hafta sonları dans ettiği açık hava teraslı “Chez Robinson” isimli bir kafe bar açar. Yıllar sonra 1932’de Paul ve eşi Titine, bu kafe barı genişleterek üç odalı bir hana dönüştürür. Adını da La Colombe d’Or koyar.
Paul’un sanata olan ilgisi, yarattığı samimi atmosfer birçok sanatçının hanı ziyaret etmesini sağladı. Birkaç günlük konaklama ve yeme içme karşılığında bir müddet sonra hanın duvarları tablolarla kaplandı.
Bu inanılmaz bir kültürel ve sanatsal maceranın başlangıcıydı.
1940’tan itibaren, Güney’in “serbest bölge” olması ile birçok düşünür ve sanatçılar Cote d’Azur’a taşındı ve Colombe d’or popüler buluşma yeri oldu. Örneğin film yapımcısı Jacques Prevert Nice’dek stüdyosunda çalışırken Saint Paul de Vence’in sessiz atmosferine ve cazibesine kapılarak bu köye taşındı ve Paul’un yakın arkadaşı oldu.
Çok geçmeden film yapımcı arkadaşları, Georges Clouzot ve Marcel Carne dışında genç Pablo Picasso’da onlara katıldı
Saint Paul de Vence eşsiz ışığı ve çekiciliği ile resim yapmaya gelen Duffy, Signac ve Soutine gibi dönemin birçok sanatçısına ev sahipliği yaparken La Colombe d’or’da konakladılar.
Paul o dönemde pek az tanınan sanatçı arkadaşlarını sık sık eserleri karşılığında ağırladı ve böylece Picasso, Matisse, Miro ve Leger’in olağanüstü çizim ve tablolarından oluşan bir koleksiyon sahibi olmaya başladı.
Paul farkında olmadan La Colombe d’or’u bir müze ve sanat kültür merkezine dönüştürmüştü. Günümüzde pek çok sanat ve sinema ünlüsü tarafından tercih edilen yaklaşık toplamda 25 oda ve daireli lüks bir otel haline gelmiştir.
Fransızların ünlü şarkıcısı ve sinema oyuncusu İtalyan asıllı Yves Montand (1921-1991) ile ünlü Fransız oyuncu Simone Signoret (1921-1985) 1949’da La Colombe d’Or’ da bir araya geldiler ve kısa bir süre sonra evlendiler. Simone’nın ölümüne kadar (1985) evlilikleri devam etti.
Bu beş dakikalık videoda Yves Montand özetle şunları söylemekte: “Civara konsere gelmiş vakti zamanında, Jacques Prévert de burada oturuyormuş arkadaşıyla evine gitmişler. O anda âşık oldum Saint Paul de Vence'a. Sonra her sene geldim, buralı oldum. Savaş öncesi sanatçıların ve hatta Churchill, Chaplin gibi ünlülerin geldiği ama kuytuda kalmış az bilinen bir yerdi. O zaman bu hali gibi değildi tabii sonra gelişti. Hafif yıkık döküktü. Simone Signoret ile burada tanıştım. Colombe diye bir restorandı bizim yerimiz. Jacques’la hep oraya giderdik.”
La Fondation Maeght
St. Paul de Vence için 1950 önemli bir tarihti zira o yıl birkaç galeri sahibi ve sanatın büyük patronlarından Aime ve Marguerite Maeght’n köye taşındığı zamandır.
Aimé Maeght (1906-1991) Fransız sanat simsarı, koleksiyoner, litograf (taş baskı) ve yayımcı ve St. Paul de Vence Maeght Vakfı (La Fondation Maeght ) kurucusu.
Georges Braque, Joan Miro ve Alberto Giacometti dahil olmak üzere 20. yüzyıl Avrupa heykelinin en büyük isimleri Fransa’nın en önemli sanat vakfı ve kültür kurumları arasında yer alan Maeght Vakfının yaratılmasına yardımcı olmak üzere bir araya geldiler.
La Fondation Maeght 26 Temmuz 1964’te Kültür bakanı André Malraux tarafından açıldı.
1966’da Marc Chagall ve eşi Vava köye yerleşti. Orada geçirdiği yıllarda La Colombe d’Or ve Cafe de la Place’de arkadaşları ile buluşarak yoğun bir şekilde resim yaptı.
Amerikalı yazar ve mizahçı James Baldwin 1970 yılında St. Paul de Vence’e taşındı. Burada Beauford Delaney, Harry Belafonte, Sidney Poiters, Ray Charles gibi arkadaşlarını ağırladı.
Yine 1970 yılında Belçikalı sanatçı Jean-Michel Folon bu köye taşındı. Arkadaşı heykeltıraş Cesar Badalccini’yi ziyaret ederken orta çağ kalesini keşfetti.
Yazılacak, anlatılacak çok sanatsal hikayeleri olan Saint Paul de Vence’in neden öylesine çok ziyaretçisi olduğunu söylemeye gerek yok herhalde.
NOT:
Paul Roux 1953’de vefat etti. Roux’ların üç çocuğu vardı. Oğlu François ve eşi Yvonne La Colombe d’or’u 25 yıl yönetti. Sonrasında 2016yılına kadar tüm göz alıcı çiçek buketlerini düzenleyen Pitou ve balerin olan Helene.
Köye giriş ve dar sokakları:
Gecelemedik ama söylenenlerden belki de fazlası burada. Gerçekten otobüsten inip kalabalığı takip edip alttaki fotoğrafta ( köye giriş ) görüldüğü üzere bir yerden geçince bambaşka bir dünyaya göz açmış oluyorsunuz.
Köye giriş- 26 Mayıs 2019
Fotoğraf: Fethi Denizmen
14’üncü yüzyılda inşa edilmiş surları, tarihi anıtları, sanat vitrinlerini ve Arnavut kaldırımlı dar sokaklarında gezerken o kadar her köşeye dalıyorsunuz ki yorgunluğunuz aklınıza gelmiyor
Köyün tam kalbinde bir çeşme
Fotoğraf: Gönül Denizmen
St. Paul’un Orta Çağdan kalma tonozlarını müzikle doldurmakta, şair Paul Verlaine’in (1844-1896) betimlediği gibi “Çeşmenin gümüşi mırıltısı çalmakta…”
St. Paul sanat galerilerini bir başka cepheden gezerken gördüğüm köyün dışındaki manzara- 26.05.2019
Daracık sokaklarında dolanırken, yiyecek, içecek, alışveriş, sanat eserleri her şey bakmadan geçemeyeceğiniz bir köy.
Fotoğraf: Fethi Denizmen
Doğa içinde kültürel miras ve sanatla bezenmiş bir gezinti:
Tarihine dönüp baktığınızda Orta Çağın bir askeri savunma kalesi ve özünde bir tarım köyü. Bugün ise Matisse, Picasso gibi sanatçıların bir dönem evi olmuş, pek çok hikayesi olan daracık sokaklarında şık sanat galeri ve butikleri arasında kendinizi iyi hissedeceğiniz efsanevi bir köy.
İzlenmesi zaman alan galeriler
Fotoğraf: Fethi Denizmen
Dar ve dolambaçlı sokaklarında sarmaşıklı taş duvarlar arasında gizlenmiş heykeller, çeşmeler, sürpriz yerler, bir bakmışsınız bir terasta önünüzde uzanan yemyeşil bir doğa manzarası.
Fotoğraf karesinde olmak istediğiniz bir sanat vitrini
Fotoğraf: Gülay Tangöze
Modern, çağdaş, naif sanat stüdyoları, galerileri ve Folon, Tobiasse, Cesar ve Niky ünlü okullardan yetenekli sanatçılar. Köy sanatçıları da stüdyolarında çalışıp heyecan verici sergiler düzenlediği açık hava galerisi de görülebilir. Sabah asılan bir tablo, bir ziyaretçinin ilgisini çekiyorsa, gün batmadan tablo yeni yuvasını bulabilir.
Picasso, Matisse, Braque, Chagall sanatçı ve ressamlar, Sartre, Simone de Beauvoir, Sophie Loren, Greta Garbo bu köyü mesken tutmuşlar.
Galerilerden birinde
Bölgeye özgü spesiyaliteler, sofra takımları, kumaşlar, elbiseler, güneş şapkaları. Mağazalar haftanın her günü cezbedici görünümleri ile açık.
Kaliteli lezzetli hamur işleri, yiyecekler, mevsim meyveli reçeller, usta şefler, Fransız mutfağından seçmeler, Saveurs Sucrees’i deneyebilirsiniz. (Aux Saveurs Sucrées - Saint-Paul de Vence)
Ulaşım:
Nice’den giderseniz sahilden kalkan 400 numaralı otobüs direkt St Paul de Vence’e gider. Yaklaşık 45 dakika. Otobüsün son durağı Vence olup bu tarihi köyü gezmek için bir önceki St. Paul durağında inmelisiniz.
Antibes’den gidiyorsanız 200 numaralı otobüse binip Cainge( Cagnes ) -Sur-Mer’ de inip durakta Nice’den gelecek 400 no.lu otobüsü beklemelisiniz. Cagnes-Sur-Mer’de tren istasyonu da bulunmaktadır. Cainge-sur-mer’e Antibes’den 20 dakika, köye çıkış ise 15 dakika.
Saint-Paul de Vence denizden sadece 7 km uzaklıkta, rakım yaklaşık 200 metre. Cagnes-Sur-mer iç kesimlerinde, Nice ile Antibes arasında yer almakta.
Burada konaklayıp plaja gitmek isterseniz, Cagnes-Sur-Mer, Antibes ve Juan-Les-Pins (favorimiz kasabalardan biri) alternatifleriniz arasındadır.
Cagnes-Sur-Mer 400 nolu otobüs beklerken - 26 Mayıs 2019
Fotoğraf: Fethi Denizmen
Saint Paul de Vence dönüş yolunda bindiğimiz otobüsün şoförü genç bir kadındı. Ayakta yanı başında duruyorduk, bizim Türkçe konuşmamızı duyunca o da lafa girdi. Sıla hasreti olsa gerek çok tatlı bir sohbet yaşadık iz bırakan, yıllar önce gelip yerleşmişler buralara ailece orta Anadolu’nun bir köşesinden. İniş de otobüs çok yavaş gittiğinden o da rahattı sürerken otobüsü.
Konaklama:
Köyün web sitesinde konaklamanız için şu ifadeler bulunmaktadır; “Oteller, pansiyonlar ve kiralık yazlıklar sizi güney yaşamının konfor ve cazibesinde ağırlayacaktır. Dinlenme ve macera kapınız önünde olacaktır. Aydınlatılmış surlara hayran kalın, gölgeli köy sokaklarında dolaşın, güneşte dinlenin, terasta kahvaltı yapın, sürekli bir sergi akışında sanatı keşfedin.“
12 Ağustos 2021
Heybeliada
Kaynak: Saint Paul de Vence village and artists (travelfranceonline.com)
My Conversation with Mme Danièle Nöel Roux | Classic Chicago Magazine