İnsanları kendinize çekebilmek için 3 adım!
İnsanları size yabancılaştırmadan kendinize çekebilmeyi ister miydiniz? Bunun için uygulamanız gereken 3 adım var.
Gelişmelerden anında haberdar olmak için Google News'te Paradurumu'na abone olun
Paradurumu'na Google News'te abone olun
Abone OlPsikolog William James diyor ki; “ her insan takdir görmek için yanıp tutuşur. Ancak bir çok insan yaptıkları konuşmalarda öylesine kendilerini övmekle meşguldürler ki çevrelerindeki insanları takdir etmeyi unuturlar.
Hoşunuza gitsin gitmesin, pek çok insan sadece söylediklerimize tepki vermez. Söylediklerimizin altında yatanlara ve konuşma tarzımızda gösterdiğimiz saygı ve takdirin derecesine tepki verirler.
“ Sadece kendi hakkında konuşuyor- neler yapıyor, neye ilgi duyuyor, fikirleri neler. Sürekli bana nutuk çekiyor. Asla benim fikrimi sormuyor. Her şey hakkında bir fikri var ve sen sor ya da sorma o illa ki anlatacak. “
Eğer hakkında bunları söylediğiniz insanlar varsa ne yapabilirsiniz? Daha iyi bir iletişimin yolu nedir? İnsanları size yabancılaştırmadan onları nasıl kendinize çekersiniz? İşe konuşmalardan kullandığınız üç kelimenin porsiyonunu küçülterek başlayın.
Çok fazla deklarasyon içeren cümleler aldatıcıdır. Konuşmanızın tümü bunları içeriyorsa sırf kendi iddialarınızı anlatıyorsunuz demektir.
Sorular bir sohbeti kişiselleştirir ve insanlar katılımcı olduklarını hissederler. Konuşurken sorduğunuz sorular sahneyi diğerleriyle paylaşma isteğinizi yansıtır.
Fikirlerimizi kibar bir şekilde diğer insanların farklı düşünmek hakları olduğunu unutmadan ifade edebiliriz. “ Herkes adına konuşamam tabi….bana öyle geliyor ki…bildiğim kadarıyla…tam olarak emin değilim ama “ gibi ifadeler diğer kişinin farklı da olsa görüşüne saygı duyduğunuzu ve aynı fikirde olmasanız da fikirlerine saygı ile yaklaştığınızı gösterir.
Sola Unitas Academy’de İngilizce ve Türkçe Etkili İletişim ve Sunum Teknikleri Eğitimi veren Profesyonel Koç Yeşim Erberksoy daha iyi konuşmak isteyenlere basit önerilerle bile değişebileceklerini aşağıdaki cümlelerle gösteriyor.
“Bazı insanlar bu kalıpları gereksiz bulur. Neden bu sadece benim fikrim demek zorundayım diye düşünürler. Benim fikrim olmadığını düşünmesi için aptal olması gerekir diye alaycı yaklaşırlar. Aynı alaycı yaklaşımı şu örnekte de görebiliriz. Adamın biri kulağında tıkaçlarla içeri girer ve birisi ona sorar: ‘Niçin kulağında tıkaç var? ‘ ‘Ne?’ Her seferinde daha yüksek sesle soruyu sorar ve sonunda şu cevap gelir: ‘Seni duyamıyorum, kulağımda tıkaç var’ der.” .
“Gerçek, samimi ve sıcak bir konuşmada her iki tarafın da kendini rahat ifade edebilmesi, fikirler kendisine empoze ediliyormuş hissetmemesi ve özetle direkt ve karşılıklı iletişimin ön planda olması gerekir. Yarından itibaren bu sihirli üçlüyü konuşmalarınızda hatırlamaya ne dersiniz?” diye de ekliyor.