İnsan bedeni elektrikli araçlara hazır mı? Bilim insanları araştırdı
Elektrikli araçlar hızla yaygınlaşıyor. Ancak insan bedeni bu değişime hazır mı? Elektrikli araçların insanlara olumsuz etkileri neler? Ne tür rahatsızlıklara yol açıyor? İşte bu konuda yapılan bilimsel araştırmanın çarpıcı sonuçları...
Gelişmelerden anında haberdar olmak için Google News'te Paradurumu'na abone olun
Paradurumu'na Google News'te abone olun
Abone OlElektrikli araçlar dünya genelinde yaygınlaşıyor. Birçok ülke 2035‘ten sonra fosil yakıtlı araç üretimine izin vermemeye hazırlanıyor. Ancak insanların büyük bölümü bedensel olarak bu değişime hazır olmayabilir.
Yapılan araştırmalar, elektrikli araçların “taşıt tutulması” olarak bilinen bilimsel adı “hareket hastalığını” şiddetlendirdiğini gösteriyor.
Fransa’nın Belfort-Montbéliard Teknoloji Ünivesitesi‘nden William Emond, The Conversation’da bunun nedenlerini açıkladı.
Her 3 kişiden 1’inde görülüyor
Yapılan araştırmalara göre insanların %25-30‘u zaten fosil yakıtlı araçlarda “taşıt tutması” yaşıyor. Bu hastalık kendini mide bulantısı, terleme, solgunluk, hipotermi, baş ağrısı ve kusma olarak gösteriyor. Ayrıca uyuşukluk, ilgisizlik veya bilişsel yeteneklerde azalmaya da yol açıyor. Yolcular, sürücülerin aksine aracın yönü ve hızı konusunda daha az bilgi sahibi olduğu için bu hastalıktan daha çok etkileniyor.
Sessiz motor hastalığı şiddetlendiriyor
Elektrikli araçlar, taşıt tutmasını daha yaygın hale getirebilir. Çünkü elektrikli motorlar sessiz çalışıyor ve içten yanmalı motorlara göre daha doğrusal hareket sağlıyor. Bu durum sürücü ve yolcuların hareketi algılamasını güçleştiriyor. Fosil yakıtlı ve manuel vitesli araçlarda vites değişimi ile motor sesi değişiyor ve araç içindekiler hızın değişeceğini anlayıp kendini hazırlayabiliyor. Elektrikli araçlar, otomatik vitesli olduğu için bunu algılamak güç.
Fren ve dijital iç mekan da sorun
Elektrikli araçlarda sürücü ve yolcular için taşıt hastalığını artıracak iki unsur daha var. Bunlardan biri fren sistemi. Elektrikli araçlarda, frenlemenin kinetik enerjisini elektriğe çeviren “rejeneratif fren” bulunuyor. Bu sistemde frenlemeyi algılamak da güç. Bu nedenle özellikle yolcular kendilerini zamanla kötü hissedebilir. Taşıt hastalığına neden olan bir başka teknolojik gelişme, araçların içinde giderek daha büyük ve çok sayıda ekranın var olması.
Bu ekranlar ilgiyi üzerlerine çekiyor ve yolcuları araç camından dışarıya bakarak hızı ve hareketi algılamalarını engelliyorlar. Dolayısıyla taşıt rahatsızlıkları artabiliyor.
Sürücüsüz araçlar hastalığı artıracak
Uzmanlar gelecekte sürücüsüz araçların yaygınlaşmasının taşıt hastalığını daha da yaygın hale getireceğine inanıyor. Çünkü bu araçlarda herkes yolcu konumunda olacak. Aracın yönü, hızı ve trafiğin durumu konusunda fazla bilgiye sahip olmayacak.
Ayrıca sürücü bölümünün ortadan kalkmasıyla araç için rahatlayacak ve birbirine bakan koltuklar yerleştirilecek. Ancak uzmanlar gidiş yönünün tersine koltuklarda oturmanın hareket hastalığını şiddetlendirdiğini belirtiyorlar.
Bu nedenlerden dolayı uzmanlar, otomotiv üreticilerinden elektrikli ve sürücüsüz araçlarını taşıt hastalığını en aza indirecek şekilde tasarlamalarını istiyor.