Deprem bölgesinde salgın hastalık riskine karşı ne yapılmalı?
Türkiye'yi sarsan depremin ardından bölge salgın hastalık riskiyle de karşı karşıya. Peki deprem bölgesinde hangi salgın hastalıklar baş gösterir? Bu salgın hastalıklarla nasıl mücadele edilir?
Gelişmelerden anında haberdar olmak için Google News'te Paradurumu'na abone olun
Paradurumu'na Google News'te abone olun
Abone Ol6 Şubat Pazartesi sabahı saat 04:17'de Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesinde 7.7; saat 13.24'te Elbistan ilçesinde 7.6 büyüklüğünde meydana gelen iki deprem, Kahramanmaraş, Hatay, Adıyaman, Diyarbakır, Adana, Osmaniye, Gaziantep, Şanlıurfa, Malatya ve Kilis'te büyük yıkıma yol açtı. Bölgede yıkımın ağır etkileri ve soğukla mücadele yaşanırken, büyük bir sorunla daha karşı karşıya kalındı. Özellikle salgın hastalık riski ve hijyen sorunu.
Uzmanlar uyardı bölgede bir an önce tuvalet ve temiz su ihtiyacı karşılanmazsa pek çok bulaşıcı hastalığa davet çıkarılabilir. Olası hastalık tehlikesine karşı aşılanma da tavsiye ediliyor.
Kahramanmaraş'ta kanalizasyon ile içme suyunun karıştığı iddia ediliyor. Yetkililer de içme suyunun kullanılmaması yönünde açıklama yapıyor. Sözcü gazetesine demeç veren Prof. Dr. Mehmet Ceyhan ise bölgede çok ciddi sağlık sorunları yaşanabileceğini açıkladı.
Deprem bölgesinde enkaz altında cansız bedenler bulunuyor. Hatta bazı yerlerde kokuların yayılmaya başladığı da belirtiliyor. Mehmet Ceyhan, cansız bedenlerin doğrudan hastalık yapmayacağını ancak risk oluşturduğunu ifade ediyor. Neticede deprem bölgelerinde binlerce cansız beden var. Aç kalan hayvanlar, ne yazık ki bu bedenleri parçalayabilirler. İşte bu da hastalığa neden olabilir.
Mehmet Ceyhan, bölgenin bir süre sonra fareler ile mücadele etmek zorunda kalabileceğini ifade ediyor. Bunun da kuduza yol açabileceğini söyleyen bilim insanına göre başıboş köpeklerin yol açabileceği kuduz riski çok daha yüksek seviyede. İnsanların kuduz kapmış hayvanlar tarafından ısırılması da ölümcül olabilir. Mehmet Ceyhan, nüfusun en azından yüzde 20'si kadar kuduz aşısı temin edilmesi gerektiğini ifade ediyor.
Prof. Dr. Mehmet Ceyhan'a göre tetanos riski de en az kuduz kadar yüksek. Bilim insanı şöyle diyor: Depremde en çok korktuğumuz şeylerden biri de tetanostur. Çünkü bu yıkıntı altından çıkarılan yaralıların eğer bir şekilde 5 yıl içinde tetanos aşısı olmadığı öğrenilebilirse hemen çıkarılır çıkarılmaz yapılacak ilk işlerden biri onlara tetanos aşısı yapmak olmalı. Tetanos da kuduz da çok yüksek oranda öldürücü. Tanıyı koyduğunda kurtarmak çok zor...
Ceyhan sadece tetanos ve kuduzun değil, diğer hastalıkların da salgın haline geleceğini söyledi. Profesörün açıklaması şu şekildeydi: Tam bu sene artan grip, COVID-19, RSV gibi, solunum yolu enfeksiyonu yapan virüslerin çok arttığını ve insanların eski senelere oranla çok daha yüksek oranda bu hastalıklara yakalandığını konuşurken oldu deprem. Şimdi ortam soğuk ve bu insanların aileleri ayrı değil. Büyük çadırlarda, salonlarda, toplu halde tutuyoruz bu insanları. O insanlar solunum yoluyla her türlü hastalığı birbirlerine bulaştıracaklar.
Onun için bölgedeki insanların öncelikle grip aşısı olması lazım. COVID-19'un yayılmasını önlemek için de aşısı eksik olanların aşılarının tamamlanması lazım. Bunun planlamasını oradaki insanlara bırakmamak lazım. Bunu Sağlık Bakanlığı’nın düşünmesi lazım.
Deprem bölgesinden yayın yapmaya çalışan gazetecilerin ortak olarak vurgu yaptıkları bir mesele var: Tuvalet. Özellikle de Kahramanmaraş ile Hatay'da tuvalet sorunu yaşandığı zaten bilinen bir gerçek. Hatta bazı görüntüler de var.
Umumi tuvaletler ile insan dışkılarının salgın hastalıklara yol açabileceği zaten yıllardır bilinen bir şey. Bu bağlamda; umumi tuvaletlerden bulaşan hastalıkların başında tifo, kolera, dizanteri ve mikrobik ishal geliyor. Normal koşullarda pek de önemsenmeyen ve herkesin dönem dönem yaşadığı ishal, deprem bölgesinde ne yazık ki ölümcül sonuçlara yol açabilir.
Deprem bölgesinde bulunan vatandaşlar için aslında ucuz ve basit bir çözüm yöntemi bulunuyor. Giderilen tuvalet ihtiyacının bir poşet içerisinde saklanmasına imkan tanıyan bu ürünler, başta Hatay ve Kahramanmaraş olmak üzere depremden etkilenen tüm şehirlerimizde salgın hastalıkların önlenebilmesi için etkili bir çözüm olabilir.