Çocukları Susturmayın Sustukça Unutmayacaklar!
Çocuklar depremin etkilerinden sıyrılıp, eski günlerine nasıl dönecek? Uzmanlar depremzede çocukların yaşadıkları travmayı atlatabilmesi için deprem hakkında konuşmalarına izin verilmesini hatta teşvik edilmesini istiyor. Ve uyarıyorlar…
Gelişmelerden anında haberdar olmak için Google News'te Paradurumu'na abone olun
Paradurumu'na Google News'te abone olun
Abone OlKahramanmaraş merkezli meydana gelen depremler, toplumsal travma yaşanmasına neden oldu. Bu sürecin atlatılmasıyla ilgili dikkat edilmesi gerekenler hakkında konuşan İstinye Üniversitesi (İSÜ) Dr. Öğr. Üyesi Tuğba Pehlivan, “Depremzede çocuklar, yaşadıklarını anlatmak istediğinde kesinlikle susturulmamalı” dedi.
İstinye Üniversitesi (İSÜ) Dr. Öğr. Üyesi Tuğba Pehlivan, çocuklar ve yetişkinlerin travmayla baş etme yollarının farklı olduğunu belirtti, “Çocukların depremle ilgili yaşadıklarını paylaşmalarına izin verilmeli. Gördükleri ve duydukları ile ilgili konuşmaları sağlanmalı, çocuklar duygularını ifade etmeye teşvik edilmeli” diye konuştu.
Kahramanmaraş’ta meydana gelen iki büyük deprem, tüm toplumu derinden etkileyen geniş ölçekli bir sosyal kriz yaşanmasına da neden oluyor. Dr. Öğr. Üyesi Tuğba Pehlivan, bu travma hâlinin uykusuzluk, kapalı yerlerde kalma korkusu, kaygı, dinlememe sonucu gerginlik, öfke gibi duygular yaşanmasına neden olabileceğini söylüyor. Çocuklar ve yetişkinlerin travmayla baş etmesinin farklı olduğunu belirten Pehlivan, çocukların depremle ilgili gördükleri ve duydukları hakkında konuşmalarına izin verilmesi gerektiğini ve sosyal yardımlaşma planlarına çocukların da dahil edilebileceğini söylüyor.
Pehlivan, yaşanan deprem felaketin toplumsal bir travma olduğunu belirterek, şunları söyledi:
“Kahramanaraş’ta yaşanan felaket bireysel travma olmaktan çıkmış, toplumsal travma. Büyük afetler elbette fiziksel olduğu kadar ruhsal sorunlara da yol açıyor. Uykusuzluk, kapalı yerlerde kalma korkusu, kaygı, dinlememe sonucu gerginlik, öfke gibi duygular yaşanabilir. Derin acı hissettiren travma sonrası yaşanan bu etkilerin uzun süre devam etmesi durumunda baş edebilmek için profesyonel yardım alınması gerekir.
Çocuk ya da yetişkinlerin travma ile baş etme yolları farklıdır. Özellikle çocukların medyada yer alan olumsuz bilgi ve paylaşımlara maruz bırakılmaması, gerekir. Doğru olmayan bilgilerin, çocukların yanında paylaşılmaması oldukça önemli. Çocuklar için olduğu gibi, yetişkinler için de doğru bilgiye ulaşmak, yaşadıkları duygu ve düşünceleri paylaşmaları, sosyal destek sistemlerini harekete geçirmeleri önem arz ediyor.”
Haberlerde paylaşılan fotoğraflara dikkat edilmesi gerektiğinin altını çizen Pehlivan, “Uzun vadede depremzedelerin travma ile baş etmelerinde olumsuz katkısının olacağı göz önünde bulundurularak, medyada yapılan paylaşımlarda mahremiyetin korunmasına dikkat edilmesi son derece hassas bir konu” diye konuştu.
Deprem bölgesinde yardım faaliyetlerinde bulunan kişilerin ‘merhamet yorgunluğu’ yaşayabileceği uyarısında bulunan Pehlivan, şunları açıklamalarda bulundu::
“Merhamet yorgunluğu, travmatik olay yaşayan ya da ağrı, acı çeken bireylere yardım etmenin olumsuz etkisi olarak ifade edilmekte. Özellikle deprem bölgesinde uzun vadede bulunan ‘yardım çalışanları’nın merhamet yorgunluğu kavramı açısından risk altında bulunduğu bir gerçek. Sağlık profesyonellerinden merhamet yorgunluğu yaşayan kısmının zamanla merhamet ve yardım etme isteği ve becerisi azalır. Bu nedenle, yardım çalışanı olarak rol alan sağlık çalışanlarının desteklenmesi, çalışma vardiyalarının düzenlenmesi büyük önem arz ediyor.”
Bölgede depremzedelere yardım için bulunan sağlık çalışanlarının dinlenmelerinin ve desteklenmelerinin önemli olduğunu vurgulayan Pehlivan, açıklamalarını şu sözlerle sürdürdü;
“Pandemi dönemine benzer olarak afet sonrasında, sağlık çalışanlarının yorgunluk veya meslekî tükenmişlik yaşaması olası. Öncelikle, şu an deprem bölgelerinde görev yapan sağlık çalışanlarına ve tüm görevlilere minnettarız, ancak şunu da ifade etmek isterim ki, sağlık çalışanlarının kendi temel gereksinimlerini karşılamaları, ihtiyaçlarını ertelememeleri ve kendilerini dinlendirmeleri çok önemli.
Psikiyatri Hemşireliği Derneği’nin mesajında yer aldığı gibi, ‘Unutmayın, yaşatmak için yaşamak gerekir.’ Uzun vadede tükenmişlik ya da merhamet yorgunluğu yaşamamaları için dikkat edilmesi gereken hususlar var. Sağlık çalışanlarının bireysel farkındalıklarının artırılması, kendi öz-bakımlarına dikkat etmeleri, dayanıklılık geliştirmeleri için desteklenmeleri önemli. Yaşanan travmatik olayların paylaşılması, travma ile baş etmede ve yaşanan olayların duygusal yükünü hafifletmede oldukça etkili. .”