Bazı Psikiyatrik Sorunların Temeli Oyun Bağımlılığı
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Onur Noyan, çocuklarda oyun bağımlılığı hakkında bilgi verdi ve bu bağımlılığın önlenmesi için ailelere önerilerde bulundu.
Gelişmelerden anında haberdar olmak için Google News'te Paradurumu'na abone olun
Paradurumu'na Google News'te abone olun
Abone OlDijitalleşmenin faydaları olduğu kadar zararları olduğunu da belirten uzmanlar, dijitalleşmenin belirli miktarlarda ve belirli sürelerle hayatımıza dahil olması gerektiğini söylüyorlar.
Kişilerin oyun oynarken yaşamsal faaliyetlerini yapamayacak duruma geldikleri tablolarla karşılaşabildiklerine dikkat çeken Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Onur Noyan, “Çocukların ekran kullanım sürelerini takip etmek ve belirgin sınırlar koyup bu sınırlar aşıldığında da ekran kullanımına izin vermemek çok önemli” dedi. Bazı psikiyatrik sorunların temelinde oyun bağımlılığı olabildiğine de vurgu yapan Prof. Dr. Onur Noyan “Depresyon, kaygı bozukluğu, okul başarısının düşmesi, arkadaşlarıyla tartışma, öfke ya da davranış problemleri görülebiliyor” uyarısını yaptı.
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Onur Noyan, çocuklarda oyun bağımlılığı hakkında bilgi verdi ve bu bağımlılığın önlenmesi için ailelere önerilerde bulundu.
"Oyun bağımlılığı yaşamsal faaliyetleri yerine getirememeye kadar varabiliyor..."
Dijital oyunlarda kişinin saatini, zamanını bilmediği bir alemde vakit geçirdiğini söyleyen Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Onur Noyan, “Oyun oynarken yaşamsal faaliyetlerini yapamayacak duruma kadar gelebilen tablolarla karşılaşabiliyoruz. Bazen oyundan dolayı yemek yemeyen, dışarıya arkadaşlarıyla oynamaya çıkmayan, onlarla görüşmek istemeyen, zaman zaman uykusunu düzenleyemeyen, kendi öz bakımını sürdüremeyen vakalar olabiliyor” dedi.
Ailelerin, çocuklarının dijital mecradaki davranışlarını kontrol etmemesi durumunda bağımlılığın çok hızlı bir şekilde gelişebileceğini, ailenin ve kişinin kontrolünden çıkabileceğini vurgulayan Prof. Dr. Onur Noyan, “Bir davranışın bağımlılığa yol açması için dopamin dediğimiz hormon devreye giriyor. Oyun oynamanın ve kazanmanın salgılanmasına sebep olduğu dopamin, o bireyin tekrar tekrar oyun oynamasına, bu mecralarda zaman geçirmesine sebep olabiliyor. Biz fark ettiğimizde bu davranış artık bir bağımlılık haline gelmiş olabiliyor” şeklinde konuştu.
Çocukların dijital mecralarda nasıl vakit geçirdiğini bilmiyorsak, büyük risk altındalar!
Oyun bağımlılığının önlenebilmesi için çocuklarda ekran kullanım süresi farkındalığının geliştirilmesi gerektiğini ifade eden Noyan, “Çocukların ekran sürelerini izlemek ve belirli sınırlar koymak önemli. Ebeveyn bu sınırları koyup devam ettirdiğinde çocuk da uyum sağlayacaktır. Ancak ebeveyn biraz esnek davranıyorsa çocuk da bu sınırların aşıldığını bilip ona göre davranır” uyarısında bulundu.
Çocukların oynadığı oyunların içeriklerine hakim olunması gerektiğine de vurgu yapan Prof. Dr. Onur Noyan sözlerini şöyle sürdürdü:
“Eğer çocukların ne oynadığını, onlara ne mesajlar geldiğini, ne gibi davranışlara maruz kaldıklarını bilmiyorsak çocuklar gerçekten çok büyük risk altındalar diyebiliriz. Ailelerin çocuklara mutlaka ve mutlaka bildikleri oyunları oynamalarına izin vermeleri gerekir. Ebeveyn içerik denetim programlarını kullanmak da çok önemli, çünkü çocuklar ailelerinin gözetimi dışında riskli alanlara girebilirler. Bu ihtimali göz önünde bulundurarak çocuğun yaş grubuna göre denetim programları seçilmeli ve takip edilmeli. Çocukların VPN ya da başka uygulamalarla oyunlara girmelerine izin verilmemeli.”
“Bir oyunun yasaklanması bağımlılığı azaltmayacak!”
Bir oyunun yasaklanmasının ebeveynleri sorunlardan kurtarmadığının altını çizen Prof. Dr. Onur Noyan, “Bu risk hep devam edecek. Bizim yapmamız gereken şey hem ebeveynlere hem çocuklara dijital medya okur yazarlığı verebilmek. Bazı oyunlar sadece oyun değil, içerisinde çok fazla riskli davranış barındırıyor. Çocuklara karşı zorbalık, mobing, isim takmalar, kötü davranışlar, cinsel içerikli yazılar, resimler, mesajlar ya da şiddet içeren davranışlara özendiren oyunlar var. Bir oyun kapatılsa ya da erişimi engellense bile arkasından benzer içerikli oyunlar gelebilir. Yani bir oyunun yasaklanması bağımlılığı azaltmayacak” dedi.
Oyunların yasaklanmasının çocukların ve ailelerin farkındalığının artmasını ve toplumun daha dikkatli olmasını sağlayabileceğini dile getiren Prof. Dr. Onur Noyan, önemli olanın ebeveynlerin, çocuklarının neyle ilgilendiğinden, neyi oynadığından haberdar olmaları için çocuklarıyla biraz daha yakın ilişki kurmaları olduğunu söyledi.
“Dijitalleşmeyi belirli miktarda, belirli sürelerle hayatımıza sokmalıyız”
“Çocukların bir nevi hipnoza sebep olan dijital mecralardan uzak kalmalarını sağlamak ebeveynlerin görevi” diyen Prof. Dr. Onur Noyan, “dijitalleşmenin olumsuz etkileri de var faydaları da. O zaman bizim ebeveynler olarak yapmamız gereken, dijitalleşmeyi belirli miktarda ve belirli sürelerle hayatımıza ve çocuklarımızın hayatlarına sokmak” dedi.
Çocukların dijital mecra dışında da aktif hayatlarının olmasına olanak tanınması ve fırsat verilmesi gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Onur Noyan şöyle devam etti:
“Ebeveynlerin sürekli çocuklarla oynaması çok mümkün olmayabilir. Çocukların dışarıda oyun oynayacak alanlarının olması, belirli bir spor alanına kanalize edilip bu alanda kendilerini geliştirmelerinin sağlanması önemli. Ancak çocukları birden fazla spora, birden fazla ilgi alanı ve hobiye yöneltmek de doğru bir yaklaşım değil. Çocukların ilgi ve yeteneklerine göre onlara uygun alanları bulup çocukları bu alanlara yöneltmek ve bir alanda başarılı olmalarını sağlamak, çocukları dijital mecralardan biraz daha uzak tutacaktır. Eğer biz çocuğu her alana bölük pörçük götürüp onun belirli bir alanda gelişmesini sağlayamazsak çocuğun kendini ifade edeceği ve kendini başarılı hissedeceği bir alan olmayacaktır. Bu nedenle en kolay yoldan başarılı olabileceği bir oyun oynamayı ve burada yükselmeyi tercih edecektir."
"Çocukla kurduğumuz ilişki de çok önemli. Çocuklarımızla aynı masada oturmak, birlikte yemek yemek, sohbet etmek, ne olursa olsun ekranları kapatıp sofrada iletişim içerisinde olmayı sağlamak çok kıymetli.”
Bazı psikiyatrik sorunların temelinde oyun bağımlılığı olabiliyor!
Prof. Dr. Onur Noyan, oyun bağımlılığı yaşayan çocukların sıkça depresyon, kaygı bozukluğu, okul başarısında düşüş, öfke ve davranış problemleri yaşadıklarını belirterek, bu durumların genellikle uzun oyun süreleriyle ilişkili olduğunu gözlemlediklerini ifade etti.
Bu noktada aile ile plan yapılması gerektiğini belirten Prof. Dr. Onur Noyan, sözlerini şöyle tamamladı:
“Öncelikli olarak oyunu ve oyunla bağlantılı olan diğer davranışları çocuğun hayatından çıkartıyoruz. Sonrasında eşlik eden diğer psikiyatrik sorunları netleştirerek tanıya uygun ilaç tedavisi ve mutlaka bir psikoterapi süreci planlıyoruz. Psikoterapi sürecinde kişinin neden oyun oynadığı, oyunda yaşadığı duygular, oyun oynamadığında ortaya çıkacak duygularla nasıl baş edeceği konularında tedavi uyguluyoruz.”