Anne ve Bebek Arasındaki İlişkiye Dair Yanlış Anlaşılan Gerçekler

1. Anne istediğini elde ederse, bebek de mutlu olur.
2. Annenin sevgisi her sorunu çözer.
3. Bebeğin dilinden anlamayan anne ile sağlıklı bağ kurulamaz.
4. Bebeğin tüm ihtiyaçlarını yerine getirmek şımarıklığa yol açar.
5. Bebekler, hızlıca herkese bağlanabilirler.
6. Anne bebeğini anlaması yeterlidir, bebeğin annesini anlaması gerekmez.

Anne ve bebek, aslında iki ayrı bireydir ve bu nedenle aralarında tam bir uyum beklenemez. Bebeklerin kendi sinir sistemleri bulunur ve annelerinden bağımsız olarak farklı şeylerden keyif alabilirler. Bu sebeple, ezberlere dayalı yaklaşımlar yerine, bebeğin hareketlerini dikkatlice inceleyerek hoşlandığı ve hoşlanmadığı durumları gözlemlemek önemlidir.

Sevginin gücü tartışılmazdır ve anne-bebek ilişkisinde sevgi doğal olarak gelişir. Ancak, güvenli bağ olarak adlandırılan bu özel ilişki için sadece sevgi yeterli değildir. Annenin bebeğin davranışlarını dikkatle izlemesi, doğru şekilde yorumlaması, bebeğin verdiği ipuçlarını değerlendirmesi ve onu anlaması önemlidir. Doğum sonrası annelerde bu beceri gelişmeye başlar ve üzerinde çalışarak daha başarılı hale getirilebilir.
 

Belki ilerleyen yaşlarda, yetişkin olma sürecinde bir çocuk şımartılabilir ancak henüz bebeklik döneminde her ihtiyacının karşılanması onu asla şımarık yapmaz. Bebek ağladığı an ona sarılmayın gibi farklı teoriler bebeği şımartmanın önüne geçmek için ortaya atılmıştır ancak bir bebeğin duygusal ihtiyaçlarının doğru karşılanması onu şımarık yapmayacak, aksine güven dolu olmasını ve annesi ile bağ kurmasını sağlayacaktır.

Yeni annelerin en büyük endişelerinden biri, bebeğin bakıcısı veya başka bir aile üyesiyle annesinden daha güçlü bir bağ kurmasıdır. Ancak, bu durum gerçekçi değildir, çünkü bebekler genellikle sadece tek bir kişiyle güvenli bağ kurarlar ve bu kişi anneleridir. Doğuştan var olan içgüdüsel bağlılık hissi, zaman içinde annenin bebeği doğru şekilde anlamasıyla daha da güçlenir ve bu eşsiz bağ meydana gelir.

Anne ve bebek arasında güvenli bağın oluşması için iki taraflı bir çaba gereklidir. Elbette, bebeklere bu konuda direkt bilgi veremeyiz, ancak belirli durumlarda gerçekleştirdiğiniz tutarlı hareketler bebeğinizin sizi anlamasına yardımcı olabilir. Bu tekrar eden davranışlar, bebeğin zihninde bazı kavramların yerleşmesini sağlar ve bebek de zamanla annesini anlamaya başlar. Her iki tarafın da birbirini anladığı ilişkilerde güvenli bağ daha rahat oluşur.
 

Açlık: Güçlü bir şekilde emen, ağzındaki sütü yutan ve memeden uzaklaştığında huzursuzlanan bebek aç olabilir.
Doyum: Memeden uzaklaşan, ağzında süt biriken ve başını yana çevirerek başka yöne bakmaya çalışan bebek doymuş olabilir.
Yorgunluk: Yüzünü kırıştıran, sinirlenen, gözlerini ovalayan, gözleri kızaran ve boşluğa bakan bebek yorgun olabilir.
Oyun İsteği: Gözleri parlayan, heyecanla ellerini ve kollarını sallayan, bir oyuncakla ilgilenen ve kıkırdayan bebek oyun oynamak istiyor olabilir.
Sıkılganlık: İlgi gösterdiği nesneden uzaklaşan, etrafa bakınan, huysuzlanan ve esneyen bebek sıkılmış olabilir.
Rahatsızlık: Ağlayan, huzursuzlanan, yabancıların yanında ağlayan ve gözleriyle annesini arayan bebek o anki durumdan rahatsız olabilir.
İhtiyaçlara verilen tepkiler bebekten bebeğe değişiklik gösterebilir, ancak temel davranışlar genellikle yukarıdaki gibidir. Başlangıçta birkaç deneme-yanılma yaşanabilir, ancak bebek davranışlarını hızla öğrenerek, ihtiyaçlarını daha hızlı ve doğru şekilde karşılamaya alışabilirsiniz. Bu sayede bebekle daha güçlü bir bağ kurarak, güvenli ve mutlu bir ortam sağlamış olursunuz.

Güvenli bağ, temelde annenin bebeğinin hareketlerini dikkatlice gözlemleyip doğru yorumlaması üzerine kuruludur. Bu süreçte bebeğin de annenin davranışlarını öğrenebilmesi için tekrarlı hareketler yapılmalıdır. İlk bakışta zor gibi görünse de, kısa sürede adapte olunabilecek bir süreçtir.

Depresyonda olan, bağımlılık sorunları yaşayan, stresli, kendi çocukluk deneyimleri olumsuz olan anneler bu süreçte bir uzmandan destek alabilirler. Aynı şekilde, sinir sistemi sorunları olan, doğum öncesi ya da doğum sırasında problemler yaşayan, erken doğan bebeklerde de güvenli bağ kurmak için uzman yardımı gerekmektedir.

Annelerin bu süreçte yeterli uyumaları, çevrelerinden destek almaları ve zaman zaman kendilerine de zaman ayırmaları önerilir. Güvenli bağ ile büyüyen çocuklar daha içten ilişkiler kurarlar, duygusal açıdan dengeli olurlar, özgüvenleri yüksek olur, hayal kırıklıklarını hızlı atlatırlar ve duygularını paylaşma konusunda rahat olurlar.

Anne-bebek ilişkisiyle ilgili doğru bilinen yanlışları inceledik ve güvenli bağın önemini vurguladık. Elbette genel geçer doğrular bulunmakla birlikte, her anne-bebek ilişkisi özgündür ve her türlü sorunun çözümü için yardımcı olabilecek uzmanlar mevcuttur.