Yemyeşil Dağları, Huzurlu Gölleri ve Zıplayan İnekleriyle Tam Bir Kafa Dinleme Ülkesi

Gidenler, yaşayanlar bilir. Doğanın tüm cömertliğini bahşettiği, adeta ünlü bir ressamın eserine bakar gibi izlemeye doyamayacağınız, bir yağlı boya tablosu sanki karşınızda. Thun ve Brienz gölleri arasında, kendi huzurlu sessizliği içinde, bir pitoresk İsviçre kasabası, Interlaken.

18. yüzyılda yaşamış bir seyahat yazarı ve pitoresk fikrini ortaya atan İngiliz sanatçı William Gilpin'in İnterlaken’e gitmemiş olması sanırım onun için bir eksiklik olmuştur. Öyle ya, İsviçre Alplerindeki göller ve yemyeşil dağlar arasındaki bu büyüleyici kasabanın patikalarında yürüyüş yaparken doğanın sesini dinleyerek, el değmemiş güzellikleri arasında huzur içinde resimler yapmak isterdi herhalde, sanatçı Gilpin.      

Yemyeşil Dağları, Huzurlu Gölleri ve Zıplayan İnekleriyle Tam Bir Kafa Dinleme Ülkesi  resim: 0

Zürih'ten 120 km.

Araba ile yaklaşık bir buçuk saat

Senelerce senelerce evveldi (Annabel Lee şiiri çağrıştırdı sanırım!). İç dünyamda halledemediğim bir sızı, devamlı konsantre olup görselime getirerek özlemini gidermeye çabaladığım bir duygumu yenmenin yolunu ararken aklıma düşmüştü İsviçre’nin dağları ve düşlemiştim ineklerle birlikte yürüyüşler yapmayı.

Ne diyordu Yahya Kemal Beyatlı, “Siste Söyleniş” şiirinde:

Birden kapandı birbiri ardınca perdeler...

Kandilli, Göksu, Kanlıca, İstinye nerdeler?

Som zümrüt ortasında, muzaffer, akıp giden

Firuze nehri nerde? Bugün saklıdır, neden?

Benzetmek olmasın sana dünyada bir yeri;

Eylül sonunda böyledir İsviçre gölleri.

İşte bu duygularla Zürih'e varıp sonra araba ile huzuru, Yahya Kemal’in betimlediği gölleri, dağları ve inekleri aramaya başlama. İki saat olmadan öncelikle doymadım doyamadığım bir cennet kasaba İnterlaken’e varmıştık. "İşte," dedim, "huzur, mutluluk, beni benden alacak. Sızıma konsantrasyonumu azaltacak. Doğanın bana fısıldayarak söyleyecekleri... Hepsi ve fazlası burada." Muhteşem bir yağlı boya tablosu sanki. Bulmacalarda karşıma çıkan İsviçre’nin başlıca ırmağı Aare de buradan geçermiş meğer, şırıl şırıl, gürül gürül.

Tüm bu güzellikler arasında Zülfü Livaneli’nin, Ülkü Tamer’in şiirinden bestelediği Güneş Topla Benim İçin melodisi nağmeleri, sözleri kulağımda yankılanıyor sanki...

Seher yeli çık dağlara

Güneş topla benim için

Haber ilet dört diyara

Güneş topla benim için

Umutların arasından

Kirpiklerin karasından

Döşte bıçak yarasından

Güneş topla benim için

Doyumsuz İnterlaken’i güzel bir müzik eşliğinde izlemeye ne dersiniz. Evet ise cevabınız, işte burada,

Doymadım doyamadığımın dışında var mı yapılacak bir şeyler, diye sual eden olursa,

Alp Dağlarının yamaçlarında yürüyüş. Meraklısına, trenle dağa tırmanıp ineklerle(!) trekking. Şanslıysanız, “Aaa tilkiler!” diyebilmek, onları izlemek... Göllerinde tekneyle gezinip kuğularla vakit geçirmek ve spor meraklılarına sunulan çeşitli aktivitelere iştirak etmek.

Hedefim Olan Villars Kasabasına Giderken

Yola çıkmadan önce epey araştırmıştım, gideceğim ülke İsviçre’de bana iyi gelecek, kafamdaki duygusal üzüntüleri azaltacak neresi olabilir? diye. Villars kasabasını hedefime koymuştum.

Ancak ülkenin her yeri bambaşka doğa güzellikleri ile bezenmiş, dinlendirici, sakin ve rahatlatıcıyken biz de zaman kısıtlaması koymadan, nerde trak orda bırak misali, keyfini çıkartarak gezdik, yaşadık diyelim. Bu trak(!)lardan öne çıkan bir iki kasabayı zikretmek isterim.

Yemyeşil Dağları, Huzurlu Gölleri ve Zıplayan İnekleriyle Tam Bir Kafa Dinleme Ülkesi  resim: 1

  • Zürich- İnterlaken arasındaki Luzern’de kısa bir mola vermiştik sadece. 
  • Önce araştırıp zevkinize uygunsa ve dağ gezilerinin tadını çıkarmak istiyorsanız Berner Oberland'da (Bernese Highlands) zaman geçirebilirsiniz. İnterlaken’den 15 km. Yaklaşık yarım saat.
  • Lozan (Lausanne): Lozan’ın ülkemiz için ne kadar önemli olduğunu zikretmeye gerek yok. Lozan’ı görmeden dönmek yok, dedik. 

Yemyeşil Dağları, Huzurlu Gölleri ve Zıplayan İnekleriyle Tam Bir Kafa Dinleme Ülkesi  resim: 2

Lozan, Eylül 1997

Yemyeşil Dağları, Huzurlu Gölleri ve Zıplayan İnekleriyle Tam Bir Kafa Dinleme Ülkesi  resim: 3

Lozan. Fotoğraf: Fethi Denizmen

Villars

Villars-Sur-Ollon bir harika ötesi. Dağlık evlerden oluşan gerçek bir dağ köyü. Kaldığımız otel de  dağ evleri tarzında idi. Akşamın ilerleyen saatlerinde varmıştık. Her yer ahşap. Otelde sanki sadece biz kalıyoruz, öylesine sessizlik hakim. İlk intiba, düşündüğümüzden fazla kalırız, olmuştu.

Gece dolaşırken etrafta hareket eden hayvanlara baktığımda tavşanlardan sonra tilkilere de rastlamak çok hoşuma gitmişti. Burası tam bir geleneksel İsviçre köyü, gece hayatı düşünceniz varsa unutun, diyeceğim tam bir tatil beldesi. İlgilenenler için, mevsiminde kayak turizmi açısından önemli olduğu söylenmişti.

Yemyeşil doğa, yürüyüş alanları, bisiklet yolları... Tam bana göre. Kendinı bırak doğaya, yürü, tırman, dur. Manzara izle, uzan yeşilliklere, bol temiz hava... Tabii aradığın bunlar ise, keyif alabileceğin bir ortam.

Eylül 2015.

Bir dakikalık, havadan çekilmiş video.

Yemyeşil Dağları, Huzurlu Gölleri ve Zıplayan İnekleriyle Tam Bir Kafa Dinleme Ülkesi  resim: 4

Eylül 1997. Villars’da bir gezinti anı.

Fotoğraf: Fethi Denizmen

İster Villars'da olsun ister İsviçre'nin diğer bölgelerinde, gözlerim hep buraların ineklerini aradı ve genelde buldum da onları. Yemyeşil yamaçlarda, boyunlarındaki çanların sesleri uyardı hep beni, işte buralardayız, diye. Onları izlemek, birlikte dolanmaktı aradığım şeylerden biri. Tertemiz doğa ve inekler.

Yemyeşil Dağları, Huzurlu Gölleri ve Zıplayan İnekleriyle Tam Bir Kafa Dinleme Ülkesi  resim: 5

Eylül 1997. Villars'da bir evin önünde.

Fotoğraf: Fethi Denizmen

The End: Zürich

Zürih-İstanbul uçağımız geç saatlerde idi, hava limanına gitmeden önce birkaç saat şehrin caddelerinde dolaşmıştık. Aklımda kalan sessizlik, tenhalık ortamında lüks alışveriş mağazaları. 

Bu yazıyı kaleme almam da zaten bir tesadüf, zıplayan mutlu inekler videosu görmekti. İşte, arzu ederseniz siz de izleyebilirsiniz, bu dokuz dakikalık videoyu.

Iseltwald Interlaken’de denilebilir. Interlaken'e on dakikalık mesafede, Brients gölünde bir köy.

***

İnsan doğadan çok şey öğrenebilir. Doğa bize bazı dersler de verebilir.

Kendi zamanlarında tohumlar filizlenir, ağaçlar büyür ve çiçekler açar. Doğa sayesinde büyüme ve dönüşümün aceleye getirilemeyeceğini öğreniyoruz. Bunlar, zaman, beslenme ve azim gerektirir. Hızla gelişen bir dünyada, doğa bize kendimize ve başkalarına karşı sabırlı olmamızı hatırlatarak olayların doğal ve zarif bir şekilde ortaya çıkmasına izin verir.

Doğada ve böylesine köy hayatında yaşayan insanlardaki faydalı bakteri sayısı şehirliden kat kat daha fazla olabilir ki bu da daha sağlıklı yaşam demektir.

 

12 Temmuz 2024

Heybeliada

     

Yorumlar
Kalan Karakter 800
Efnan Akpulat
Merhaba, Yazınızla adeta yaşadım oraları... İnsan, doğanın değerini bilince ne de muhteşem bir şekilde veriyor karşılığını bizlere... Sayenizde daha iyi anladım. Emeğinize, kaleminize sağlık.
Gürhun Güner
Yıllar önce planlamıştık ama birlikte gitmek kısmet olmadı. O güzel (pitoresk) tabiatı,huzuru bir sanatçı titizliği ile beynimize nakletmiştin. Yaşıyarak görerek mutlu olduk. Jung Frau tepesine kadar 3 trenle tırmandık, buzulun üstünde bile yürüdük.Ruhumuz gözümüz kafamız tazelendi. Rahatlamış bir dinginlikle, doğanın insan üzerinde ne kadar yaşamsal birgereksinim olduğunu düşünerek döndük. Teşekkürler .. Şimdi sen yazılarında şiirsel anlatımınla, okuyanı o pitoresk’in içine alıyorsun. O hiç değişmeyen yeşil canlı ve tertemiz dünyayı yeniden yaşatıyorsun. Kalemine sağlık..
Nevin Peşkircioğlu
Fethi Bey, Bugünkü yazınız beni çok dinlendirdi , zıplayan inek görmemiştim inan ki, Çok teşekkür ederim. Yazıların devamını ben ve arkadaşlarım bekliyor. Kalemine sağlık. Nevo
Ersin Yildirim
Doga en güzel öğretmendir.Bakmasini bilene,baktığını görmesini bilene,gördüğünü yorumlaması bilene. Doga olayları,yağmurlar karlar,güneşli sicak havalar,hayvanlar,ağaçlar bitkiler bulutlar,denizler en güzel öğretmendir, öğrenmek isteyene. Doğal hayatta doğal gıdalar,çalışma, yaşama şartları en sağlıklıdır,dogallikla yaşamayı sevene. Bizim ülkemizde, ne kadar güzel beldeler var.Gezip tozup tatil yapabilene. Feti abicim yine her zaman ki gibi bizleri aldı götürdün Isvicrelere gezdirdim tozdurdun,bilgilendirdin. Teşekkür ederiz. Benim küçük oğlum mimar Gokselin Yildirim da Avrupa seyahatlerimizde,Alp dağları gezilerimizde hep mor inek aramisti. Ayni bizdeki gibi inekleri görünce hayal kırıklığına uğramıştı. İnsan,kendinden daha bilgili başarılı birini,bir ülkeyi, bir faydalı bilgiyi görünce,kendini geliştirip bu güzelliği benimseyip öğrenmeli ve uygulamalı.
Cemal Çalımer
Çok keyifli çok güzel bir çalışma olmuş tebrikler