Osmanlı'da ve Batıda Finansal Okuryazarlık

Finansal okuryazarlık terimi ile tanışmam bundan yaklaşık on beş sene öncesine, adada zorlayıcı derecede sıcak, kupkuru, yağışsız geçen günlerin birinde balkonda Burgazada’dan batan güneşin gökyüzündeki yansımasını izlerken aldığım ve beni Para Durumu toplantılarına davet eden o telefona dayanır.

Mevsimler rotasını şaşırırken ağustos da geri kalmamıştı. Doğup büyüdüğüm Sarıyer’de çocukluk, gençlik yıllarımızda ağustos ayına girdik mi bilirdik ki yarı zaman hava gök gürültülü ve yağmurlu geçecek. Bir bakıma bereketi idi bu yağışlar toprağın, doğanın ve insanlığın. Zamanla dünyada global anlamda her şey değişirken iklimlerdeki sıcaklık artışlarına doğa, insanlığı bir gün su savaşlarına götürebilecek derecede kuraklıklarla cevap veriyordu.

Finansal okuryazarlık literatürümüze sanki Özlem Denizmen’in 2010 yılında kurduğu Para Durumu faaliyetleri ve devamında, 2013 yılında yine kurucu başkanı olduğu Finansal Okuryazarlık ve Erişim Derneği (FO-DER) ile girip hayat bulmuştur. Özlem Denizmen ülkemizde bireysel para yönetimi bilgisinin artması, ülkemiz insanının daha mutlu, finansal huzurlu bireyler olması çabası içinde finansal okuryazarlık seferberliğini başlatmıştı. Para Durumu, kişilerin “finansal huzurlu” olmalarını sağlama temeline dayalı, Özlem Denizmen tarafından başlatılmış bir sosyal girişim ve bir kişisel finans yönetimi olarak kurulmuş platformdur. (Para Durumu platformu 2011 yılında OECD tarafından Türkiye'deki ilk finansal okuryazarlık hareketi olarak onaylanmıştır.)

"Parasını Yöneten Hayatını Yönetir!"

‘Finansal İyiliğe Yolculuk’ Monay’ın kurucusu Özlem Denizmen, bu uygulamayı 2024 sonuna kadar 1 milyon kullanıcıya ulaştırmayı hedeflediğini söylerken “Parasını yöneten hayatını yönetir!” mottosuyla yola çıktığını belirtmiş, bilgi kirliliğiyle mücadele etme misyonunu taşıdıklarını aktarmıştı.

Para Durumu ve FO-DER üyesi olarak ben de bu platformda, bana verilen 'dışarıdan danışmanlık' titri ile bana kendimi çok iyi hissettiren sosyal ilişkiler ve yepyeni bilgilerle harika bir on yıl geçirdim, Mart 2020'de pandemi patlayana kadar.

Nedir, Nelerdir İçeriği bu Finansal Okuryazarlığın? 

Finansal okuryazarlık, bireyin para ve borcun etkin yönetimi konusunda bilgi edinmesini sağlayan çeşitli finansal bileşenlerden ve becerilerden oluşur. Bireylerin gelirlerini, birikim ve yatırımlarını akıllıca değerlendirip bütçelerini doğru yönetebilme yetkinliğine sahip olmaları şeklinde de tanımlanabilir. OECD tanımına göre finansal okuryazarlık "finansal tüketicilerin finansal ürünler ve kavramlar hakkında bilgilendirilmesini veya finansal risk ve alternatifler arasında tercihte bulunabilecek farkındalığa sahip olmasını temin ederek finansal refahlarını geliştirmek"tir.

Finansal okuryazarlık,  

  • Kişisel bütçe yapmak
  • Tasarruf
  • Borçlanma
  • Yatırım

dahil olmak üzere anlama ve kullanma beceresine sahip olmaktır.   

Finansal okuryazar olmak, finansal istikrarın artması yoluyla bireylerin yaşam standartlarını iyileştirebilecek çeşitli faydaları ortaya çıkarır, para ve borcun etkili yönetimini sağlar, donanım kazandırarak tasarrufu artırır, daha iyi düzenleme yoluyla giderlerin azaltılmasını sağlar, kredi kartının doğru ve akılcı kullanımını ve iyi bir bütçe yapılmasını sağlar.

*Ülkemizde bireylerin finansal okuryazarlık düzeyi özellikle 2008 küresel finansal krizden sonra önemli hâle gelmiştir.

Osmanlı’da Finansal Okuryazarlık

Finansal okuryazarlık seviyelerine bakıldığında bireysel farklılıklar gösterse de devlet yönetimi sebebiyle Osmanlı padişahlarının genel olarak mali konulara hâkim oldukları söylenebilir. Ancak modern anlamda finansal okuryazarlık (yatırım, finansal piyasalar, kişisel mali yönetim vb.) ile o dönemdeki ekonomik bilgi birikimi farklıdır.

Sadece Osmanlı döneminde değil sonraki yıllarda da böyle bir kavram olmasa dahi başta ev kadınları olmak üzere bütçe, harcama, tasarruf hatta yatırım konusunda insanlar finansal huzuru yaratabiliyorlardı. Girişte belirttiğim gibi ben finans, muhasebe, hukuk, işletme nosyonlarına sahip olsam da “finansal okuryazarlık” kavramına 2010 yılında muttali oldum.

Osmanlı Padişahları ve Maliye Yönetimi

Osmanlı padişahları devleti yönetirken mali konulara doğrudan müdahil olmuşlardır. Özellikle klasik dönem Osmanlı padişahları devlet hazinesinin durumu, vergiler, ticaret politikaları ve bütçe konularında bilgi sahibiydiler. Ancak o dönemin finansal okuryazarlığını bugünkü anlamda, yatırımcı bilinciyle değil devlet maliyesini yönetme çerçevesinde değerlendirmek gerekir.

Osmanlı’da Mali Eğitim

Padişahlar genellikle şehzadeyken maliye, iktisat ve vergi sistemleri konusunda dersler alırlardı. Özellikle “defterdar” ve “maliye nazırı” gibi devlet görevlileri, mali konularda padişahı bilgilendirirlerdi, ancak padişahların bireysel servet yönetimi yapması gibi bir durum pek görülmezdi, zira devlet hazinesi ve şahsi servet çoğu zaman iç içeydi.

Mali Vakıflar

Osmanlı Devleti'nin vakıflar üzerinden oluşturduğu finansman sistemi, sosyal ve toplumsal hayata yönelik, eğitim, sağlık, kültür, din gibi alanlarda gerekli düzenlemelerin yapılabilmesine olanak sağlayan finansman ihtiyacının giderilmesinde etkin rol oynamıştır. Vakıfların aracı olduğu bu sistemde fon sahiplerinin tasarruf fazlasının fon ihtiyacı olan alanlara aktarılmasıyla birlikte tasarrufların yatırımlara dönüştürülmesi sağlanmaktaydı. Araştırma sonuçlarına göre mali-parasal vakıfların son bulmasına neden olan temel kısıtlar sermayelerinin azalması/yetersizliği ve kurumsal rekabet yeteneklerinin düşük olmasıdır. Ayrıca modern finans sisteminde bir kredi kuruluşu olarak mali vakıflara ihtiyaç olmadığı, mali vakıflar için en ideal iş modelinin girişim sermayesi finansmanı ve mikro kredi olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Modern Finansal Okuryazarlık ile Farkları

Osmanlı padişahları devletin mali yönetimine hâkim olsalar da elbette onların bireysel yatırım, finansal piyasalar ve modern bankacılık sistemleri gibi konularda bilgi sahibi olmaları beklenemezdi, çünkü o dönemde finans dünyası bugünkü gibi gelişmiş değildi. Bununla birlikte ticaret yolları, para politikaları ve devlet bütçesi konularında oldukça bilinçlilerdi.

Sonuç olarak Osmanlı padişahları finansal okuryazarlık açısından kendi dönemlerinin gerektirdiği bilgiye sahiplerdi, ancak modern anlamda bireysel finans yönetimi ve yatırım bilinciyle kıyaslandığında daha çok devlet maliyesine odaklanmışlardı.

Dünün Batı Ülkelerinde Finansal Okuryazarlık

Habsburglar da dahil olmak üzere Avrupa ​​kraliyet aileleri genel olarak finansal yönetim bilgisine sahipti, ancak finansal okuryazarlık düzeyleri bireysel hükümdarlara ve tarihsel döneme bağlı olarak değişiyordu. Mali bilgileri genellikle modern anlamda kişisel servet yönetiminden ziyade devlet finansmanı, vergilendirme ve ekonomi politikalarına odaklanıyordu.

Habsburglar* ve Finansal Okuryazarlık

*(Avrupa’da yüzyıllar boyunca hüküm sürmüş hanedan)

Habsburg Hanedanı, Kutsal Roma İmparatorluğu, İspanya, Avusturya ve Macaristan dahil olmak üzere karmaşık mali yönetim gerektiren geniş bölgeleri yönetiyordu. Pek çok Habsburg hükümdarı ekonomi politikaları ve devlet maliyesi konusunda bilgili olsa da pratik yönetim için genellikle mali danışmanlara, hazinedarlara ve bankacılık kurumlarına güveniyordu.

Bankacılık ve Mali Müşavirler

Habsburglar krediler ve mali yönetim için Fugger ve Rothschild gibi zengin bankacı ailelere güveniyorlardı.

Kişisel ve Devlet Finansmanı

Habsburg yöneticileri devletin maliyesini, vergilendirilmesini ve ekonomi politikalarını anlasalar da kişisel servet, para yönetimi konusunda uzman değillerdi. Kişisel harcamalar saymanlar tarafından yönetiliyordu.

Modern Finansal Okuryazarlık ile Karşılaştırma

Modern finansal okuryazarlık bütçeleme, tasarruf, yatırım yapma ve kişisel serveti yönetme gibi kavramları içerir. Habsburglar da dahil olmak üzere tarihi hükümdarlar kişisel yatırım stratejilerinden ziyade makroekonomik politikalara, vergilendirmeye ve savaşlar ve altyapı için borçlanmaya daha fazla odaklanmışlardı.

Bugünün Batı Dünyasında

Modern Avrupa kraliyet aileleri mali durumlarını kamu finansmanı, özel mülkler, yatırımlar ve kişisel servetin birleşimi yoluyla yönetmekteler. Bu mali düzenlemelerin yapısı ve şeffaflığı farklı monarşiler arasında değişiklikler gösterir.

Kamu Finansmanı

Pek çok Avrupa monarşisi resmi görevleri, kraliyet konutlarının bakımını ve diğer ilgili masrafları desteklemek için ilgili hükümetlerden yıllık tahsisat alır. Örneğin İngiliz Kraliyet Ailesi, Crown Estate'ten elde edilen kârın bir yüzdesi olarak hesaplanan Sovereign Grant (Kraliyet Sarayları Koruma Fonu) aracılığı ile finanse ediliyor. Hollanda Kraliyet Ailesinin harcamaları 2021'de yaklaşık 41 milyon £ iken Norveç monarşisinin maliyetleri 2019'da 35,7 milyon £ civarındaydı.

Kamu finansmanının ötesinde birçok kraliyet ailesinin onlara önemli gelirler sağlayan özel mülkleri ve yatırımları var. Kraliyet aileleri özel varlıkları da yönetirler. Örneğin İsveç Kraliyet Ailesi mülk sahibidir ve özel gelirlerine katkıda bulunan pek çok yatırıma sahiptir.

Mali Şeffaflık ve Kamu Denetimi

Mali şeffaflığın düzeyi Avrupa monarşileri arasında farklılık gösterir. İngiltere’de devlet hibesi kamu incelemesine tabidir ve yıllık mali raporlar şeklinde yayınlanır.

Diğer Avrupa ülkelerinde de kraliyet ailelerinin mali düzenlemeleri, uygun kamu finansmanı düzeyi ve şeffaflık ihtiyacı hakkındaki tartışmalarla birlikte kamuoyunun incelemesi altındadır.  

Genellikle miraslar ve kişisel yatırımlar yoluyla biriken kişisel servet, kraliyet finansmanında rol oynar. Kraliyet ailelerinin üyeleri, net değerlerine katkıda bulunan sanat koleksiyonları, mücevherler ve gayrimenkuller dahil olmak üzere değerli varlıkları miras alabilirler.

Finansal Okuryazarlık

Batı’da en yüksek finansal okuryazarlık oranlarına sahip ülkeler, Danimarka, Finlandiya, Almanya, Hollanda, Norveç, İsveç ve Birleşik Krallık. Finansal okuryazarlık oranları Batı dünyasının önde gelen gelişmiş ekonomilerinde yaygındır. Fransa, Almanya, İtalya ve Birleşik Krallık’ta yetişkinlerin ortalama yüzde 55'i finansal okuryazardır. Görüldüğü gibi Kuzey Avrupa finansal okuryazarlıkta lider konumdadır ve elbette eğitimin etkisi yadsınamaz: Yüksek, orta ve ilk öğretim görmüş bireylerde finansal okuryazarlık oranı ortalama 73% ila 31% arasında değişmektedir.

Not: Finansal okuryazarlık ve parayı doğru yönetme konusuna ilgi duyanlar için kitap önerisi:

"Cebinde Mucize Yarat", Özlem Denizmen

Osmanlı'da ve Batıda Finansal Okuryazarlık resim: 0

 

 

23 Şubat 2025

Suadiye

Yorumlar
Kalan Karakter 800
Tinaz Denizmen
Financial literacy is undoubtedly one of lifes pillars, alongside health, social connections and personal growth. But like any of these pillars, if left unmanaged it will stagnate, and life will not change - unless perhaps for the worse! When I was younger, my uncle advised me to save some of my monthly earnings. At the time I insisted I didnt have enough spare to save. Eventually I realised my blockage wasnt about saving a chunk of my earnings, it was that I hadnt realised every coffee, every takeout or similar small purchase was slowly robbing me of a better life, little by little. And so I started saving - little by little. How did life change? I now move with a certain ease, dare I say, with a bit of a swagger. Confident I have the mindset to achieve stability in an area of my life. The message 'if you manage your money, you manage your life' is true. Taking charge of any area of life will naturally influence other areas. It often takes one small step and the rest follows