'O yokluklar, Kemal Sunal’ı yarattı'
Türkiye'yi 7'den 70'e güldüren usta sanatçı Kemal Sunal'ı, ölümünün 17 yıldönümünde, 1985 yılında Ses dergisine verdiği röportajdan bir bölümle anıyoruz: 'Her şeyin yokluğunu çekiyorduk. Ama işte o yokluklar, Kemal Sunal’ı yarattı. '
Gelişmelerden anında haberdar olmak için Google News'te Paradurumu'na abone olun
Paradurumu'na Google News'te abone olun
Abone OlTürk sinemasının efsane ismi Kemal Sunal, 8-9 Mayıs 1985 tarihlerinde Ses dergisinde iki bölüm halinde yayımlan röportajında, çocukluğunda yaşadığı para sıkıntılarından bahsetmiş, başarı hikayesinde bu sıkıntıların büyük rolü olduğunu anlatmıştı. İşte o röportajdan bir bölüm...
İyi değildi. Babam Migros’tan emeklidir. Yaz tatillerinde ayakkabı, kitap parasına yardımcı olmak için çalışırdım. Mesela elektrikçi yanında çıraklık yaptım. Emayetaş Fabrikası’nda çalıştım.
Elektrikçi çıraklığım enteresandı. Belli bir süre sonra, 110 volt elektriği ellerimle rahatça tutabiliyordum. Yanıma o sırada bizim arkadaşlardan biri geliyordu. Öğrendik ya, elektrikçi olduk ya… Arkadaşımı elektrik yüklü olarak tutardım. Havaya fırlardı. 100 bir şey yapmaz. Öldürmez yani, 220 öldürür. Şimdi tut deseniz tutamam. Sakın öyle bir şey yaptırmayın bana. Yener Bey, deminki sözlerime şöyle devam etmek istiyorum; ailemiz bütün cahilliklerine rağmen bizi çok iyi yetiştirdiler.
Şimdiki çocuklar tabii harika… Evde televizyon var, video var, her şey var. Biz hiçbir şey bilmiyorduk, etmiyorduk. Sokakta bilye oynamak, top oynamak, hepsi bu. Belli bir yaşa kadar, itfaiyeden bile korktuk. Çan çan geçiyor, nedir bu diye insan korkuyor. Her zaman görmüyorduk ki. Şimdi benim çocuklarım da, öteki çocuklar da her şeyi tanıyorlar.
Her şeyin yokluğunu çekiyorduk. Ama işte o yokluklar, Kemal Sunal’ı yarattı. Daha nice Kemal Sunal’lar yaratmıştır. Sadece sanatta değil, ekonomide, iş sahasında nicelerini. Ben tek değildim, o devrin insanları hep böyle yetişti. Benim çocuğum ileride beni beğenmeyecek. Gittikçe kültür seviyesi yükselecek, bunu kimse durduramaz. Bir de, galiba belli bir sıkıntıdan gelinince bir yere ulaşılıyor.
Bize bayramdan bayrama elbise alınırdı. Biz o bayram sabahını, bitmeyen gecelerle çekerdik. Sabahın köründe, sırf onları giymek için kalkardık. Başucumuzda dururdu zaten. Çok güzel şeylerdi bunlar. Şimdi tatminsiz çocuklar var. Çünkü her şeyi bayramdan önce elde ediyorlar. Yeni bir şeyi başının ucunda tutan var mı? Galiba onlar meselelerini halletmişler.