Leonardo Da Vinci'ye Atfedilen Tarihin En Pahalı Sanat Eserinin Şüphe Uyandıran Hikâyesi

Rönesans döneminde yaşamış ve yalnızca bir matematikçi, astronom, filozof, mucit, heykeltraş ve ressam olarak değil pek çok farklı alanda eserler vermiş İtalyan sanatçı Leonardo da Vinci (1452-1519)'nin akla gelen ilk eserleri kuşkusuz “Mona Lisa”, “Son Akşam Yemeği” ve “Vitruvius Adamı”dır.

Ancak asırlar sonra, 2011’de keşfedilen bir resmi var ki sanat dünyasında şaşkınlık yaratmakla kalmamış koleksiyonerler arasında dedektiflik öykülerini andıran uluslararası bir entrika kaynağı hâline gelmiştir. Bugüne kadarki en yüksek fiyata satılan sanat eseri özelliğini taşıyan ve satıldığı gibi de sırra kadem basan "Salvator Mundi"nin hikâyesini ilgi ile okuyacağınızı düşünüyorum.  

Kıyıda köşede saklı kaldıktan çok sonra bulunup Leonardo da Vinci'ye ait olduğu iddia edilmiş ve tanınmış müzayede evlerine, eksperlere sunulmuş eserlerden sadece iki tanesi genel kabul görmüştür. Bunlardan biri Leonardo da Vinci eseri olduğu 1909 yılında tasdiklenen ve St. Petersburg’daki Hermitage Müzesi’nde bulunan “Benois Madonna” resmi, diğeri ise “Dünyanın Kurtarıcısı-Salvator Mundi” resmidir.

2011 Öncesi

İsa peygamberi dünyanın kurtarıcısı olarak tasvir eden tablo 2017'de Londra'daki ünlü müzayede salonu Christie's tarafından satışa çıkarıldığında Leonardo'nun son eseri olarak tanıtılmıştı.

2011’de orijinal Da Vinci eserleri arasına giren ve sol elinde kristal bir küre tutarken sağ eliyle kutsama işareti yapan İsa'yı gösteren bu tablo 1500’lü yılların başında çok popülerken sonrasında yıllar boyunca tarihe gömülür. Leonardo’nun öğrencisi ve evlatlığı Salai’ın mal varlığı dökümünde “Babamız Suretinde İsa” ismi ile yer alsa da İngiltere kralı II. Charles’tan (1630-1685) Buckingham Dükü'nün oğluna geçişi ve onun da resmi 1763’de satmasından sonra tablonun izi sürülemez olur. 

Leonardo Da Vinci'ye Atfedilen Tarihin En Pahalı Sanat Eserinin Şüphe Uyandıran Hikâyesi resim: 0   Salvator Mundi, Leonardo da Vinci

(Ceviz tahtası üzerine yağlı boya 45,4 cm X 65,6 cm)

Tablo, bunun Leonardo'ya ait bir resim olduğuna dair hiçbir fikri olmayan Britanyalı bir koleksiyoner tarafından 1900 yılında yeniden bulunur. Eser daha sonra koleksiyonerin mirasçıları tarafından 1958’de açık arttırmaya çıkartıldığında 100 dolara satılır.

Tablonun bundan sonraki ortaya çıkışı 2005 yılında, New Orleans’da adı sanı pek bilinmeyen bir müzayede salonunda olur. Eser bu sefer de New Yorklu iki sanat simsarına 1.175 dolar gibi bir fiyata satılır.

Simsarlar tabloyu saygın bir restorasyon uzmanına götürürler ve restore etmek için yıllarını harcayan uzman Modestini, İsa'nın başparmağının altındaki üzeri tekrar boyanmış bölümlere, sadece Leonardo'nun yaptığı tarzda dudak kıvrımları gibi ayrıntılara dikkat çekerek ateşli bir şekilde tablonun gerçek bir Leonardo olduğunu savunur. Tablo daha sonra birçok ünlü uzman tarafından incelenir ve bunun orijinal bir Leonardo olduğuna müştereken karar verilir.

Sene 2011, Tablo Londra National Gallery Sergisi'nde

Tablonun esrarengiz serüveninin başlamasında 2011 yılında Londra National Gallery’de sergilenmesi dönüm noktası olur, zira bu sergi, kesin olmadığı hâlde Leonardo’ya atfedilen tablonun meşruiyet kazanmasında önemli rol oynar.

Bundan iki yıl sonra, 2013'te sanat konsorsiyumu tablonun İsviçreli sanat simsarı Yves Boivier’e 83 milyon dolara satılmasını başarır.

O günlerde çıkan söylentilere göre Bouvier bu tabloyu bir Rus oligark için satın almıştır. Bouvier bunu kabul etmediğini söylese de iki gün sonra tabloyu aynı zamanda gübre fabrikatörü olan Dmitri Rybolovlev’e tam 127,5 milyon dolara satar. Bouvier bu yaptığını 'ucuza alır, pahalıya satarsınız. Her zamanki iş' olarak nitelendirir.

Oligark Rybolovlev suçlamaları ve açtığı davalar

İsviçre yetkilileri kuşkulandıkları Bouvier hakkında soruşturmalar açsalar da çabaları sonuçsuz kalır. Tablo kısa süre sonra Christie’s Müzayede Salonu'nun yolunu tutmuştur.

Oligark Dmitry Rybolovlev, Sotheby's'i daha sonra müzayedede satılan en pahalı sanat eseri haline gelen Salvator Mundi'nin de aralarında bulunduğu parçalar üzerinde satıcıyla komplo kurmakla suçlamıştı. Ancak Rybolovlev aralarında Leonardo da Vinci'nin Salvator Mundi'sinin de bulunduğu dört sanat eseri üzerinden kendisini on milyonlarca dolar dolandırmakla suçladığı Sotheby's'e karşı açtığı davayı kaybetmişti.

Diğer yandan Yves Bouvier'in Dmitry Rybolovlev ile iş anlaşmalarına ilişkin soruşturma 2017 yılında İsviçre'de başlamış, fakat Cenevre Başsavcılığı Bouvier'e karşı açılan bu soruşturmayı yeterli delil sağlanamadığını öne sürerek bir dizi duruşmanın ardından sonlandırır.

O Gün Geldiğinde!

17 Kasım 2017 Çarşamba gecesi Christie’s’de gerçekleşen tablonun satışı sahnelenen bir oyun gibidir âdeta. Açık arttırma başlamadan önce tabloya bakan insanların yüzlerindeki ifadeyi gösteren bir tanıtım videosu yayınlanır. Ardından başlayan açık arttırma yalaşık 20 dakika sürer. Bu süre boyunca heyecandan nefeslerin tutulduğu ve tekliflerin her saniye yükseldiği bu güç savaşı sonunda Leonardo Da Vinci’nin Salvator Mundi tablosu, müzayedede o tarihe kadar satılan en pahalı sanat eseri olma rekorunu kırar.

500 yıllık şaheser, ücretler, alıcı primi dahil 450,3 (450.312.500) milyon dolara satıldı.

Müzayede görüntülerini izleyeceğiniz aşağıdaki videoda açık arttırmayı yöneten kişi 400 milyon dolarlık teklifi gördüğü anda 'sattım' der ve oturumu sonlandırır. İlginçtir, 10 milyon dolarlık açılıştan sadece 1.33 dakika sonra teklif 266 milyon doları bulmuştur bile.

Tabloyu rekor fiyata satın alan kimdi?

Videoda da görüldüğü üzere 20 dakikalık nefes kesen arttırma 400 milyonu duyan yöneticinin 'sattım' deyip çekici vurmasıyla son bulduğunda herkesin aklındaki soru doğal olarak komisyonlar, vergiler vs dahil 450 milyon doları bulan bu teklifi verenin kim olduğu idi.   

Alıcı Louvre Müzesi miydi? Eseri galeride Mona Lisa’nın yanına koymak için almış olabilir miydi? Duvarda Salvator Mundi'yi bekleyen bir boşluk da vardı, ancak tablo hiçbir zaman buraya asılamadı.

Alıcının kimliği açıklanmamıştı, New York Times eserin alıcısının, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Salman olduğunu yazana kadar. New York Times ayrıca Louvre Müzesi'nin tablonun Mona Lisa ile aynı odada sergilenmesi ve dolayısıyla aynı statüde bir eser olarak gösterilmesi talebinin bin Salman tarafından reddedildiğini de yazdı.

Leonardo Da Vinci'ye Atfedilen Tarihin En Pahalı Sanat Eserinin Şüphe Uyandıran Hikâyesi resim: 1

Mohammed bin Salman Al Saud

Elinde küre ile İsa’nın betimlendiği tablonun alıcısının kimliği sanat dünyasının gözlemcilerini şaşırtmışa benziyordu. Bin Salman o dönemde bazı kısıtlamaları gevşeterek Suudi Arabistan’ın imajını parlatmaya çalışıyordu. Bu tablonun da yeni bir müzenin duvarlarını süsleyeceği düşünülüyordu. Öylemi oldu dersiniz? Hayır.

Tabloyu o günden sonra bir daha gören oldu mu? Hayır!

Dünyanın en pahalı tablosu nerede?

Sanat dünyasında bunun cevabını bilen yok.

  • Suudi Arabistan’da bir yerde Veliaht Prens Salman’nın emri ile kilit altında mı tutulmakta?
  • Gözlemcilerin birçoğunun düşündüğü gibi Orta Doğu’da bir yerde mi saklanıyor?
  • Söylentilere göre Cenevre’de vergiden muaf bir mekanda mı tutuluyor?
  • Bin Salman’nın kendi özel yatında olduğunu iddia edenler bile var.

NOT.

25 Ağustos 2024 tarihli TGRT Haber'in yayınladığı habere göre tablo Cenevre’de. Haberin özeti:

"Dünyanın en pahalı 'kayıp' tablosu bulundu! Prens Salman 2030 yılı için saklıyor.

Dünyanın en pahalı eserleri arasında yer alan ve Hazreti İsa'nın betimlendiği tablonun uzun süredir nerede olduğu bilinmiyordu. Tablo İsviçre'de gümrüksüz bir depoda ortaya çıktı. Eserin Suudi Prens'in lüks yatında ya da sarayında olduğu düşünülüyordu. Seneler sonra tablo, İsviçre'nin Cenevre şehrinde bulundu. 

Öte yandan Prens Muhammed bin Salman'ın 'kayıp' portrenin nerede olduğunu bildiği ve Suudi Vizyon 2030 olarak bilinen cesur kültürel stratejisinin önemli bir parçası olarak sergilemeyi planladığı belirtildi. Akademisyen Bernard Haykel, "Prens Salman müzenin tamamlanmasını bekliyor. Ardından tablo bu müzede sergilenecek'' dedi."

İlginizi çekebilecek iki bilgilendirici video:

  • 2021’de "Kayıp Leonardo" ve "Satılık Kurtarıcı: Da Vinci'nin Kayıp Başyapıtı mı?" adlarını taşıyan iki yeni belgesel çekildi.
  • Tablonun Leonardo da Vinci’ye ait olmadığını ileri süren anlatım videosu.

"Leonardo'nun tabloda birkaç fırça darbesinden başka emeği olmadığından kuşkulananlar vardı, bu kuşkular da giderek arttı. Uluslararası bir entrika ve gizem perdesine bürünen Salvator Mundi'nin öyküsü, şaşırtıcı bir dedektif romanı gibi ilgi çekmeye devam ediyor."

22 Ocak 2025

Suadiye

Yorumlar
Kalan Karakter 800