Kobra Etkisi ve İstenmeyen Sonuçlarından Kaçınma

İyi niyetle yapılan bir planın istenmeyen sonuçlara yol açmasına ve hatta sorunu çözmek yerine daha da kötüleştirmesine Kobra Etkisi denir ve neden böyle denildiğinin hikayesi de oldukça ilginçtir.

Özel hayatta ya da çalışma hayatında, üst yönetimlerde, işletmelerde veya siyasette, bir soruna çözüm getirmek için iyi niyetle yapılan bir planın istenmeyen sonuçlara yol açmasının ve sorunu çözmek yerine daha da kötüleştirmesinin mümkün olabileceği izahtan varestedir. Bu durumlara Kobra Etkisi denir ve neden böyle denildiğinin hikayesi de oldukça ilginçtir.

İşte o hikaye,

Hindistan'ın İngiliz Sömürge Yönetimi altında olduğu dönemde (1858-1947), Delhi’de çok sayıda kobra yılanı toplum için tehdit oluşturmaya, ticareti de menfi yönde etkilemeye başlar. Öyle ya hiçbir tüccar veya iş adamı bir anlaşmayı müzakere ederken karşısında kobra yılanı görmek istemez. Öte yandan giderek çoğalmakta olan kobralar çok sayıda askeri ısırıp zehirlemektedir ve o dönemde bu zehirlenmeleri tedavi edebilecek bilgi ve kaynak da neredeyse yoktur.

Artan kaos ortamının çözümü için ortaya dâhiyane bir fikir atılır: Halk fakirdir ve sömürge altındadır. Öldürülüp derisi getirilen her kobra yılanı için para ödülü verileceği duyurulur. Böylece kadın erkek çocuk yaşlı demeden halkın çok büyük bir kısmı sokakta, evde, ormanda gördüğü her kobrayı öldürüp derisini yüzerek askerlere teslim eder. Plan tam da olması gerektiği gibi işliyordu. Halk para kazanıyor, askerler artık yılanlar tarafından ısırılmıyor, hükümet ise gelen derilerle ticaret yapıp zenginliklerine zenginlik katıyordu. Görünüşe göre bulunan çözüm sorunu yok etmişti.

Programın mali teşvikleri ilk başta beklenen sonuçları getirdi ve ödül programının bir başarı olduğu düşünüldü. Ancak bir süre sonra insanlar kolay para kazanmak için kobra yetiştirmeye başladılar. Durumu anlayan yetkililer ödülü geri çektiler.

Kobra Etkisi (Cobra Effect) tanımı, yaşanan bu olay ve para ödülünün kaldırılmasıyla literatüre girmeye başlar. Ödül geri çekilince para için kobra yetiştirenlerin artık onlara ihtiyaçları kalmaz. Ne yapacaklar bu yılanları? Tek yol elbette onları özgür bırakmaktır.

Çözüm diye sunulan uygulama, tehdidi bertaraf etmek bir yana sokaklarda dolaşan kobra popülasyonunu artırdı. Tonlarca paranın boşa harcanmasından bahsetmeye gerek bile yok…!!!

Kobra Etkisi ve İstenmeyen Sonuçlarından Kaçınma   resim: 0

Uygulamanın başlamasına neden olan sayıdan bile çok yılan artık başıboş ve her taraftaydı. Sonuç olarak dâhiyane olarak nitelendirilen çözüm problemin daha fazla büyümesine yol açmış, akla gelen en mantıklı fikir bile kesin sonuca ulaştıramamıştı.

Benzer bir olay Vietnam’ın Hanoi şehri Fransızlar tarafından işgal altında iken yaşanmıştır. Şehir fare kaynamaktaydı, İşgal Yönetimi her ölü fare için para ödülü ilan etmişti. Halk bir taraftan farelerin kuyruklarını kesip, talimata uygun, teslimat karşılığında ödülünü alırken aynı zamanda kuyruksuz farelerin üremesini izlemekteydi!

Tabii sorun yine çözülmemişti.

( Fransa-Vietnam Savaşı, 1946 ile 1954 yılları arasında, Fransa ve destekçileri ile Kuzey Vietnam ve destekçileri arasında meydana gelmiştir.) 

Kobra Etkisinden Nasıl Kaçınılır

Bu teorinin sayısız örneğini günlük yaşamda görmek mümkündür. Bir sorunu çözmek için uygulamaya konan pek çok politika, sorunu daha da kötüleştirmekten başka işe yaramayabilir. Kobra Etkisi basitçe, şirket veya kamu politikasının göründüğü kadar kolay olmadığını ve iyi niyetin her zaman uygun sonuçlara yol açmadığını ima etmektedir.

Kobra etkisinden korunmanın temel yolu, düşüncemizin sıralı bir şekilde ilerlediği doğrusal düşünceden uzak durmaktır. İki nokta arasındaki düz bir çizgi bir yerden diğerine gitmenin en etkili yolu olduğundan, doğrusal düşünme bir sorunu çözmenin en sezgisel yolu gibi geliyor.

Ancak bu, her zaman doğru yol olmayabilir.

İş Dünyasında Kobra Etkisine Dikkat!

İş dünyasında da “kobra etkisi” kavramı sıkça görülebilmektedir. Yönetenler bir sorunu çözmek veya bir sonuç elde etmek için iyi niyetli kararlar alırlar. Ancak iyi düşünülmezse bu kararlar durumu daha da kötüleştirebilir. Örneğin satış temsilcilikleri ile çalışan işletmelerin, ürün veya hizmetleri satmaları için satış temsilcilerini aşırı teşvik etmesi, satış temsilcilerinin odak noktalarını uyumsuz çözümleri satmaya kaydırabilir. Bu, müşteri için olumsuz bir deneyim yaratır ve işletme açısından zararlı olabilir. Herkes kısa vadeli kazanca odaklanırsa bu yalnızca daha büyük bir sorun yaratabilir.

Bir başka örneğe 26 Mayıs 2024 tarihli Forbes’te okuduğum bir makalede rastladım. Wells Fargo (1852’den beri bankacılık, finansal hizmetler ve sigorta sektöründe faaliyet gösteren ABD’nin en büyük ölçekli bankası) 2016 yılında müşterilerinin daha fazla ürün kullanmasını istiyordu ve çalışanlarının daha fazla ürün satmaları ve kotaları karşılamak için daha fazla müşteriye bankada hesap açtırmaları yönünde teşvikler ekledi. Teşvikler daha fazla satışı ve banka bünyesinde açılan hesapların sayıca artışını beraberinde getirse de bu yeni fırsatların çoğu müşteriler tarafından onaylanmadı. Müşterilerle olan ilişkileri geliştirmek yerine, bu teşvikleri sunma kararı çalışanlarının etik dışı davranmasına neden oldu ve müşterileri, Wells Fargo'ya olan güvenlerini kaybetti. Bu da şirketin müşteri kaybetmesine yol açtı.

Bir başka örnek ise Airbus. Firma uçakların içindeki gürültüyü daha sessiz hale getirerek uçuş deneyimini geliştirmek istiyordu. Airbus, uçaklarını daha sessiz hale getirme konusunda başarılı oldu, ancak yolcular ve pilotlar konuşmaları kolaylıkla dinleyebiliyor, bebeklerin çığlıklarını ve hatta tuvalet kapısının kapanmasını daha yüksek sesle duyabiliyorlardı. Bu karar genel anlamda muhtemelen uçuş deneyimini daha da kötüleştirdi.

 

Şirketlerde Kobra Etkisinden kaçınmak için sunulan öneriler:

1. Şirketinizin farklı departmanlarından farklı kişilerden geri bildirim alın.

2. Müşterilerinizden geri bildirim alın.

3. Herkese bu değişiklikleri yapmanın uzun vadeli sonuçlarının neler olabileceğini sorun.

4. Uygulamaya koymadan önce değişiklikleri test edin ve yeniden değerlendirin.

Kobra etkisi işletmelerin yanı sıra ülke genelinde, makro ekonomik açıdan verilen kararların sonuçlarını öngörebilmeyi, liderlik vasıf ve donanımına sahip olmayı gerektirebilir. Satranç ve briç oyunlarında hamleler yaparken sadece bir sonraki oluşumu değil en son neticeyi de zihninde canlandırır, görsellersin. Bunun ötesinde genel hukuk nosyonu, yaşanmışlıklar, edinilen tecrübeler, ortak akıl kullanımı, bilgiye doyumsuz merak da doğru ve öngörülebilir kararlar verilmesini sağlayabilir.

                                        ****

Bir hikaye dolaşır: Genç adam, genel müdür olarak işe başladığı ilk gün çok heyecanlıdır. Çalışanlardan önce erkenden fabrikaya gelip etrafı gezer, gözlemler, bir nevi ön teftiştir yaptığı. İlk dikkatini çeken şey çay semaverleri ve her işçiye verilen tek bir poğaça olmuştur. Talimat üzerine hemen çay semaverlerinin sayısı arttırılır, böylece çay bekleme kuyrukları azalacaktır. Ayrıca işçi başına verilen peynirli poğaça ikiye çıkarılır.

 Aradan geçen kısa bir zaman sonra bazı çalışanlar ve işçiler zeytinli, patatesli poğaça taleplerini aşçıya iletirler. Aşçı da talebi yerine getirir. Kahvaltı süresi uzayınca beyaz yakalıların ve işçilerin işe başlamaları gecikir. Olay bununla da kalmaz, özellikle beyaz yakalılar poğaçanın yanında evden reçel, marmelat getirmeye, birbirlerinin odasında kahvaltı davetlerine başlamıştır. Daha bitmedi…Kahvaltı menüsü zenginleştikçe zenginleşir. Börekler, çörekler alır başını gider… Genel Müdür duruma el koyar. Her şey başa döner… Çay ve bir poğaça… 

Çiftçi tarlasında anız yakarsa,

 
İnsan doğaya müdahale ile sürümü kolaylaştırmak için tarladaki anızları yakar
Anızlar yakılınca yılanların sayısı azalır.
Yılanların azalması farelerin tarlaları istila etmesine neden olur.
Farelere karşı kullanılan zehir sonrası fareleri yiyen tilkiler ölür,
Tilkilerin varlığına tehdit oluşur.
Tilki ne sever? Fare, tavşan, böcek, çekirge…!!!

                                *********

İlginçtir, bu kobra olayından neredeyse bir asır önce yaşayan, aşk ve doğa gibi evrensel temalara odaklanan eserleri ile dünya çapında tanınan İskoç şair Robert Burns (1749-1796) bir şiirinde şöyle der: 

Ama Fare, yalnız değilsin

Öngörünün boşa çıkabileceğini kanıtlamada:

Fareler ve insanların en iyi düşünülmüş planları

Sık sık çarpık gider,

Bize keder ve acıdan başka bir şey bırakma,

Vaat edilen mutluluk için!

  

(But Mouse, you are not alone,

 In proving foresight may be vain:

 The best laid schemes of mice and men

 Go often askew,

 And leave us nothing but grief and pain

 For promised joy!)

Şair işbu şiirinde demek ister ki,

Bir proje ne kadar iyi planlanırsa planlansın, yine de kazalar veya talihsizlikler yaşanabilir.

NOT

İlgi duyanlar için, mantığa ve verilere dayalı sorun kalıplarına odaklanan sistematik çözüm yöntemi TRIZ (Yaratıcı Problem Çözme Teorisi) ile algoritmik yaklaşımlar kullanılarak eski sistemlerin iyileştirilmesi ve yeni sistemlerin geliştirilmesi sağlanır. TRIZ şirketlerde hızla yayılma göstererek inovasyon süreçlerinde proje ve risk yönetimi gibi alanlarda sıkça kullanılmaktadır. 

30 Mayıs 2024

Suadiye

Yorumlar
Kalan Karakter 800
Cemal Çalımer
Yazın çok güzel insanla yaşamla içiçe insan yaşamında deneyim ironilerle dolu yazın biraz da didaktik olmuş o da yazıya çekicilik katmış kutlarım
Cigdem Baysal
Sonu düşünülmeden alınan kararların sonucu çoğu zaman bir felaket olabiliyor maalesef🥹