Kafamızın İçindeki Ses

Amerikalılar'ın bir sözü vardır, “sleep on it” diye, üzerine yat, uyu gibi. “Karar vermeden önce bekle, hemen cevap verme. Uyu, yat üzerine, hazır hissettiğinde ver kararını, öyle söyle” anlamında kullanılan bir idyom, deyim.

Çok kullanmışımdır öneri olarak, bir karara varamayanlara, öyle mi yapsam böyle mi diye soranlara. "Andrew beni sevdiğini söylüyor, ben John’u da onu da seviyorum, seçim yapamıyorum" gibisinden, onlarca benzer şey bana danışıldığında 'sleep on it' der ve karşımdakinin meraklı bakışları karşısında devam ederim.

Gece uykuya evrilmeden önce kafanda bu soruyu oluşturup uyu. O sabah ya da birkaç sabah sonra gözlerini daha tam açmadan içindeki ses cevabı verecektir.

İçimizde bize sessizce konuşan, daha doğrusu fısıldayan bir ses vardır. Bazen güzeli bazen de şüpheyi, endişeyi fısıldayan. Başarıya götüren yolu gösteren de engelleyen kafamızın içindeki bu sestir. Genelde alternatifi olan kararlarda, seçiş ve vazgeçişlerde daha çok konuşur bu içimizdeki ses  “Cevap verseydin ya!" "Susmam iyi oldu, sen bu işten anlamazsın, riske girme!" "Ya başarırsam? Hadi gir! Bunu yapmalıyım, çok güzel!" "Bırak şimdi, yaşın geçti bunun için, yapsaydın çok kazanmıştın! Ya her şeyimi kaybetseydim?

Nedir bu ses? Ruhumuzun hangi derinliklerinden geliyor? İçimizdeki sesle ilgili fıkralar bile anlatılır, kadın tam uçağa binecek, içinde bir ses "Binme" diyor, diye başlayan...

İşte bu sesi merak etmiş biri. Merak değil midir insanoğluna hayatı kolaylaştıran tüm o icatları yaptıran? Bu zat-ı muhterem de içindeki sesi merak etmiş. Merakını gidermek için zihninin derinliklerine dalmış, araştırmalar yapmış ve sonunda “Pozitif Zeka (Positive Intelligence)” adlı kitabı yazmış. Kim bu adam derseniz, İran asıllı olduğu söylenen NY Times yazarı Shirzad Chamine. Psikolog Mark Traves, Chamine'in fikirlerini 2 Mart 2024 tarihli Forbes’daki yazısında irdelemektedir.

Öncelikle, S. Chamine diyor ki bu ses ya da her ne ise, daha derinlerde, ruhumuzun içinde gizlenmektedir. Kendi bulguları hakkında detaylı anlatmaya kalkarsam hep beraber zihnimizin derinliklerinde kaybolabiliriz, ama dedikleri hakkında çok kısa bir özet verebilirim.

Beynimiz karmaşık devreleri içinde hayatın zorlukları karşısında olumsuz duygular üreten sesler barındırır. Bu duygularda kalmak, kendinden şüphe duyma ve kaygı döngüsünü sürdürerek gelişmeye ve doğru tepki seçme yeteneğine zarar verebilir.

Tersine prefrontal korteksin (ön beyin) ve beynin "empati devresinin" ortasında yer alan bölge ise bilgelik ve netlik içeren iç sesimize ev sahipliği yapar. Zorluklar karşısında şefkat, şükran, merak, neşe ve odaklanma gibi olumlu duygular üretir.

Başaramadığımızda bizi azarlayan, kaygılarımızı büyüten, acımasız, eleştirel iç sesimizi tanımlamak Shirzad Chamine’nin teorisinin merkezinde.

-       Kaygı ve tatminsizliğe yol açan mükemmeliyetçilik

-       Geçmişteki başarıları küçümseyerek sürekli olarak yeni övgüler arayarak tükenmişliğe ve tatminsizliğe yol açmak

-       İyilik yaparak, memnun ederek kabul edilme ve onaylanma arayışında karşılık vermeyenlere kırgınlık duymak

-       Kendine acıyarak başkalarının dikkatini ve sempatisini aramak

-       Korku ve kaygı nedeniyle insanlar üzerinde kontrol sağlamaya çalışmak

-       Sürekli olarak heyecan ve uyarılma arayışı içinde olarak, anın tatminini bulamamak

İçimizdeki eleştirel sesleri (ki yazar bunları sabotajcılar olarak adlandırmakta) dengeleyen şey, her birimizin içinde bulunan ve bilgelik ve dayanıklılık kaynağı olan "bilge"dir. Chamine'e göre bilgenin gücünü geliştirerek içimizdeki sabotajcıları susturabilir ve hayatlarımız üzerinde söz sahibi olmayı tekrar başarabiliriz.

Nasıl mı?

1.     Empati: Başkalarının duygularını anlama ve paylaşma yeteneği

2.     Keşif: Zorluklara merakla ve açık fikirlilikle yaklaşmak, bakış açımızı genişletmemize ve yeni çözümler ortaya çıkarmamıza olanak tanır. Keşfetmenin gücü bizi belirsizliği kucaklamaya ve hayatın karmaşasıyla merak ve olasılık duygusuyla ilgilenmeye teşvik eder

3.     Yenilik: Yeniliğin gücü, hayal gücümüzü ve yaratıcılığımızı sonuna kadar kullanarak sorunlara yeni çözümler üretmemizi sağlar

Netice:

Shirzad Chamine diyor ki,

“İçimizdeki bilgeye güvenmek, sabotajcılarımızı susturmamızı ve düşüncelerimiz ve duygularımız üzerindeki kontrolümüzü geri almamızı sağlar. Bu sabotajcılar bizi gelişmeye yönlendirdiklerini iddia etseler de onların acımasız eleştirileri sonuçta büyümemizi ve mutluluğumuzu bastırmaktadır. İçimizdeki bilgeyi besleyerek sabotajcılarımızı aşarız ve açıklığa ve esnekliğe giden yolu belirleriz. Zorluklara bilgelik ve pozitiflikle göğüs gerdikçe kendi kaderimizin mimarları oluruz."

"Başkalarına bu kavramlardan bazılarını öğrettiğime sevindim. Çocuklarımıza verdiğimiz resmi eğitim dahilinde onlara en önemli şey olan kendi zihinsel ve duygusal deneyimleri üzerinde ustalık geliştirmeleri (Pozitif Zeka Eğitimi) dışında her şeyi öğretmemizin şaşırtıcı olduğunu düşünüyorum. Bütün çocuklarımız bu tür bir eğitimle büyüse nasıl bir dünya yaratacağımızı hayal edin. Benim uzun vadeli vizyonum budur”.

Kafamızın İçindeki Ses resim: 0"Fiziksel olarak formdaysanız bedensel bir stres hissetmeden dik tepelere tırmanabilirsiniz. Eğer zihinsel olarak zindeyseniz hayatın büyük zorlukları ile stres veya diğer negatif duygular olmadan basa çıkabilirsiniz. Pozitif Zekanızı geliştirdiğinizde hem daha mutlu olacak hem içsel huzuru yakalayacak hem de daha iyi performans göstereceksiniz.”

***

İlgi duyanlar için Shirzad Chamine'in 20 dakikalık eğlenceli TedX konuşması "Know Your Saboteurs" aşağıda. Konuşma ve alt yazı İngilizce.

 

30 Temmuz 2024

Heybeliada

Yorumlar
Kalan Karakter 800
Ethel Hazar
Fethi ağabey yine harika bir bilgi edindim sayenizde Bu bilgi çok faydalı ama uygulaması kolay değil Ben şahsen yıllardır uygulama aşamasındayım Biraz kendimi bu konuda eğittim ama hiç kolay değil Bu konuda bizleri bilgilendirdiğiniz için tekrar teşekkür Ederim.
Açelya Boynueğri
Beyin gücüne çok inanıyorum. Hayata pozitif bakan insanların mutlu olduğunu ve içimdeki sesi hep pozitif telkinler de kullanıyordum. Ama yazınız ve videodan sonra kafamda ki yargıç ın varlığını da anladım. Bundan sonra yargıça dikkat edip onu nasıl pozitife çevireceğimi bulacağım. Çok faydalı bir yazı ve videou oldu. Kaleminize sağlık..
Açelya Boynueğri
Beyin gücüne çok inanıyorum. Hayata pozitif bakan insanların mutlu olduğunu ve içimdeki sesi hep pozitif telkinler de kullanıyordum. Ama yazınız ve videodan sonra kafamda ki yargıç ın varlığını da anladım. Bundan sonra yargıça dikkat edip onu nasıl pozitife çevireceğimi bulacağım. Çok faydalı bir yazı ve videou oldu. Kaleminize sağlık..
Çiğdem Baysal
Fethi bey günümüzde o kadar önemli bir konuya değinmişsiniz ki… Zihnimizden gün içerisinde o kadar çok düşünce geçiyorki ve ne yazık ki bu düşüncelerin %80 olumsuz. Ama zihni susturabilmek, sevgi, şefkat, neşe duygularını üretebilmek o kadar kolay değil maalesef. Kendi üzerinde bayağı bir çalışma ve emek istiyor. Bununla ilgili ben de iki kitap tavsiyesinde bulunabilirim. Joe dispenza’nın ‘Kendiniz olma alışkanlığını kırma’ ve ‘Şimdi’nin gücü’. Bu kitabların bana katkıları inanılmaz oldu. Umarım okuyanlara da olur. Çok sevgiler💐
Ebru Ersoy uçar
Yönetilemeyen Zihin tarafmızın çok ızdıraplı olduğunu düşünüyorum, mutlaka insanın o derin uykudan uyanıp bilinçli halini, farkındalığını seçmesi gerektiğini düşünüyorum. Elbette bu süreç uzun ve meşakkatli ama mümkün 🌷kafamızın içindeki sesi pozitif anlamda eğitmeli ve daima kendimizle meşgul olmalıyız. Sabotajcı için önerileriniz çok çarpıcı katılıyorum empati, yenilik ve keşif… bense kendi saborajcım için bedensel egzersiz, yoga, meditasyon, mindfullnes pratikleri ve pozitif düşünce gücünden yararlanmaya çalışıyorum😌 Elbette yol uzun, yolculuk uzun ve meşakkatli.. öğrencilik baki, ancak bence keyifli🫠 Kendinle meşgul olmanın hazzı, hayatı anlamlandırma, kafanın içindeki sesle dost olma, ruhunu tanımak ve onunla bir bütün olmak gibi çok kıymetli katkıları ile yolu anlamlandırmaya çalışıyorum🙏🏻 Değerli paylaşımınıza çok teşekkür ederim. Sevgilerimle🌹
Ceyda Yılmaz
Kalp atışı gibi içinde olduğumuz, fakat çoğumuzun farkında olamadığı durumu ne güzel hatırlatmış/açıklamışsınız. ‘Mükemmeliyetçilik ‘ ve ‘özdeğer’ kendimize de yardım alarak çalışmayı öncelik edebilsek keşke. Farkındalık serisi için teşekkür ederim.
Efnan Akpulat
Kendimize ne kadar güvenirsek kafamızın içindeki o ses varlık gösteremiyor. "Carpe Diem"i bir yaşam biçimi haline getirmeyi öğrendiğimizde kafamızın içindeki sabotajcılar asla varolmayacaklar. Çok güzel bir yazıydı. Tek solukta okudum. Kaleminize, emeğinize sağlık.
Pınar Özdemir
Son zamanlarda okuduğum en güzel yazıydı diyebilirim. 20’li ve 30’lu yaşlarda gelen annemin kırıcı eleştirilerinden dolayı kendi özgüvenimi kaybettiğimi hissetmiştim.Onun aksine babamın yapıcı ve yol gösterici eleştirileri sayesinde kendi özgüvenime tekrar kavuştum. Şu anda dönüp geçmişe baktığımda ne kadar gereksiz şeyleri bilinçaltıma attığımı fark ediyorum. Zaman zaman empati yaparak insanların bana karşı değil de yaşadıklarından dolayı gösterdikleri tepkiyi anlayışla karşılıyorum. İnsanın yaşadıkları biraz da çevre ile alakalı olduğunu düşünüyorum. Hayatın bana en güzel hediyesinin karşıma hayırlı bir yol arkadaşı çıkarttığını düşünüyorum iyi ki onu tanımışım diyorum.Onun sayesinde olaylara bakış açım her geçen gün değişiyor. Şunu anladım ki hayatta ne verirseniz onu alıyorsunuz....
Nazlıhan Hundur Osmanoğlu
Çok faydalı ve farkındalık yaratıcı bir yazı 👏 O sabote edici sesin çocukluk çağında ebeveynlerden örneklenerek veya eleştirel yetiştirilmeye maruz kalınarak oluştuğu inancındayım. Positive düşünme örneklenerek, aynalanarak da insan aklında yer ediyor sanki…
Ethel Hazar
Fethi ağabey yine harika bir bilgi edindim sayenizde Bu bilgi çok faydalı ama uygulaması kolay değil Ben şahsen yıllardır uygulama aşamasındayım Biraz kendimi bu konuda eğittim ama hiç kolay değil Bu konuda bizleri bilgilendirdiğiniz için tekrar teşekkür Ederim.
DAHA FAZLA YORUM GÖSTER