Gerçekçi. Devrimci. Sinemacı: Dziga Vertov
1914 yılına gelindiğinde Avrupa’nın üç önemli ülkesinin yönetiminde İngiltere Kralı V. George, Alman İmparatoru 2. Wilhelm ve Rus Çarı 2. Nikolay, aile arasındaki adlarıyla George, Willy ve Nicky bulunuyordu.
Gelişmelerden anında haberdar olmak için Google News'te Paradurumu'na abone olun
Paradurumu'na Google News'te abone olun
Abone OlÇocukluk yıllarında, tatillerde, doğum günü kutlamalarında, tahta çıkma törenlerinde sık sık bir araya gelmiş olan bu üç kuzenin bir gün sahnede Birinci Dünya Savaşı'na sürükleyenler olarak boy göstereceklerini kim bilebilirdi ki?
Bu üç kuzenin başlattığı ve kendilerininki de dahil olmak üzere milyonlarca insanın kaderini belirlemiş savaşın en önemli etkileri Rusya'da görülmüştü. Süregelen savaşın yarattığı sıkıntılar, acılar, ekonomik bunalımlar sonunda Ekim 1917’de Çarlık yönetimi ile birlikte Çar ve ailesi de son buluyor ve yerine Sovyetler Birliği doğuyordu (SSCB 1922-1991).
İlgilenenlerin merakla okuyacağı bir eser
Belgesel sinemanın temellerini atan Dziga Vertov, o zamanlar Çarlık Rusyası sınırları içinde kalan, günümüzde ise Polonya’nın onuncu büyük şehri sayılan Bialystok’da, 1896’da dünyaya merhaba demiş, lise çağlarında müzik eğitimi alıp 1915’de Petrograd’a gitmiştir.
Psiko-Nöroloji Enstitüsü’nde okumaya başlayan Vertov avant-garde ve fütürist gruplara katılır. 1918 yılı başında Film Komitesi'nde yazar ve kurgucu olarak çalışmaya başlar, ardından Yazın Komitesi’nin Belgesel Bölümü Sekreterliği'ne getirilir. O güne kadar Denis Arkadievich Kaufman olarak bilinen ismini bu dönemde Dziga Vertov’a dönüştürmüştür.
Gençlik yıllarında savaşı ve Bolşevik Devrimi'ni yaşamış, üzerine psiko-nöroloji eğitimi almış Vertov’un görüşlerinin, düşüncelerinin ve bakış açısısının bu yaşadığı ortamın etkisinde kalacağı izahtan varestedir. Sinemada kurmacaya karşıdır. Dramayı, "burjuvazinin elindeki bir afyon" olarak nitelendirir. Kameranın işlevini sadece görüntüyü kopyalayan olarak değil, "gözün güçsüzlüğünün aşılması için bir araç" olarak tanımlar. Filmleri Ajit-trenlerle Sovyetler Birliği'ni baştan sona dolaşmıştır.
(Ajit-Trenleri (Agit Trains): Devrimci rejim lehine bilgi ve fikirlerin yayılması için bir araç olarak açıkça kullanılmalarına ek olarak bazı Sovyet liderlerinin ülkenin şehir merkezlerinin dışında kalan kısmının durumu hakkında ilk elden bilgi edinmeleri için bir mekanizma olarak da hizmet etmiştir.)
Dziga Vertov (1896-1954)
Dziga Vertov Sinemasında “Sine Göz (Kino-Eye)” Bakışı
Vertov Sine-Göz'ün doğuşunu şöyle ifade eder: “1918 baharında bir gün... Bir tren istasyonundan dönerken. Kalkan trenden yükselen ses ve gürültüler kulağımda kaldı… Küfür eden biri… Bir öpücük… Birinin haykırışı… Kahkaha, bir ıslık, sesler, istasyon çanının çalışı, lokomotifin çıkardığı çuf çuf sesi… Fısıltılar, ağlaşmalar, vedalaşmalar…” Vertov kısaca bu betimlemeler ile hayatın kendisini ifade etmiş, bunu nasıl kaydedip kalıcı hale getirebileceğini düşünmüştü.
Dziga Vertov belgesel sinemanın temellerini atmanın dışında, kurucusu olduğu “Kinoki” (Kino-eye/Sine-göz) ile yaptığı çalışmalarla sinema estetiğinin gelişmesi ve şekil değiştirmesinde büyük bir rol oynamıştır. Bu teoriye göre kamera, insan gözü temel alınarak oluşturulmuş bir makinedir ve bu sebepten ötürü kamerayı, insan gözü gibi gerçek olayları, gerçek zamanda ve gerçek insanlar ile görüntülemek için kullanmak en doğru olanıdır. Bundan kast edilen film sanatının stüdyolarda yapılan suni bir işlem olmaktan uzaklaştırılması, oyuncular yerine gerçek insanlardan faydalanılması ve klasik dramın kalıplaşmış yapısını reddedip yeni bir anlatım dili oluşturulmasıdır.
Filmlerinde bunun mümkün olması için, görünmeyeni görünür, açık olmayanı açık, gizliği aleni, oyuncularla oynananı oyuncusuz kılma, yalanı gerçeğe dönüştürme ihtimali olarak sine-gözü ortaya koymuştur. "Yaşasın gören gözlere ve duyan kulaklara sahip olan sağlıklı insanların sınıf bilinci! Kahrolsun öpücüklerin, cinayetlerin, güvercinlerin ve hokkabazların arsız peçesi. Yaşasın sınıf vizyonu! Yaşasın sine-göz”.
Vertov Manifestosu
Vertov’un adeta belgesel film anlayışını tanımlayan sinema anlayışına ulaşmasında Rus İç Savaşı sırasında kameraman olarak görev yapmasının etkisi büyüktür mutlaka. Savaş sırasında çektiği görüntüler, Godovschina Revolyutsii-Devrimin Yıldönümü (1919) filmini oluşturmuştur.
Bu filmin başarısının da etkisiyle 22 yaşında Devlet Sinema Departmanı'nın başına getirilir. Yayınladığı radikal manifestolar Sovyet Rusya dışında çok ses getirmese de gelecek yüzyıl içerisinde dünya sinemasını derinden etkilemiştir.
- "Dram, halkın afyonudur!"
- "Kahrolsun beyaz perdenin ölümsüz kralları ve kraliçeleri!"
- "Yaşasın sıradan, günlük işlerin başındaki ölümlü insanlar!"
- "Kahrolsun burjuva senaryoları!"
- "Drama kapitalistlerin elinde ölümcül bir silahtır. Biz bu silahla devrimci günlük yaşamımızı sergileyecek silahı düşmanımızın elinden alacağız!"
- “Modern drama da eski dünyanın bir artığı, devrimci gerçeğimizi eski şekillere sokma çabasıdır.”
- “Kahrolsun günlük yaşamımızın tiyatroda sahnelenmesi. Bizi olduğumuz yerde yakalayıp çekin!”
- “Senaryo, uydurulmuş bir masaldır. Biz kendi yaşamımızı yaşarken üzerimize biçilen görüntülere boyun eğmeyeceğiz!”
Kameralı Adam (The Man with the Movie Camera)
Kameralı Adam filmi Vertov’un 1929 yılında çektiği belgesel türünde siyah-beyaz bir sessiz film olup Vertov filmin hem yazar hem de yönetmenliğini üstlenmiştir. Film dönemin yeni kurulan Sovyetler Birliği'ni, oluşmakta olan sosyalist bir ülkeyi ve orada yaşayan insanların gündelik hayatını anlatmaktadır. Film şehirleşme, makineleşme, insanın makinelerle olan uyumunu ve yeniden yapılanmayı eskiyle yeniyi kıyaslayarak göstermektedir.
Filmin afişinde kamera sehpasının üzerine oturtulmuş kamerayı ve lensin içindeki insan gözünü görürüz. Bu, bize, gerçekliğin insan gözüne göründüğü gibi, tüm çıplaklığı ile yansıtıldığını ifade etmektedir. Arkadaki siyah fotoğrafta bir adam teleskop ile sanki uzaktakini yakından görmeye çalışmaktadır. Bu görsel aracılığıyla insan gözünün göremeyeceği uzaklıktaki görüntüleri bile görmeyi sağlayan ve mekanik bir göz olan kameranın insan gözünden daha mükemmel olduğunu savunur. Vertov’un bu filmdeki amacı, sanat sinemasına tepki olarak, sine-göz aracılığı ile senaryosuz, oyuncusuz sinema-gerçeği yansıtan bir film yapmak ve yayınladığı manifestoların bir örneğini oluşturmaktır. Aslında film Vertov’un bakış açısından yapılan bir deneydir. Vertov’un yapmak istediği seyirciyi oyalamak, eğlendirmek değil, tamamen gerçek hayatı sunarak yeni bir film dili yaratmak ve filme yazı ekleyerek sinemayı tiyatro ve edebiyattan tamamen ayırmaktır.
Kameralı Adam, 1929
Filmde ses kaydı olmağı için yazılarla destek verilmiştir. Film siyah bir fon üzerine akan şu yazılarla başlar: “Kameralı Adam”. “6 film makarasıyla kaydedilmiştir.” “1929 Vufku Yapımı”. “Film, kameranın seyir defterinden elde edilmiştir.” Vertov bu ifadeyle seyirciye kameranın gerçek hayatta kamera gözlü adam aracılığıyla gezinerek çekim yaptığını ve bu gerçekliği tüm çıplaklığı ile izleyiciye yansıttığını anlatmaktadır.
Filmde konuşma metni yoktur. Bu da Vertov’un seyirciye her şeyi görsellerle anlatacağını ifade eder. “Senaryo olmaksızın.” Kurmacanın bir afyon olduğunu ifade eden Vertov, bu kurmacanın seyirciyi sarhoş ettiğini, daha sonra seyirciyi bilinçsiz hale getirdiğini, bu sayede çarpıtılmış gerçekleri kabul ettirmenin kolaylaştırıldığını söyler. Kameralı Adam filmi gerçeği çarpıtmadan, olduğu gibi yansıttığından sinema tarihinde önemli bir yer tutmaktadır.
Vertov kamerayı omzuna alan kameramanın sinema salonundan çıkarak şehre karışıp insanların yaşadığı her alana girdiğini, bunu yaparak hayatı tüm çıplaklığı ile yansıttığını ifade etmiştir. Birçok yönetmen gibi o da dönemin siyasi görüşünden etkilenmiştir.
Bu etkiler filmlerindeki bakış açısında rahatlıkla görülebiliyor. Vertov geliştirdiği gerçekçi bakış açısıyla belgesel sinemaya da öncülük etmiş ve birçok yönetmeni etkilemiştir. Bakmayı, görmeyi ve bakış açısını kendine has ifade ederek görsel kültüre sinema alanında yeni ve farklı bir pencere açmıştır.
Dziga Vertov her zaman gerçekliği savunmuş ve doğrunun gerçeğin yansıtılması ile bulunacağına inanmıştır. İzleyiciyi filmin içine alarak seyirci konumundan çıkarmıştır. Kameralı Adam filmi tüm gerçekleri “sine-göz” ile aktarmayı başarmış ve sinemada gerçeklik akımına önemli katkılar sunmuştur.
Aşağıda Sine Göz (Kino-Eye)'e örnek 3 dakikalık İngilizce altyazılı video.
Dziga Vertov, Kino-Eye (1924)
Türkçesi,
We must help a poor widow: Fakir bir dula yardım etmeliyiz.
The poor widow’s hovel: Kadının barakası.
The widow: Dul.
The young Leninists help her: Genç Leninistler ona yardım ediyor.
Threshing: Harman.
A letter for you: Sana bir mektup.
Coming back from work: İşten dönüş.
They bathe: Yıkanma.
Kino-eye shows how one dives properly: Sine-göz kişinin nasıl düzgün dalış yaptığını gösteriyor.
28 Ağustos 2024
Heybeliada