Bakanlık Bazı Şartlar Altında 2 Yıl Ödemesiz Uygun Maliyetlerle Kredi Vereceğini Duyurdu!

Gelişmelerden anında haberdar olmak için Google News'te Paradurumu'na abone olun

Paradurumu'na Google News'te abone olun

Abone Ol

Türkiye, kırmızı et piyasasında arz sorununu çözmek ve ithalatın önüne geçmek için önemli bir adım atıyor. Bakanlık tarafından hayata geçirilen "Kırsalda Bereket, Hayvancılığa Destek Projesi" ile Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü (TİGEM) işletmelerinde bulunan gebe büyükbaş hayvanlar, uygun koşullarla ve özel desteklerle yetiştiricilere ulaştırılacak. Projenin temel hedefi, etçi anaç hayvan varlığını artırarak yerli kırmızı et üretimini önemli ölçüde yükseltmek.

Sübvansiyonlu Kredi ve Bakım Desteğiyle Üreticiye Can Suyu

Proje kapsamında, Ziraat Bankası aracılığıyla üreticilere 2 yıla kadar ödemesiz, 3 veya 5 yıl geri ödemeli sübvansiyonlu kredi imkanı sunulacak. Bu avantajlı kredi koşulları, özellikle küçük işletmelerin ve yeni başlayacak yetiştiricilerin finansman yükünü hafifletecek. Bununla birlikte, hayvan satın alan üreticilere bir yıl boyunca bakım ve besleme desteği de verilecek. Bakanlık ayrıca, satın alınan hayvanları bir yıl süreyle sigortalayacak ve sigorta bedelini karşılayarak üreticilerin riskini minimize edecek.

Angus Yetiştiriciliğinde Adana Örneği

Etçi anaç büyükbaş hayvan yetiştiriciliği, özel sektör ve çiftçiler arasında giderek yaygınlaşırken, Adana'da faaliyet gösteren bir işletme bu alanda dikkat çekici bir örnek teşkil ediyor. Bu çiftlikte, angus cinsi buzağılar satışa sunuluyor ve mezat yoluyla gebe angus satışı gerçekleştiriliyor. İşletme, anaç hayvan varlığının artmasıyla kaliteli besilik dana ihtiyacının yerli üretimle karşılanabileceğini gösteriyor.

"Danasını Değil Anasını Alın" Çağrısı

Dost Ziraat İşletmeleri Direktörü Ali Oğuz, Bakanlığın başlattığı bu politikaların yerli üretime ve gıda güvenliğine önemli katkılar sağlayacağını vurguladı. Oğuz, etçi anaç hayvan yetiştiriciliği ile Türkiye'nin et arzının artırılmasının hedeflendiğini belirterek, bu projeye katılan yetiştiricilerin yerli üretim seferberliğinin öncüleri olduğunu ifade etti.

Oğuz, özellikle angus ırkı anaç hayvanların yoğun ilgi gördüğünü dile getirerek, angusların Türkiye'de uygun maliyetlerle yetiştirilebilen bir ırk olduğunu ve üreticilerin dışa bağımlılıktan kurtulma arayışında olduğunu belirtti. "Buradaki ana husus, damızlık etçi anaç yetiştiriciliği ile Türkiye'deki besilik dana yetersizliğini kapatan bir model olmak," diyen Oğuz, sütçü hayvanların yavrularından besi yapılmasının verimsizliğe neden olduğunu, et ırkı hayvanların ise yüzde 30 daha iyi besi performansı gösterdiğini vurguladı.

Oğuz, büyük besi işletmelerine "gemi sırası bekleyeceğinize danasını alacağınıza anasını alın" çağrısında bulunarak, geleceğin ancak yerli üretimle planlanabileceğini ifade etti.

Genç ve Kadın Yetiştiricilere Öncelik

Bakanlığın proje kapsamında genç ve kadın yetiştiricilere öncelik vermesinin önemine değinen Oğuz, aile tipi işletmelerin üretim işletmelerine dönüşmesi ve besilik dana üretiminin genç ve kadın yetiştiricilerden başlayarak artırılması gerektiğini söyledi. Dost Ziraat İşletmeleri olarak mezatlarda yetiştiricilere özel destekler verdiklerini ve anaç hayvanları cazip kılacak alternatifler sunduklarını belirten Oğuz, hedeflerinin Türkiye'de 600 bin civarında etçi damızlık üretimi gerçekleştirmek olduğunu ve bu sayede kısa vadede et açığının ve besilik dana probleminin çözüleceğini öngördüklerini ifade etti.

"Hem Üreticiler Kazanacak Hem Gıda Güvenliği Artacak"

Verimsiz sütçülük yerine kaliteli et ırkı hayvan yetiştirmenin daha kazançlı olduğunu vurgulayan Oğuz, özellikle meralardan faydalanan illerdeki üreticiler için et ırkı anaç yetiştiriciliğinin büyük fırsatlar sunduğunu belirtti. "Hem üreticilerimiz kazanacak hem de gıda güvenliğine katkı sağlayacaklar," dedi.

Oğuz, Anadolu'da yerli hayvanları et ırkı melezleme yaparak üretim seferberliğinin öncülüğünü yapan işletmelerin varlığına dikkat çekerek, Uşak'taki Rahmi Konkur işletmesini örnek gösterdi ve Bakanlığın bu başarılı örnekleri inceleyerek üretim seferberliğini tüm yurda yaydığını ifade etti. Oğuz, et ırkı anaç büyükbaş hayvan yetiştiriciliğinin tek kaybedeninin ithalat lobileri olacağını, üreticinin kazanacağını, verimliliğin artacağını ve gıdada tam bağımsızlığa bir adım daha yaklaşılacağını sözlerine ekledi.