Olumsuz durumlarda ekibinizi nasıl desteklersiniz?

Geçtiğimiz birkaç yıl herkes için zordu ve bu devam ediyor. Dünyada olan olaylar kontrolünüz dışında gibi görünebilir, ancak bir yönetici olarak buna nasıl yanıt vermeyi seçtiğiniz sizin kontrolünüzde. Çoğu zaman ne yapacağımızı veya söyleyeceğimizi bilmediğimizde susarız. Ancak hiçbir şey söylemezseniz, ekibiniz ya bu durum hakkında bilginiz olmadığını ya da bunu umursamadığınızı varsayar ve bu da size olan güveni sarsacaktır.

Ekibinizin boyutuna bağlı olarak neler olduğunu bir toplantıda veya bir grup e-postasında ele alabilirsiniz. Burada ekibinizle kalpten iletişim kurun. Örneğin, küresel bir soruna yanıt olarak, "Bu sabah haberleri okurken derin bir üzüntü, korku ve hayal kırıklığı hissettim. Bu haberin hepimiz için yürek parçalayıcı ve anlaması zor olduğunu biliyorum. Ben/kuruluş sizi şu şekilde destekleyebiliriz.”

Bu son cümle özellikle önemlidir. İhtiyaç duyduklarında çalışanlara ücretli izin vermek veya bir kriz döneminde yardımcı olabilecek diğer kaynakları veya şirket politikalarını paylaşmak onlar için çok anlamlı olur. 

Duke's Fuqua School of Business'ta iş yerinde çeşitlilik ve duygular üzerine araştırma yapan Dr. Angelica Leigh, ‘’Kendinizin, ailenizin veya toplumun güvenliği hakkında her zamankinden daha fazla endişe duyduğunuzda, bunu aklınızdan çıkarmak ve işe odaklanmak zor.’’ diyor. 

Güven bir günde veya tek bir e-posta ile kazanılamaz. Çalışanlarınızın kimlik temelli tartışmalarda kendilerini rahat hissetmelerini sağlamak için daha önce hiç çaba sarf etmediyseniz kendilerini güvende hissetmelerini bekleyemezsiniz. Leigh, yöneticilere bu tür konuşmaları düzenli bir şekilde yapmalarını tavsiye ediyor ve araştırması, psikolojik olarak güvenli olan kimlik temelli tartışmaların, iş yerindeki azınlık grupları üzerindeki tehditlerin olumsuz psikolojik etkilerini azaltmaya yardımcı olabileceğini gösteriyor. Amaç, bu farklılıklar hakkında konuştuğunuz ve bir olay olmadan önce konuşmalarda vurgulandığı bir ortam yaratmaktır.

Neler olup bittiğini kabul edin, ancak bir ekip toplantısında herkesten bunun hakkında bir şeyler söylemesini istemeyin. İnsanların üzücü bir olaya çeşitli tepkileri olacaktır. Bazıları dikkat dağıtmak için işe dalmak isteyebilir ve bazılarınınsa iyi iş yapamayacak kadar dikkati dağılmış olabilir. Bir çalışan, hissettikleri hakkında konuşurken rahatlık bulabilirken, bir diğeri bir şey söyleyemeyecek kadar bunalmış, üzgün veya bitkin olabilir.

Bunun yerine, bir araya gelmek ve duygularını paylaşmak isteyenler için isteğe bağlı bir zaman ve alan sağlayın. Bir İK lideri gibi kolaylaştırma konusunda eğitimli birinin konuşmayı rahat bir şekilde yönlendirmesini sağlayın ve herkesin aklındakileri paylaşması için alan yaratmaya odaklanın. Çözmeye çalışmak yerine anlamak için dinleyin. 

Son olarak, kapınızın her zaman açık olduğunu açıkça belirtin. “Önümüzdeki haftalarda benim veya kuruluşun size yardımcı olmak için yapabileceği bir şey varsa, bana bildirmekten çekinmeyin.” deyin.

Bunalmış hissediyorsanız, kendinize fazladan veya gereksiz baskı uygulamayın. Gününüzün veya haftanızın kolaylaştırabileceğiniz bir bölümünü belirlemek için biraz zaman ayırın. Örneğin, yemek pişirmek zorunda kalmamak için paket servisi sipariş edin, bir toplantıyı bir sonraki haftaya taşıyın veya acil olmayan bir soruya kasıtlı olarak hayır deyin. Araştırmalar bunun biraz rahatlamanıza yardımcı olabileceğini gösteriyor.

Aynı şeyi ekibiniz için de yapmayı hedefleyin. Çalışanlarınızın her birinden bir sonraki birebir toplantınıza bir listesiyle birlikte gelmelerini isteyin. Zihinsel sağlıklarına daha kolay odaklanabilmeleri için çalışmalarına öncelik vermesini isteyin. Her bir öğeyi gözden geçirin ve hangilerinin öncelik olduğunu, hangilerinin devredilebileceğini ve hangilerinin geri alınabileceğini veya listelerinden kaldırılabileceğini anlamalarına yardımcı olun.