İş dünyasındaki başarınızı belirleyen önemli unsurlardan!
Eğitim Danışmanı, eğitmen, yazar Suna Okur, sektörünüzün giyim tarzına uygun giyinmenin iş dünyasındaki başarınızı belirleyen önemli unsurlardan biri olduğunu söylüyor.
Gelişmelerden anında haberdar olmak için Google News'te Paradurumu'na abone olun
Paradurumu'na Google News'te abone olun
Abone OlBir bankada çalışanın giymesi gereken kıyafetlerle bir üniversite öğrencisinin veya bir öğretmenin, bir tasarımcının giymesi gereken kıyafetler farklıdır. Giysilerimiz yaptığımız meslekle uyumlu olmalıdır.
Suna Okur, Ötekiadam Yayınları’ndan çıkan ‘Suna Okur ile Zarafet, Görgü ve Protokol’ isimli kitabında, profesyonel imaj oluşturmak için, çalıştığınız kurumun kültürüne uygun bir şekilde giyinmeniz gerektiğini belirtiyor.
Peki nasıl giyinmeli?
Suna Okur, sektörlere göre giyim tarzlarının nasıl olması gerektiğini şöyle tarif ediyor...
İş dünyasında kadın ve erkek için dört farklı sektör vardır. Bunlar formelden, informel giyime kadar geniş bir yelpazededir. Birinci düzey geleneksel sektör olarak adlandırılır ve son derece resmi bir giyim tarzını ifade eder. Biz iş yaptığımız herkese güvenmek isteriz; ancak geleneksel sektör mensuplarına ekstra güven duymak isteriz. Geleneksel sektördekiler bankacılık, finans, hukuk, muhasebe mensupları ve üst düzey yöneticilerdir.
Bu sektör mensupları güven duygusunu zedelemeyecek biçimde klasik giyimi tercih etmelidirler. Kadınlar için takım etek, ceket veya pantolon, ceket koyu renk klasik ayakkabılar, açık renk bluz veya gömlek, çok fazla olmayan mücevherat veya koyu renk takımın içinde açık renklerde bluz veya gömlek, belirgin çizgiler ve muhafazakar bir tarz uygundur.
Geleneksel sektörde, erkekler için siyah ya da lacivert takım, beyaz, krem, açık mavi ya da düz çizgili pamuklu kumaştan manşetli gömlek, koyu renk ve desensiz çoraplar, siyah klasik ayakkabılar, düz desenli ipek kravat, saat ve kol düğmesi dışında aksesuar olmaması uygundur. Saçlar kadın ve erkek için bakımlı olmalıdır.
Satış ve pazarlama personelinin giyim seviyesi ikinci seviye olmakla birlikte seçimlerinde biraz daha birinci seviyeye yaklaşmaları beklenir. Örneğin, renkli gömlekler ve açık renk takım elbiselere satış işinde pek hoş gözle bakılmaz. Kadın olsun erkek olsun satış pazarlama personelinin güven duygusunu besleyecek biçimde saygıdeğer, muhafazakâr ve fazla dikkat çekmeyecek şe- kilde giyinmeleri beklenir. Bu sektördeki biri giydiği pembe gömlekle müşterisinin dikkatini dağıtmamalıdır.
İkinci düzey sektör hizmet sektörü olarak ifade edilebilir. Eğitim ve sağlık sektörü bu düzeydedir. Bu sektör mensuplarının her zaman takım elbise giymesi beklenmese de her zaman derli toplu ve şık olmaları beklenmektedir. Bu sektör mensuplarının giyimi daha az resmidir ve biraz daha taşra eşrafı özelliklerini barındırır. Bu giyim tarzı bir taşra avukatı, pratisyen doktor veya öğretmen için uygun olabilir.
Kadınlar için bu sektörde, güçlü renkleri olan takımlar, muhafazakar tarzda bir elbise ve ceket, uyumlu, bağımsız etek ceket veya koyu renk muhafazakar ama modaya uygun kesimi olan elbise olabilir.
Erkekler için ise, bağımsız ceket ve pantolonlar, spor ceket, tüvit, flanel veya kadife gibi kumaşlardan spor ceketler, pamuklu kalın ekose gömlekler, takım elbise veya ceketten daha koyu renkli kravatsız giyilen gömlekler, rahat bir takım elbise, gömlek, kravat anlayışı söz konusudur. Açık renk takımlar da kullanılabilir, gömlekler ekoseli, pastel veya biraz daha iddialı renklerde ola- bilir, kravatlar daha güçlü renklerde olabilir. Daha moda çizgiler takip edilebilir.
Üçüncü seviye giyim ise en az resmiyet taşıyan serbest giyim tarzıdır. Tezgâhtarlık, inşaat işleri, şoförlük gibi işler için daha uygundur. Kadınlar için gömlek veya bluzla kullanılan bir etek, gömlekle kullanılan klasik kesimli pantolon veya daha fantezi ve modaya uygun bir gömlek ve klasik pantolon, erkekler için ise, kot gömlekler, deri ceket, ceketsiz ve kravatsız giyim, kot pantolon, sweat shirt ve spor gömlekler uygundur.
Kadınların bluz, kolsuz klasik olmayan elbiseler ve spor giysiler giymesi ise ancak işleri spor alanında ise hoş görülebilir, aksi halde teklifsiz giyim olarak yorumlanır.
Dördüncü seviye giyim ise yaratıcı sektöre aittir. Mimarlar, sanatçılar, tasarımcılar, ressamlar ve yazarlar bu gruba dâhildir. Bu sektör mensupları klasik giyinmemelidir. Bir mimar, klasik takım elbisesiyle iş görüşmesine gitmemelidir. Çünkü klasik takım elbise tercih eden bir mimar, bu tercihiyle yaratıcı olmadığını söyler. Yaratıcı meslek mensupları canlı renkler, modern çizgiler taşıyan kesimlerdeki kıyafetler ve çizgi dışı takılar, aksesuarlarla yaratıcılıklarını vurgulamalıdırlar.
Son zamanlarda çalışanlar daha rahat giyinmeyi tercih etmekte, hatta genç personelin, yapılan işin önemli olduğuna kıyafetin önemli olmadığına dair birtakım yargıları bulunmaktadır. Bu sebeple günümüz gençliğinin iş seçiminde bile rahat giyinebilecekleri sektörleri tercih ettikleri görülmektedir.
Ancak, başkaları üzerinde bırakılan profesyonel etkide yapılan işin kalitesi kadar, dış görünüşe gösterilen özenin de rolü olduğu unutulmamalıdır. Çünkü kendinize gösterdiğiniz özen, başkalarından göreceğiniz itibarın belirleyicisidir. Ayrıca kendinize gösterdiğiniz özen işinize gösterdiğiniz özen kadardır. O halde dağınık ve özensiz giyinen bir kişinin işinin de özensiz olacağı kanaati yaygındır.
İş hayatında rahat olmak kadar şık ve bakımlı olmanın da önemli olduğunu unutmamak gerekir.