Hesabı kadın mı ödemeli yoksa erkek mi?
Hesap geldi… Hemen elini uzatıp ödemeye mi çalışıyorsun yoksa ‘Alman usulü’ ortaklaşa ödemek için teklif mi bekliyorsun? Peki hesabı kadın mı ödemeli yoksa erkek mi? Buyrun cevapları:
Gelişmelerden anında haberdar olmak için Google News'te Paradurumu'na abone olun
Paradurumu'na Google News'te abone olun
Abone OlHesabı kim ödeyecek konusu ülkemizde bireylerin (özellikle erkek-kadın ilişkisinde) temel sorunlarından biri. Konu bir tabu. Konuşması ayıp, dile getirmesi imkansız. Genelde erkekler, parası olanlar ve ‘hayır’ diyemeyenler baskı altında kalıyor. Oysa duruma göre hesabı kadın da ödeyebilir. Biz ‘Para Durumu’ olarak konuyu cesaretle konuşup, samimiyetle çözmeye çalışacağız.
İki sevgili, üç aydır tanışıyor. Karınları acıktı, lokantada yemek yediler, hesabı kim ödemeli? Terfi aldın, kutlamak için arkadaşlarını aradın yemeğe gidelim dedin, hesap geldi? İş arkadaşları yemeğe gitti, hesabı erkekler mi ödemeli?
Bölgelere ve ülkemize göre değişen bir kültür yapısı var. Finlandiya, İsveç, Norveç, Danimarka, Kanada, Amerika gibi ülkelerde hesabı bölüşmek doğal. Kur yapma aşamasında bile iki kişinin benzer finansal durumları varsa hesabı erkeğin ödemesi modası geçmiş kabul ediliyor. Halbuki İtalya, Yunanistan gibi Akdeniz ülkelerinde hesabı bölüşmek ters algılanıyor. Ortadoğu kültüründe ‘Alman usulü’ iyice kaba bir davranış olarak kabul edilmekte. Pakistan, Afganistan, İran gibi ülkelerde özellikle kadının kendi hesabını ödemesi telaffuz bile edilmiyor. Kore’de durum başka. Örneğin, sosyal açıdan en önde olan kişi (patron gibi) hesabı ödüyor. Yani konu yoruma açık!
Hesap ödeme, toplumdan topluma, kültürden kültüre farklılık gösteriyor olsa da, bazı etik kurallar var ki, onlar hiç değişmiyor. Etik kurallar diyor ki davet eden öder. Yani kız arkadaşın da olsa, iş arkadaşın da olsa, erkek arkadaşın da olsa, ailen dostun da olsa davet edersen ödeyecek olan da sensin olarak kabul edilir. Ancak aranızda bu konuda belirli bir ‘gizli anlaşma’ varsa, ‘bir sen, bir ben’ ya da ‘yemek benden sinemalar senden’ gibi kararlarınız varsa o ayrı.
Biri zengin, diğer orta halli iki arkadaş var, zengin olan ‘bu lokantaya gidelim’ dedi. Yemek yediler, nasıl ödemeli? Orta halli kişinin maddi durumunun da elverdiği yerler tercih edilmeli. Orta halli kişi de imkanları dahilinde arkadaşını evinde ağırlayabilir.
Diğer kişiler senden çok daha fazla yedi ve içti. Burada o kişilerin, size nezaket çerçevesinde, sizin sadece yediğiniz kadar ödemenizi teklif etmesi gerekir.
On yedi yaşlarında altı genç yemek yedi. Birinin babası yanlarında. Kim ödemeli? Yaşça büyük olduğu için, baba ödeyebilir.
Herkes arkadaş, kadın-erkek yemeğe çıktılar. Hesabı erkeklere mi yıkmak gerek? Hayır, özellikle kadınların da erkekler gibi çalıştığı günümüzde herkes kendi payını ödeyebilir. Bunda erkek tarafından alınganlık yapılacak, kadın tarafından ise çekinecek bir durum yok. Kadınların masa altından kendi paylarını kimse görmeden masadaki erkeğe vermeyi çalışmalarına da hiç gerek yok.
Erkek kendiyle eşit kazanan kız arkadaşı da ara sıra ödesin istiyor. Kız oralı olmuyor. Ne yapsın? İlişkilerde samimiyet önemli. Erkek kız arkadaşına samimiyetle neden hiç ufak da olsa, kendisine bir jest yapmadığını sorabilir. Kadın erkek eşitliği, kadınların para kazanmaları gibi konulardaki gelişmelerden dolayı, eskisi gibi erkeğin hesabı ödemesinin beklenmediğinin de altını çizelim. Eğer ikiniz de para kazanan yakın arkadaşsanız, sırayla ödeyebilir, o gün kimin için de geliyorsa o da ödeyebilir ya da hesap ikiye bölünebilir.
Sevgililer için de aynısı geçerli ama genel anlayışımız ‘erkek ödemeli’ şeklinde. Peki ama neden sürekli tek taraf ödesin? Erkekler, uzun süre hep siz ödedikten sonra bu yazıyı okuyup hadi artık ‘paylaşalım’ dediniz. Burada dikkat, kız arkadaşınız bunu ‘artık beni sevmiyor mu?’ şeklinde yorumlamasın.
Devamlı yemeğe giderek sosyalleşen bir arkadaş grubu düşünün. İçlerinden bir çiftin durumları bozuldu ve artık arkadaşları ile çıkamayacaklar. Ne yapmalılar? Dünyanın en güzel yeri ‘kendi evlerinde’ yemekler yapıp, kendi bütçelerine uygun ağırlayabilirler. Arkadaşlığınız bunun için bozulacaksa, gerçek arkadaşlarınız kimler bir daha düşünün.
Arkadaşının mutlu gününü kutlamak için bir şeyler yemeye gittiniz, kim ödeyecek? Bu elbette bir ‘zorunluluk’ değil, ancak maddi açıdan seni çok zorlamayacaksa, kutlanan kişinin ödememesi daha doğru olur.
İş Görüşmesi İse
Birini iş görüşmesi için yemeğe davet ettiysen, hesabı ödeyen de sen olmalısın.
Genelde garsonlar, en ‘kerli ferli’ görünüşlü, masaya hakim, en fazla konuşan ya da iyi giyimli kişileri seçebiliyor. Nezaket kuralları gereği bu bir ‘erkek’ oluyor. Eğer siz bu kişi iseniz ve paylaşmak istiyorsanız, hesabı elinize alıp masaya sorabilirsiniz: “Nasıl ödeyelim?”
Yedi arkadaş (samimiyetleri farklı) yemek yediler. Hesap geldi, kimseden tık yok . Nasıl ödemeli? Şimdi ne olacak? Hesabı eline al. Bu, hesabı tamamen sen ödeyeceksin demek değil. Hesaba bak, nasıl bölüşmek istediklerini sor. Alman usulü mü, herkesin tam olarak kendi yediğini ödemesi şeklinde mi? Kendi payını koyup hesabı yanındakine doğru uzatabilirsin.
Yemek yedikten sonra hesap geldiğinde kişi sayısına bölerek ödersiniz. Herkes eşit değerde yiyecek içecek sipariş ettiyse bu çok işe yarayan bir yöntemdir.