Şelale Kadak'ın Kaleminden Para Durumu
Önceki gün müthiş bir Türk kadınıyla tanıştım. İsmi Özlem Denizmen Kocatepe. Doğuş Grubu'nun direksiyonundaki Ferit Şahenk'in birlikte çalışmayı seçtiği insanların çoğunu tanıyorum ve neden yıllardır bu isimlerle birlikte çalıştığını Özlem Denizmen'i de tanıyınca bir kez daha anlıyorum. Şahenk'in seçimleri müthiş! Özlem Denizmen Kocatepe henüz...
Gelişmelerden anında haberdar olmak için Google News'te Paradurumu'na abone olun
Paradurumu'na Google News'te abone olun
Abone OlÖnceki gün müthiş bir Türk kadınıyla tanıştım. İsmi Özlem Denizmen Kocatepe. Doğuş Grubu'nun direksiyonundaki Ferit Şahenk'in birlikte çalışmayı seçtiği insanların çoğunu tanıyorum ve neden yıllardır bu isimlerle birlikte çalıştığını Özlem Denizmen'i de tanıyınca bir kez daha anlıyorum.
Şahenk'in seçimleri müthiş! Özlem Denizmen Kocatepe henüz 40 yaşında bile değil. ABD'nin önde gelen üniversitelerinde okumuş, master yapmış, çeşitli çalışmalara katılmış. Ama bunlar da önemli değil. Şu anda Doğuş Grubu'nda Strateji Geliştirme Başkanlığı pozisyonu ona ait ve doğrudan Ferit Şahenk'e rapor veriyor. Bunlar da Özlem Denizmen'e neden müthiş dediğimin açıklaması değil ama size birazdan neler yaptığını anlatacağım Denizmen'i daha yakından tanıyın diye düşmek istediğim notlar diyelim sadece.
Son bir ayda ABD'nin hem şu anki Başkanı Obama hem de bir daha önceki başkanlarından Bill Clinton ile bir araya gelen ve hatta Clinton ile 2.5 saat bir masa etrafında önemli konuları tartışan Özlem Denizmen, önemli bir sosyal sorumluluk projesini Türkiye'de başlatan isim. Finansal okur yazarlık. Denizmen diyor ki, para yönetimi için paraya zaman ayırmak lazım. Kazanmak için bütün gün çalışıyorsun ama yönetmek için nasıl zaman ayırmazsın? Ne Ergenekon, ne politik kaos! Artık herkesin düşündüğü bireysel ekonomi.
Clinton teklif etti, Obama kabul etti
Dünyada finansal okur yazarlık, FED, Dünya Ekonomik Forumu gibi belli başlı kurum ve kuruluşların öncelikli gündem maddeleri arasında yer alıyor. Denizmen buna 'Uyuyan bir ihtiyaç, sosyal girişimcilik' diyor ve Türkiye'de Merkez Bankası, BDDK, Sanayi Bakanlığı gibi kurumlarla kurduğu önemli diyalogların ardından ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'ın ve Bill Clinton tarafından kurulan ve Dünya Ekonomik Forumu DAVOS'a rakip gösterilen Global Initiative CGI'ın kapısını çalıyor. CGI, uygulamaya anında geçecek fikirleri destekliyor ve Özlem Denizmen tarafından Türkiye'de başlatılan Para Durumu'nu desteklemeye karar veriyor. İşte bu nedenle Denizmen, Washington'da Bill Clinton ve ekibiyle saatlerce bir masa etrafında bu konuları konuşuyor. Derken, sosyal girişimci olarak, ABD Başkanı Obama tarafından bir araya getirilen Müslüman ülkelerden seçilen 150 girişimci arasında yer aldı, Obama ile de tanıştı.
Önce ananeye anlatıyor!
Denizmen insanlara parayı yönetmek konusunda yardımcı olmak için ilginç bir yöntem izliyor. Önce ananesini karşısına alıyor ve oturup ona anlatıyor. Devlete borç vermek ne demek gibi en basit haliyle anlatıyor, anane anladıysa tamadır. Sonra gelen sorulara cevap veriyor.
Türkler banka karşısında neden ezik?
Aranızda kim kendini gerçekten iyi bir finansal okur yazar sayabilir söyler misiniz?
Parayı konuşmak hala ayıp değil mi?
Kredi kartı alıp, sonra kullanmayı beceremeyince biriken borçların altında ezilip, ödeyemeyince mutsuz olup sonra da bankasını suçlayan yok mu?
Hem de binlerce değil mi?
Kredi kartı borcunun faizini bile bile, bu borcu faizi çok daha düşük olan banka kredisiyle kapatıp bireysel ekonomisini rayına oturtmak için kaç kişi zamanını ayırıyor sizce?
Ya da kaç kişi bu bilinçte?
Banka karşısında ezik!
Kredi almak kötü bir şeymiş gibi bankaya gittiğinde gerçekten ciddi bir 'ezik' duruşu olmayan kaç kişi var aranızda?
Bankadan ev için kredi alan birine, 'kredinize sigortada yapalım' diyen bir banka çalışanına, 'Ne kadar da aç gözlü bir banka! Benden biraz daha para kopartmak için yeni bir ürün daha sunuyor!' demeyen kaç kişi var aranızda?
Genel kanı şu değil midir?
Başıma bir şey gelmez, gelse de bir kez gelir!
Kim şu soruyu soruyordur sizce kendine?
'Sen bu borcu ödeyemeyecek duruma düşersen, Allah korusun ama vefat edersen mesela, burayı boş mu bırakmak istersin yoksa varlıkla mı?'
Yukarıda özetlediklerim hepimizin hayatına dair.
Dünyada 2008 yılından itibaren yükselen trendin adı finansal okur yazarlık. Öyle ki ABD Başkanı Obama, geçtiğimiz Nisan ayını finansal okur yazarlığa ayıracak kadar bu konuya önem veriyor. İşte insanları büyük bir bunalıma sokan, nedense cinsellik gibi bir türlü rahat konuşulmayan para konusu Özlem Denizmen Kocatepe'nin kafasını aynı şekilde kurcalamaya başlayınca Ferit Şahenk'e gidiyor ve böyle bir sosyal sorumluluk projesine nasıl baktığını soruyor. Tahmin edebileceğiniz gibi, yeniliklere ve ayakları yere sağlam basan sosyal sorumluluk projelerine kapısı açık olan Şahenk, 'Harika bir fikir' diyor ve bu işi Denizmen'in kendisinin yapmasını istiyor. İşte Özlem Denizmen bir taraftan Doğuş Grubu'nda strateji geliştirme gibi önemli bir görevi yerine getirirken, öbür taraftan da toplumun kanayan bir yarasına parmak basmak için harekete geçiyor. Para Durumu adıyla bir blog kuruyor. Televizyonda program yapmaya başlıyor ve ev hanımından, gençlere ve yaşlılara kadar toplumun her kesiminden gelen sorulara cevap veriyor.
Konuk Yazar: Şelale Kadak