Kırmızı ete 15 günde 2 kez zam geldi! Et fiyatları nasıl düşer?
Son bir yıl içinde et fiyatlarının iki katına çıkmasının ardından, kırmızı et fiyatları son 15 günde iki kez daha zamlanarak arttı. Peki, et fiyatları neden sürekli yükseliyor ve bu artışı engellemenin yolları neler?
Gelişmelerden anında haberdar olmak için Google News'te Paradurumu'na abone olun
Paradurumu'na Google News'te abone olun
Abone OlNTV'nin haberine göre, İstanbul genelinde kasaplarda fiyatlar ilçeden ilçeye değişse de, artık birçok yerde 500 liranın altında kıyma bulmak zorlaşmış durumda. Bazı et ürünlerinin kilosu ise bin lirayı aşmış durumda.
İstanbul Kasaplar Odası Başkanı Aydın Tüfekçi, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, "Son 15 günde iki defa zam geldi. Kuzuya yapılan zam yüzde 60 ile 85 arasında değişiyor, dana etinde ise yüzde 10 gibi bir zam görüldü. Son bir yılda ise fiyatlar yüzde yüze yakın bir artış gösterdi ve bu artışın devam etmesi bekleniyor." şeklinde konuştu.
Uzmanlara göre, et fiyatlarındaki artışın birden fazla nedeni bulunuyor. Enflasyon, artışın en önemli sebebi olarak öne çıksa da, tek bir nedenle sınırlı değildir.
Ankara Kırmızı Et Üreticileri Birliği Başkanı Sedat Akbulut'a göre, iki yıl önce süt üretimi yapan anaç hayvanların kesime gönderilmesi ve besihanelerin üretimlerini yüzde 20-30 oranında azaltmaları, artışın diğer önemli nedenlerinden.
Bunun yanı sıra, et fiyatlarındaki artışa ilişkin bir diğer iddia da sektördeki tekelleşmenin fiyatları yükseltmesi.
Et fiyatları nasıl düşer?
Sencer Solakoğlu başkanlığındaki TÜSEDAD ise et fiyatlarını düşürmenin yollarıyla ilgili paylaşımda bulunmuştu.
TÜSEDAD’ın konuyla ilgili çözüm önerisi şu şekilde:
"İktisadi olarak hem arzın düştüğü hem talebin düştüğü bir dönemde fiyatı artıran tek unsur, arzın düşüş hızının daha keskin olmasıdır.
İthalat ile ülkemiz çiftçisini ikame etmek çok yönlü bir hatadır. Sıkıştığımız yerde yabancı üreticiyi destekleyerek arzı artıramayacağımız ortadadır.
Kısa vadede kontrollü ithalat harici bir çıkış yolu yoktur. Kasaplık ve karkas ithalatı serbest piyasaya açılması mahsurludur. Bu üreticiyi çok zor duruma sokacak ve üreticinin sayısının hızla azalmasına sebep verecektir. Kontrollü ithalat ile kamunun ihtiyacının karşılanması kısa vadede tek çözüm olarak görmekteyiz.
Orta ve uzun vadede yapılması gereken, süt hayvancılığının kontrollü üretim planlamasının yapılıp, verimliliği artırıcı faaliyetlerde bulunmak suretiyle üretimi planlı bir şekilde artırıp fazlalık oluşacağı durumda süt tozunu dünya piyasalarında aktif pazarlamamızdır. Bu durumda hem ihracatçı konumda oluruz hem et ihtiyacımızı iç piyasadan karşılayabilecek bir konuma geliriz.
Büyükbaş besiciliğinde, süreç anaç hayvanın gebeliği ile başlamaktadır ki bu süre 9 ay 10 gündür. Ülkemizde buzağı ölüm oranı %10-15 civarında iken bu rakam dünyada %5 civarındadır. Sadece bu aşamada yapılacak iyileştirmeler ile ülkemizin kırmızı et açığının kapatılması mümkündür.