Tebriz'den Trabzon'a Özgürlük
Bugünkü Posta Gazetesi köşemde 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla, Trabzon Kızlar Manastırı’nda düzenlenen ‘Mina‘nın Çocukları’ projesinin, Kolektif ‘Yansıma’ sergisi hakkında yazdım. Kalbimi de orada bıraktım...
Gelişmelerden anında haberdar olmak için Google News'te Paradurumu'na abone olun
Paradurumu'na Google News'te abone olun
Abone Ol- Salı günü Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği (TÜKD) İstanbul Şubesi bünyesindeki ‘Mina‘nın Çocukları’ projesinin, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla Trabzon Kızlar Manastırı’nda düzenlediği Kolektif ‘Yansıma’ sergisindeydim. Kalbimi orada bıraktım.
- Pandemi, savaş derken ruhumuza dokunmayı unuttuk sanki… Trabzon’da bu bir gün beni gençliğe, kadınlara, bilime ve sanata büyük bir aşkla tekrar bağladı. Kızların hikayeleri kimi zaman gözlerimizi doldurdu kimi zaman büyük bir coşku yaşattı.
MİNA’NIN ÇOCUKLARI
Bu harika proje, çok genç yaşta aramızdan ayrılan Mina Başaran’ın anısını yaşatıyor. TÜKD İstanbul Şubesi ile Mina’nın annesi Beril Başaran’ın harika yürekli insanlar ile bir araya geldiği sosyal sorumluluk projesinde üniversiteli pırıl pırıl kızlarımız, 10-14 yaş aralığında ihtiyaç sahibi çocuklarımız geleceğin güçlü, örnek bireyler olması için onlara ışık tutuyor.
Projedeki üniversiteli kızlar, ‘kardeş’ dedikleri çocuklarla iletişime geçmek için Baltaş Grubu kurucularından, Prof. Dr. Zuhal Baltaş ve ekibinin gönüllü olarak verdiği eğitimi alıyor. Bu çocuklara yaklaşım konusundaki bilgilerle güçleniyorlar.
CESARET
Etkinliklere katılan İran Tebriz asıllı sanatçı Shirin Abedinirad, eserlerinde kadınları cesaretlendirmeye ve onlara kendi ayakları üzerinde durabilmeleri için aynadaki yansımalarına bakmalarının yeterli olduğunu anlatmaya çalıştığını söyledi. ‘‘Özellikle erkek egemen toplumlarda, üretken, gökyüzü gibi aydınlık kadınlara umutsuzluğa kapıldıklarında gökyüzüne bakmaları ve yaptıklarını yapmaya devam etmeleri için bir mesaj veriyorum.
Bence burada önemli olan cesaret. Çünkü kadınlar saf enerjilerini, saf benliklerini, potansiyellerini ortaya çıkartabilirlerse güçlenerek yollarına devam edebilirler. Bu yüzden bu projeye dahil olmak ve kadınların ürettiği ve yaşadığı tarihi bir manastırda çalışmayı çok heyecan verici buluyorum" dedi.
MUTLAKA GÖR
Proje kapsamında düzenlenen serginin başarılı kuratörü (sanatçıyı bulan ve hikayeyi oluşturan kişi) Ayça Okay‘ın da genç bir kadın olması dikkatimi çekti. Kadının toplumdaki önemini vurgulayan, ‘Kızlar Manastırı‘nın farklı noktalarına yerleştirilen ve aynalardan yapılmış üç muhteşem eseri 11 Mart'a kadar gezebilirsiniz.
Çoğu Avrupa ülkesinden önce kadınlara seçme seçilme hakkı tanıyan Atamızın, Atatürk Köşkü’nü de ziyaret ettik.
HAYDİ KIZLAR!
Konda Araştırma Genel Müdürü Bekir Ağırdır panelde, kadının güçlenmesi için küçük, büyük demeden yapılan tüm projelerin geleceğe dair umudu pekiştirdiğini söyledi ve çarpıcı veriler paylaştı:
- 15-30 yaş arası kızlar erkekleri eğitimde yakalamış durumda.
- Kızlarımız hayattaki etkinlikleri, işteki fırsatları kullanmalarıyla hayatlarını, geleceğimizi değiştiriyor. Umutlu olmak için çok sebebimiz var.
- Bulunduğumuz dönem vicdan, merhamet, yürek gerektiren bir dönem. Bunun için sanat açılımı ve kadının liderliği temel ihtiyaçtır.
GÜÇLÜ KADIN
8 Mart sadece sosyal medyada resimler koyarak, kadınlara çiçekler vererek kutlanmaz. Kadınların güçlenmesi için toplumun her kesimine iş düşüyor. Hep beraber aksiyona geçelim. Yıllardır genç kızlarımızın, kadınlarımızın güçlenmesi için çalışan biri olarak işte önerilerim:
BİR GÜN DEĞİL: Olay sadece bir gün değil, 365 gün bunun için çalışmak. Çevrendeki kadınların duygusal, sosyal, ekonomik olarak durumu nasıl? Kendine zaman ayırabiliyor mu? Kadınların üstüne geleneksel olarak biçilmiş roller var. Evi temizle, akşam yemeğini hazırla, bulaşıkları yıka, çocuklarla ilgilen, giderlerde tasarruf yap. Anneler, babalar, eşler eşitsiniz, birbirinize sahip çıkın. Ev işlerini yardımlaşarak değil, görev paylaşımı yaparak çözün.
KADINLAR SÖZ SİZDE:
- Kendi kıymetini bil. Sen kendine ne kadar değer verirsen çevren de seni öyle görür. Kendini düşünmek ‘bencillik’ değil.
- ‘Hayır’ de. Gerekli durumlarda kullan. Her gün kimlere, hangi durumlara ‘hayır’ dedin not et.
- İşyerinde görevini yerine getirdiğinde, evde harika yemekler yaptığında takdir bekleyip gelmediğinde içine kapanma.
- Geliş, yenilen, kendine değer kat. Her konuda iyi değiliz ama sen kendini geliştir. Artık insanlar ikiye ayrılıyor. Dans pistinde dans edenler ve onları uzaktan seyredenler. Sen hangi grupta olacaksın? Karar ver.
ÇALIŞ: Bu devirde tek maaşla geçim zor. Kadınlar kendi parasını kazanmalı. Geçtiğimiz yıllarda ‘kadınlar çalışmadan önce eşlerinden izin almalı’ diyenlerin oranı yüzde 64 iken, şimdi yüzde 50’ye düştü. İyileşme var, güzel haber.
PARAYI YÖNET: Kadınlar ellerine geçen her 100 liranın 90 lirasını barınma, beslenme, eğitim için harcıyor. Kadın kazandığı parayı yine ailesi için kullanıyor.
HAKLARINI BİL: Belediyelerin ücretsiz ‘Hukuk Okuryazarlığı’ kursları, bilgilendirme toplantıları oluyor. Sen de katıl.
ANNELER, BABALAR: Kızlarınıza cesaret, güç, destek verin. En değerli yatırım eğitim. Koluna altın bilezik taksın. Çalışan kızlarınıza suçluluk duygusu yüklemeyin. ‘Çocuklarını ihmal ediyorsun’ demeyin.
PATRONLAR: Şirketinizde cinsiyet bazlı raporlama isteyin. Fırsat eşitliği sağlayın. Kaç kadın terfi etmiş, kaç kadın işe alınmış? Kaç kadın işten ayrılmış? Yönetim kurullarında en az yüzde 30 kadın olmalı. Biz kadınlar olaylara bütünsel, merhametle bakıyoruz. Bu zenginlikten yararlanın.
Nerede Benim Hakkım?Bugünkü Posta Gazetesi köşemde memnun kalmadığımız bir mal yada hizmeti iade etmek istediğimizde, haklarımızın ne olduğunu ve ne yapmamız gerektiğini yazdım.