Sizi paçanızdan tutup aşağı çeken kim?
Hayatımızı etkileyen insanları tanıyalım...
Gelişmelerden anında haberdar olmak için Google News'te Paradurumu'na abone olun
Paradurumu'na Google News'te abone olun
Abone Ol-El kaldırsın.
“Başımıza icat çıkarma”
“Başkasının şirketi için neden bu kadar çok çalışıyorsun”
“Neden sürekli yeni şeyler yapalım diye ısrarcısın”
“Ülkeyi sen kurtaracaksın dimi?”
“Neden bu kadar çalışıyorsun, anlamıyorum?”
Peki bu insanlar kimler?
-Çalıştığı işte mutsuz olanlar.
-Çalıştığı işi sevmeyenler.
-Kendini değersiz hissedenler.
-Aldığı maaşı beğenmeyenler.
-Maddiyat odaklı çalışanlar.
Başka?
Neden böyle konuşurlar?
“Bilgi mutsuzluktur” derler ya. Burada ise tam tersi. Bilgi mutluluktur. Çünkü onlar, girişimci olmak, yaptığın işe tutkuyla bağlı olmak, gönlünü ortaya koymak nedir? Bilmezler.
Maaşlarını alır, mesai saati geçtikten bir dakika sonra hiçbir şeye bakmaz, ya da telefonlarını açmazlar.
Unutmayın ki, insanlar etrafındaki beş kişinin ortalamasıdır.
Ve eğer sizin etrafınızda bu cümleleri kuran beş kişi varsa, bir daha düşünün.
Sizi paçanızdan tutup aşağıya çeken kim?
Heyecan duyduğunuz, merak ettiğiniz, kendinizden bir şey katabildiğiniz ve kendinizi de ait hissedebildiğiniz bir şey yapıyorsanız; yaptığınız işe hemen motive olursunuz. Büyük global şirketlerinde aslında liderlik, takım çalışması ya da ekip ruhu eğitimlerinde yapmak istediği budur.
Aidiyet hissini çalışanına vermek yaratmak.
“Sende bizim bir parçamızsın ve değerlisin” demek.
Aileden hissettirmek.
Neyden mutlu olur? Neyi unutmazsınız?
Eğer yanınızdaki insan mutlu olursa, sizi daha çok mutlu eder. Eğer çalışanınız mutlu bir çalışan ise ve sevdiği işi yapmasını desteklediyseniz, sizin için daha da çok çalışır. Eğer gerçekten başka birinin kariyer planı için destek olduysanız o sizi ömrünün sonuna kadar unutmaz.
Daha geçen gün; oldukça sevdiğim üniversite öğrencisi Bilge’nin hikayesine rastladım. Bilge lüks bir semtte garsonluk yapıyor ve ekmeğini bundan kazanıyor. Tam da onun çalıştığı restorana veteriner bir kadın gelmiş ve Bilge’nin hayvan sevgisini fark edip, ona ekstra iş teklif etmiş. Bilge inanılmaz heyecanlanmış, çünkü aslında üniversitede veterinerlik okumak istemişti.
Bilge haberi alır almaz hemen müdürüne söylemiş. İzin almak ve belirli zamanlarda hayvanlarla ilgilenmek istediğini iletmiş.
Müdürü ne mi demiş?
-Senin gibi çalışkan bir kızı kaybetmek istemiyorum eğer farklı bir iş daha yaparsan buraya kanalize olamazsın, demiş ve izin vermemiş.
Bilge de kaderine zarı gelmiş.
Bazı insanlar beyninin iki tarafı ile birlikte çalışır gibi aynı anda iki farklı işe kanalize olabilirler.
Bir de bunlardan beslenir ve daha çok şey üretirler.
Eğer çalışanlarınızın neyden mutlu olduğunu bilip ona destek olursanız, nasıl aşkla çalışacaklarını tahmin dahi edemezsiniz. Eğer onlara ilham olmazsanız, ayrılacakları o bir gün daha da kısa zamanda gerçekleşecektir.
Onların kaybedecek bir şeyi yok yine bir gün hayal ettikleri işi yapacaklar, ama sizin kaybedeceğiniz çok şey var. Mesela onlar.
Şimdi söyleyin bakalım?
-Sizi paçanızdan tutup aşağıya çeken kim?