Pişmanlık yükü

Medyada izlemişsinizdir sanırım, bir söyleşi esnasında sorulan bir sorudur; “Hayatınızda pişman olduğunuz hiçbir olay yaşadınız mı, kaçırdığınız bir fırsatın pişmanlığını taşıyor musunuz yükünü hâlâ?” Çoğunlukla cevaplar ‘’Yok, hatırlamıyorum, hayır’’ şeklindedir.

Öyle midir gerçekten? Hiç yaptığın bir davranıştan, incittiğin kimseden, hayır diyerek kaçırdığın güzel bir fırsattan, sen cesaretini bir türlü toparlayıp utangaçlığından, ‘Ya hayır derse?’ korkundan, aşık olduğunu söyleyene kadar sevdiğini bir başkasına kaptırdığından dolayı pişmanlık duymadın mı? Duymuşsan, sor kendine ‘’Ben bu yükü omuzlarımda, kalbimde taşıyor muyum hala?’’ diye. Bakalım iç sesin ne cevap verecek? 

Sanırım hemen herkeste vardır pişmanlık duygusu geçmişine döndüğünde. Ancak çok az kişi bunun hakkında konuşur. İnsanların gururla pişman değilim dediğini de duymuşsundur. Aslında pişman olmak insanlık durumunun kaçınılmaz bir parçasıdır.

Kim bilir, belki de kariyerinle ilgili seçimlerinden, yaşın ilerlediğinde sevdiklerinle yeterince vakit geçirmediğinden, sahip olduğun iyi şeylerin kıymetini bilemediğinden, hayatın tadını zamanında fırsatların varken çıkaramadığından ya da duyarsızlığın ve yüksek egondan başkalarına verdiğin zararı fark edemediğinden pişmanlık, utanç ve hatta suçluluk duygularının yükünü, farkında ol ya da olma,  taşıdığından…

Psikolojik araştırmalara göre ne kadar akılsız ve bencil olduğunu fark etmeye başladığında bilgelik ve şefkat doğmaya başlar. Kirli bir gölette çiçek açan bir nilüfer gibi, kötü kararlarının çamurlu sularından iyi kararlar çıkar. Şimdi, yaşadığın şu anda geriye dönüp farklı seçimler yapmış olmayı dilemek kolaydır. O zaman aldığın kararları şimdi bilgilerine, bildiklerine dayanarak yargılamak adaletsiz olabilecektir.  Bu tür bilgiler yalnızca deneme yanılma yoluyla elde edilir.

Yanlış ve kötü seçimler yaptıysak, ileriye dönük daha akılcı seçimler yapılabilir. Daha akıllıca seçimler yapmak daha az pişmanlığa yol açar ve artan bir kendini affetmeyi sağlar. Eylemlerin için pişmanlık duyman, aynı zamanda, duygusal iyileşmene yardımcı olabilir.

Pişmanlık derin duygusal bir kederli yükü ifade eder. İnsan olmanın, çoğunlukla istemeden, bazen birbirimizi incittiğimiz anlamına geldiğini kabul edersek, hayatın bir parçası olan kaçınılmaz acıları memnuniyetle karşılamamız daha olasıdır. Birini incitmiş olmanın doğal üzüntüsünü hissedecek cesareti ve bilgeliği bulabilirsek, o zaman bir şifa yolu bulunabilir. Samimi bir pişmanlık eşliğinde özür dilemek daha güçlü ve iyi hissettirici olabilecektir.

PİŞMANLIKLA NASIL BAŞA ÇIKARSIN?

  • Duygularını kabul et
  • Geçmişteki Pişmanlıkları takıntı haline getirmekten kaçın
  • Geçmiş bir pişmanlıktan kurtulmak için kendine iyileştirici zaman ver
  • Nasıl başa çıktığını değerlendir
  • Kendine biraz iyi davran
  • Dikkatini dağıt 
  • Yeni hedefler yarat
  • Danışmanlığı düşün
  • Durumla ilgili kendine sorular sor
  • Pişmanlığın neden olabileceği fiziksel ve duygusal zararların farkına var

Kimse geçmişinden kaçamaz, kaçırdığımız fırsatlar, incittiğimiz insanlar olabilecektir. Her yaşın ve o yaşadığın anın gerçekleri farklıdır, pişmanlık biraz da vicdani duygular yükler. Kaçan fırsatlar seçiminle ilgilidir. Kaçmıştır, unut, incittiklerinle tatlı samimi olarak pişmanlığın için özür dileyerek kendini hafifletmek en akılcı iyi hissettirici yoldur diye düşünüyorum.

Love Story (Aşk Hikayesi) filminin repliği akıllardadır. Son sahnelerinde oğlunun büyük aşk yaşadığı eşinin henüz 25 yaşındayken ölmek üzere olduğunu öğrenen baba pişmanlık duymaktadır. Hastane kapısına koşan baba oğluna “Özür dilerim” der. Oğlu cevap verir “Özür Dileme. Aşk asla pişmanlık duymamaktır.”

Suadiye

26 Nisan 2022

https://www.psychologytoday.com/us/blog/intimacy-path-toward-spirituality/201904/are-you-burdened-regrets

https://www.choosingtherapy.com/deal-with-regret/

Yorumlar
Kalan Karakter 800
Cemal Çalımer
Ne derseniz deyin ne düşünürseniz düşünün ve tabii ki ne yaparsanız yapın. Biliniz ki hiçbir şey tamam olmayacaktır. VE olamaz da BU yüzden yanmalar yakınmalar keşkeler yersiz ve gereksiz üzüntülerdir. Bugün pişmanlık duymadığınız keşke demediğiniz bir hayat ya sizin değildir ya da yaşanmamıştır. Hiçbir hayat tam değildir ve tam olması da beklenmemelidir. Yasam olduğu gibidir. Bir diyalektiği vardır. Erimler hiçbir zaman son değil yeni bir başlangıçtır. Tamam dediğiniz yerde her şey yeniden başlar ve bu kendi yasası içinde olur. Tama ve ideale hiç bir zaman ulaşamazsınız. Bu yüzden ideale yakın olmak idealdir. Bu da herkese göre değişir hatta kendine bile. Yaşamda her şeyin bir bedeli vardır. KEŞKELER fazladan bedel ödemektir.
Ali Pişman
Üstat, hayat uzun bir yaşam sürecidir. Bu süreçte yaşanan, yaşanması istenip te yaşanamayan o kadar çok olay vardır ki, geriye bakıp pişman oldum mu mu, olmadım mı sorgusu bir şey kazandırmaz. Yaşanmış, iyi kötü geçmişte kalmıştır. Öyle olsaydı böyle olmazdım, onu yapsaydım bugün şöyle olurdum sorgulaması gereksizdir. Bugün geldiğin noktada yaşantın boyunca neyi iyi yapmamışsın, neyi gereksiz yapmışsın bunları sorgularsan bir yere varamazsın. Pişman olduğun olay da aman ne iyi yapmışım dediğin olay da bir şey kazandırmaz. Boş düşünce... Bir çok şey yazmışsın ''nasıl başa çıkarsın'' diye. İyiye de kötüye de pişman olmuşsan niye uğraşacaksın nasıl başa çıkarım diye. Ne kazandırır bize ? Sen yaptığına, yapmadığına pişman olsan da olmasan da sonuçta herkes seni, beni, bizleri hakkını helal ederek İyi biliriz diye yolcu edecek !