Pırlanta yüzük alırken nelere dikkat edilmeli?

İstanbul’da olup da pırlanta satın almayı aklına koyanların uğrayacağı ilk adres İstanbul Kapalıçarşı’da pırlanta satıcılarının caddesi olan Nuruosmaniye…

Pırlantanın adeta merkezi olan bu caddede Türkiye’nin en kapsamlı üretim merkezlerinde pırlanta ürünler üretilip, sertifikalandırılıyor.

Bu adresten pırlanta satın almanın en önemli avantajı, değişiklik yapma imkanı sunuluyor olması.  Aynı zamanda ürünlerdeki işçiliğe, pırlantanın berraklığına ve sertifikasına da üst düzeyde güven duyuluyor.

Pırlantanın ustalarından alacağınız ürünlere ömür boyu bakım garantisi veriliyor. Zaten pırlanta satın alırken özellikle sertifikasına ve bakım garantisi gibi unsurlara dikkat etmek gerekiyor. Ürünün zaman içerisinde değer kaybına uğramaksızın karatının ya da modelinin değiştirilebiliyor olması müşteri açısından tercih edilebilir bir özellik..

Pırlantalar yüksek ısı ve basınç altında oluşurlar. Bu oluşum sırasında diğer elementlerin zerreleri de pırlantaların atom yapısına dâhil olabilir. Bu şekilde ortaya bir renk çeşitliliği doğar.

Pırlanta yüzük, kolye gibi mücevherler renksize ne kadar yakın olduğuna bakar sınıflandırma işlemi yapılır. 

Pırlantada en nadir bulunan ve en beyaz olanlar D, E, F, G olarak bilinir. Ancak pırlantaların büyük çoğunluğu H-L renkleri arasında olur. M rengi ve altındakilerin ise gözle görülen sarımtırak bir renk tonu vardır.

Bir de çok nadir renklerde bulunan pırlantalar vardır. Bunlar, kırmızı, pembe, mavi, sarı gibi belirgin renklere sahip olan ender bulunan taşlardır.

Pırlanta merkezleri çoğunlukla H ya da I rengini kullanmaktadır. Çünkü bu renkler hiçbir açıdan değerini kaybetmez ve her daim alış fiyatına yakın bir değerden satılabilir.

Pırlantalar kadınları benzersiz bir şekilde süslerken aynı zamanda onlara eşsiz bir zariflik katar. Kadınların asırlardır vazgeçemediği bu parlak mücevherlerin kadınların güzelliklerine güzellik kattığı düşünülür, düşündürülür.

Kadınlar günümüzde pırlanta mücevherde öncelikli tercihini tek taş yüzüklerden yana kullanmaktadır. Bir çok kadının hayatının bir döneminde tek taş yüzüklerle tanışma hikayesi mevcuttur.  

Pırlanta yüzüğe evet demeyecek bir kadın var mıdır? Yüzükler aşkın sembolü olarak bilinse de içeriğindeki çeşitlikleriyle sadece aşk temasına ait değildir. Zarafet, modernizm, ihtişam sembolü çeşit çeşit pırlanta yüzükler farklı tercihlere sahip kadınların parmaklarını süsler.

Pırlanta yüzükler 8, 14 ve 18 ayar olmak üzere çeşitli altın ayarlarında üretimi yapılır. Ayrıca her cebe uygun pırlanta yüzük çeşitlerinden içiniz rahat bir şekilde ürün satın alabilirsiniz.

Şimdi, gelelim pırlanta seçerken dikkat edilmesi gerekenlere! Günümüzde maalesef her ürünün sahte veya imitasyon halleri üretilmekte. Sahte ya da imitasyon pırlanta satan birçok dükkân bulunuyor. Peki, pırlanta nasıl anlaşılır?

Pırlantanın gerçek olduğunu belli kriterleri göz önünde bulundurarak anlayabiliriz. İlk aşamada, pırlantanın 4c kuralına uygun olup olmadığına dikkat etmemiz gerekir. 4c kuralı; karat, pırlanta kesimi, berraklık ve pırlantanın renkleri özelliklerini içerir.

Pırlanta seçerken dikkat etmemiz gereken bir diğer özellik ise, pırlanta sertifikasının bulunup, bulunmadığıdır. Pırlanta sertifikası, pırlantanın kimliği niteliğindedir ve 4c kuralını da içerisinde barındırır. Bu sertifikaya sahip olan pırlantanın, sahte veya imitasyon olma ihtimali de yoktur.

4c kuralı içerisinde yer alan karat, pırlantanın ağırlığının ölçümünde kullanılır. Pırlantanın ölçü değerinin artması, karat özelliğine bağlıdır. Ayrıca her bir karat 100 eşit puan üzerinde değerlendirilir ve 1 karat pırlantanın ağırlığı; 0,2 gramdır.

‘’Pırlantada kaç karat daha kalitelidir’’ sorusu, pırlanta seçerken yaygın olarak sorulan sorular arasında bulunur. Bu sorunun cevabı; pırlantanın büyüklüğüne, taşın şekline ve müşterinin bütçesine göre değişkenlik gösterir. 

Pırlantanın ihtişamlı, ışıl ışıl ve göz alıcı bir görüntüye sahip olması, pırlantanın kesimine bağlıdır. Pırlantanın kesimi, ne kadar kusursuz olursa ışığı o kadar iyi yansıtır.

4c kuralının içerisinde yer alan diğer özelliklere nazaran, kesim insan eliyle ve teknolojiden yardım alarak yapılır.

Diğer özellikler, pırlantanın doğadan almış olduğu saf ve katıksız niteliklerdir. Sonuç olarak; pırlantanızın ışıltısı ile göz kamaştırıcı olmasını istiyorsanız, pırlanta seçerken, pırlantanın kesimine dikkat etmenizde fayda var!

4c kuralının bir diğer özelliği berraklıktır. Pırlanta, doğal bir taş olduğundan dolayı doğadan gelen birçok izi üzerinde barındırır. Söz konusu izler, pırlantanın berraklık özelliğiyle ilgilidir. Bu izler ne kadar azsa, pırlanta o kadar değerli ve kalitedir. Berraklık; IF, FLI, VVS1, VVS2, VS1, VS22, SI1, SI2 şeklinde sınıflandırılır. En berrak ve kusursuz olan sınıf, IF veya FLI denilen berraklık skalasıdır.

Doğal bir taşın işlenmesiyle ortaya çıkan pırlanta, birçok elementle temas halinde olduğundan dolayı renklerinden birtakım sararmalar ve değişiklikler meydana gelir.

Bu renkler, D harfinden başlayarak Z harfine kadar devam eder.

Renk tablosunda, en kaliteli ve en şeffaf renkler D-E-F renkleridir. Ayrıca en çok tercih edilen ve en kaliteli olan renk sınıfı da D-E-F sınıfıdır. K ve Z harfindeki renkler, sarıya yakın tonlardır. L-M harfli renkler ise, daha uygun fiyatlı olup beyaz tonuna en yakın renkler arasında bulunur.

Pırlanta sertifikası, pırlanta seçerken dikkat edilmesi gereken unsurların başında yer alıyor. Pırlanta sertifikasının bulunması, güvenlik açısından oldukça önemlidir. Bir çeşit garanti belgesi görevi gören pırlanta sertifikasının içeriğinde; pırlantanın kesim derecesi, şekil bilgisi, karatı, rengi, sertifikalandırıldığı tarih ve rapor numarası gibi bilgiler yer almaktadır.

Ayrıca pırlanta sertifikası, hırsızlık veya çalıntı gibi durumlarda sizleri korur. Yani olası bir çalıntı durumunda, ilgili sigorta şirketlerine pırlantanızın değerini sertifikanız ile ispatlayabilirsiniz.