Kooperatifleşen ev kadınlarının marka başarısı
Kooperatifleşen ev kadınları ürünlerini kendi markalarıyla pazarlıyor. Bursa'da kooperatif çatısı altında bir araya gelerek reçel, salça, kahvaltılık sos, sirke ve tarhana hazırlayan kadınlar, ürünlerini "Eseana" markasıyla Türkiye'nin dört bir yanına gönderiyor.
Gelişmelerden anında haberdar olmak için Google News'te Paradurumu'na abone olun
Paradurumu'na Google News'te abone olun
Abone OlBursa'da kooperatif çatısı altında bir araya gelen ev kadınları, ürünlerini "Eseana" markasıyla Türkiye'nin dört bir yanına gönderiyor.
Yıldırım ilçesinin eski yerleşim yerlerinden İsabey Mahallesi'nde yaşayan kadınlar, 2019'da kooperatif çatısı altında birleşerek yetiştirdikleri sebze ve meyveleri katma değerli ürüne dönüştürme kararı aldı. Bununla ilgili projeler hazırlayan kadınlara, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ile Japon hükümeti de destek verdi.
EĞİTİM DESTEKLİ ÜRETİM YÜZ GÜLDÜRDÜ
Kısa sürede Esebey Üreten Kadınlar Tarımsal Kalkınma Kooperatifinin kuruluşunu tamamlayan kadınlara, yöresel ürünler, gıda ve hijyen, kooperatifçilik, girişimcilik, pazarlama, iş güvenliği ve sağlığı gibi çeşitli konularda eğitim verildi. Tarlalarında ürettikleri sebze ve meyvelerden 20'den fazla ürün imal eden 19 kadın, markalaşma sürecini de tamamladı.
"ESEANA" MARKASIYLA MARKETLERDE YERİNİ ALDI
"Eseana" markasıyla ürünlerini yerel ve ulusal market zincirleri ile e-ticaret yoluyla satışa sunan kooperatif üyeleri, Yıldırım Belediyesinin restorasyonunu yaparak tahsis ettiği "Kültürel Miras Ev Sahipliğinde Yöresel Lezzetler Konağı"nda kahvaltı ve yemek hizmeti de sunuyor.
"BURASI ARTIK BİZİM EVİMİZ"
Kooperatif Başkanı üç çocuk annesi Hanife Çalışkan, işe 7 kadınla başladıklarını, daha sonra kendilerine inanan diğer üyelerin gruba dahil olduğunu söyledi. Çalışkan, kooperatifleşme sürecine Yıldırım Belediyesinin de önemli destek verdiğini ifade ederek, şöyle dedi: "Biz zaten çiftçi kadınlarız. Bu ürünleri biz zaten kendi tarlalarımızda üretiyoruz. Biz kooperatif olarak da ayrıyeten domates ektik. Salçamızı kendi domatesimizle ürettik. Domates sularımız, reçel çeşitlerimiz hepsi burada tarlada yetişen ürünlerden. Yani biz dışarıdan hiçbir şekilde satın alma ürün kullanmadık. Ayrıca gönüllü kişiler bize meyve verdi, reçel yapmamız için. O şekilde bütün üretimlerimizi gerçekleştirdik. Her şeyi doğal olan ürünlerden yapmaya gayret gösteriyoruz. Esas olan lezzet. Lezzeti bir kere yakaladıktan sonra ve insanlara da bunu hissettirdikten sonra gerisinin de geleceğine inanıyoruz."
KİMSE ’CEBİME KAÇ PARA GİRECEK’ DEMİYOR
Ürünlere ilginin yüksek olduğunu dile getiren Çalışkan, "Kadınlar burada bütün hayatları boyunca kendileri için bir şey yapmaya başladılar. Biz herkes için bir şeyler yapıyoruz; çocuklarımız, eşimiz, ailemiz için. Hepimiz gönüllülük esasıyla çalışıyoruz. Buraya geldiğimiz zaman kimse 'Cebime kaç para girecek?' demiyor, 'Biz kooperatifimize ne kattık' diye düşünüyorlar. Burası artık bizim bir evimiz" ifadelerini kullandı.
42 BİN DOLARLIK HİBE DESTEĞİ
İl Tarım ve Orman Müdürü Hamit Aygül de Bursa'da 2019'da 3 olan kadın kooperatifi sayısının 19'a yükseldiğini, bu oluşumlara gelişimlerini sağlamak için destek verdiklerini aktardı. Esebey kooperatifi üyelerinin, Kovid-19 sürecinde yavaş seyreden ilerlemesinin 2021'de Yıldırım Belediyesinin konağı tahsis etmesi ve kendilerinin FAO'dan sağladıkları 42 bin dolarlık hibe desteğiyle hızlandığını vurgulayan Aygül, "Kooperatifimizin hem imalathanesi yapıldı hem de konak içi malzemeleri alındı. Böylece kadınlar yemek yapıyorlar, kahvaltı hizmetleri sunuyorlar. Salça, erişte, kabak tatlısı gibi birçok ürün yapıyorlar" dedi.