İlişkilerde mutluluğu sürdürmenin yolu

İlişkilerde mutlu olmanın püf noktası nedir? Sağlıklı bir evliliğin formülü nedir? İlişkilerde mutluluk ömür boyu sürer mi? Tüm bu soruların cevabı için gelin araştırma sonuçlarına bakalım.

ANAHTAR NOKTALAR

Evliliğinde “çok mutlu” olanların yarısından fazlası genel olarak yaşamdan çok mutludur.
Evli bir çiftin ilişki kalitesi zamanla düşme eğilimindedir.
Çatışmayı üçüncü taraf perspektifinden düşünmek, evli çiftler için ilişki kalitesindeki düşüşü durdurur.
Muhtemelen “Mutlu eş, mutlu yaşam” veya “Mutlu eş, mutlu ev” sözlerini duymuşsunuzdur. Ancak bu popüler sözler aslında araştırmalarla destekleniyor mu? Cevap: Muhtemelen evet.

Birkaç çalışma, bir çiftin evliliğinin kalitesini her bir partnerin bireysel mutluluğuna bağlamaktadır. Aslında psikolog Eli Finkel, evliliklerinde "çok mutlu" olduklarını söyleyenlerin yüzde 57'sinin aynı zamanda genel olarak hayatlarından çok mutlu olduklarını da gösteren anket bulgularını paylaştı. Evliliğinde "oldukça mutlu" olduğunu söyleyenlerin sadece yüzde 10'u ise genel olarak hayatlarından çok memnun olduğunu söylüyor.

Araştırmalar ayrıca mutlu bir evliliğin sağlığınız için iyi olabileceğini gösteriyor. Araştırmacılar Kathleen King ve Harry Reis, kalp ameliyatı olan hastaların iyileşmesini takip ettiler. Bekar yerine evli olan hastaların ameliyatlarından 15 yıl sonra hala hayatta kalma olasılıklarının 2,5 kat daha fazla olduğunu buldular. Ve mutlu bir şekilde evli olduklarını söyleyen hastaların ameliyattan 15 yıl sonra hayatta kalma olasılıkları 3,2 kat daha fazlaydı.

Birinin evliliğinin kalitesi, mutlu ve sağlıklı olmakla ilgilidir. Ancak kötü haber şu ki, evlilik kalitesi zamanla düşme eğilimindedir.

Bazı çiftlerin düğün günlerinde olduğu gibi mutlu kalmaları, hatta zamanla daha mutlu olmaları mümkündür. Ancak ortalama olarak, evlilik kalitesi kişinin evliliği boyunca düşme eğilimindedir. Evli çiftleri yıllardır takip eden birçok büyük ölçekli araştırma, zaman içinde evlilik kalitesinde açık ve tutarlı bir düşüş eğilimi göstermektedir.

EVLİLİKTE TARTIŞMAYI DURDURMANIN FORMÜLÜ

Eli Finkel, Erica Slotter, Laura Luchies, Gregory Walton ve James Gross tarafından yapılan bir araştırma, ilişki kalitesini korumanın bir yolunu ortaya çıkardı. Çiftler tartıştıklarında veya çatışma yaşadıklarında, çatışmayı üçüncü taraf perspektifinden düşünerek tartışmayı durdurabilirler.

ÜÇÜNCÜ KİŞİ PERSPEKTİFİ

İlişki kalitesinin zamanla düşmesinin bir nedeni, eşlerden biri üzgün olduğunda veya kötü bir ruh halindeyken, diğer kişinin çatışmayı tırmandıran ruh hali içinde yanıt vermesidir.

Düşen ilişki kalitesinin düşüşünü durdurmak için bir ipucu verelim. Çiftlerin duygusal yeniden değerlendirme yapmaları veya çatışmayı daha az kızgın ve sıkıntılı hissettirecek şekilde yeniden yorumlamalarıdır. Çatışmayı birinci şahıs bakış açısıyla düşünmek yerine, duygusal yeniden değerlendirme, çiftlerin çatışmaya dışarıdan birinin yapacağı gibi üçüncü taraf bakış açısıyla bakmalarını gerektirir.

Araştırmacılar Eli Finkel ve meslektaşları, duygusal yeniden değerlendirmenin zaman içinde ilişki kalitesini koruyup koruyamayacağını belirlemek için iki yıl boyunca 120 evli çifti izledi. Her dört ayda bir, araştırmacılar bir çiftin ilişki kalitesini, ilişki doyumlarını ve sevgi, yakınlık, güven, tutku ve bağlılık duygularını sorarak ölçtüler.

Bir yıl sonra, evli çiftler ortalama olarak ilişki kalitesinde güçlü bir düşüş yaşadı. Böylece, evli çiftlerin zaman içinde memnuniyetinin azaldığını gösteren önceki araştırmaları tekrarlıyoruz.

Ardından, araştırmacılar duygusal bir yeniden değerlendirme müdahalesi uyguladılar. Gelecek yıl için, çiftlerin yarısından, evliliklerinde yaşadıkları herhangi bir çatışmayı, ilgili herkes için en iyisini isteyen tarafsız bir üçüncü şahıs bakış açısıyla yazmaları istendi. Spesifik olarak, bu kişinin anlaşmazlık hakkında nasıl düşünebileceğini ve bundan gelebilecek herhangi bir iyiliği nasıl bulabileceğini yazdılar. Bu durumdaki katılımcılardan, özellikle eşleriyle çatışma yaşadıklarında, her zaman bu üçüncü taraf bakış açısını benimsemeleri için gelecek yıl boyunca ellerinden gelenin en iyisini yapmaları istendi.

Katılımcıların diğer yarısı kontrol durumundaydı. Araştırmacılarla düzenli olarak görüştüler ancak evliliklerinde yaşadıkları çatışma hakkında farklı düşünmeleri istenmedi.

İkinci yıldan sonra, kontrol durumundaki evli çiftler, zaman içinde ilişki kalitesinde aynı, önemli düşüşleri göstermeye devam etti. Ancak, duygusal yeniden değerlendirme durumundaki evli çiftlerin ilişki kalitesinde düşüş durdu.

Bu bulgular umut verici çünkü çiftler için duygusal yeniden değerlendirme müdahalesi uygulamak nispeten kolay. Çatışmayı tarafsız, üçüncü bir kişinin bakış açısıyla düşünmek, çiftlerin evliliklerinde anlamlı bir fark yaratıyor gibi görünüyor.

'Para Algısı’ eşit değildir mutluluk!Tükettikçe daha çok mutlu oluyor, mutlu olduğumuzu sandığımızda ise ihtiyaç olup olmadığına bakmadan bir şeyleri satın almayı çok daha istiyoruz.

Yorumlar