3 milyon kiracı ve ev sahibinin barışı için arabulucular devrede
Mahkeme sayısı 2 kat arttırıldı. Bin yeni hakim ve savcı göreve başlatıldı. Personel sayısı 165 bine çıktı. Kira artışına yüzde 25 sınırlaması getirildi. Bu önlemler ev sahibi ve kiracılar arasındaki dava sayısının 1.5 milyona çıkmasını durduramadı. Yeni hamle arabuluculuk yöntemi.
Gelişmelerden anında haberdar olmak için Google News'te Paradurumu'na abone olun
Paradurumu'na Google News'te abone olun
Abone Ol2022 yılında sadece hukuk mahkemeleri tarafından açılan dava sayısı, bir önceki yıla oranla yüzde 25 artarak 2 milyon 854 binin üstüne çıktı. Artan dava yükünün adil ve hızlı bir şekilde sonuçlanmasını sağlamak adına 1042 yeni hakim ve savcı göreve başlatıldı. Gazetecilere açıklamalarda bulunan Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, 2022 yılı sonunda adli personel sayısını 20 yıl öncesine oranla yüzde 220 arttırarak 165 bin 735'e çıkardıklarını belirterek, "2022 yılında 3 bin 581 olan mahkeme sayısı 6 bin 950'ye yükseldi” dedi.
Yargıda gecikmelere ve dava sürelerinin uzamasına neden olan olaylar arasında ilk sırayı ise, ev sahipleri ve kiracılar arasında yaşanan anlaşmazlıklardan kaynaklı yaşanan davalar aldı. Hükümetin krizi engellemek için aldığı yüzde 25 kira artışı sınırlaması kısmen çözüm olurken ev sahipleri ve kiracılar arasında yaşanan tahliye, kira tespit ve kira alacağı davalarında yaşanan patlamaya engel olamadı.
Personel ve mahkeme sayısında artış ve sınırlama önlemlerine rağmen 2022 yılında hukuk mahkemelerinde açılan 3 milyon davanın yaklaşık yüzde 60’lık bölümünü Sulh Hukuk Mahkemelerinde açılan ev sahipleri ve kiracılar arasındaki 1.5 milyona yaklaşan davalar oluşturdu. Bu davalı ve davacı taraflar söz konusu olduğunda 3 milyon kişi anlamına geliyor.
Hükümet sorunun çözümüne yönelik 7. Yargı Paketinde önemli bir adıma daha imza attı. Arabuluculuk müessesesinin kapsamını genişletileceğini belirten Bakan Bozdağ, ev sahipleri ve kiracılar arasında yaşanan anlaşmazlıkların önemli bir bölümünün dava aşamasına gelmeden arabulucular tarafından çözülebileceğini ifade etti.
Bozdağ, “2022 yılında toplam 232 bin 186 dosyayı uzlaştırma aracılığıyla karara bağladık. Yani hakim huzuruna çıkmadan vatandaşlarımız uzlaşmayla bu sorunları çözdü. O yüzden alternatif uyuşmazlık çözüm yollarını yeni dönemde artırmaya ve uzlaştırmacılığı daha etkin işletebilmek için yeni tedbirler almaya kararlıyız” diye konuştu.
Sürecin nasıl işleyeceği son aylarda büyük sorunlar yaşanan ev sahibi-kiracı cephesinde merak ediliyor. Arabuluculuk ile sonuç alınamazsa mahkemeye gidilecek mi? Hangi davalar arabuluculuk konusuna dahil edilecek? Avukat Mehmet Ali Yazıcı, paradurumu.com takipçileri için son gelişmeleri değerlendirdi.
Yenilenen kira sözleşmelerinde yüzde 25 kira zam sınırı uygulamasına rağmen ev sahipleri ve kiracılar arasındaki sorun henüz tam anlamıyla çözüme ulaşmış değil. Arabuluculuk şartının getiriliyor olması sorunun çözüme kavuşacağı inancını güçlendiriyor.
Yasal düzenlemeyi by-pass etmek isteyen ev sahiplerinden bazıları mevcut kiracıyı çıkarıp, evini yüksek rakamdan kiraya vermek için, olmadık yollara başvuruyor. Bazıları da fahiş fiyatla kiraladıkları yeni kiracılardan kiralarını zamanında alamadıkları için çareyi tahliye davalarında aramaya başladı. Buna yüzde 25 artış sınırının ihlali nedeniyle eski kiracıların davaları da eklenince sulh hukuk mahkemelerinin yükü arttı.
Ev sahipleri ile kiracılar arasında da anlaşmazlıklar sürüyor. Kira krizine arabuluculuk formülü nasıl işleyecek? Mahkemelerdeki iş yükünü azaltacak mı? Konu ile ilgili Avukat Mehmet Ali Yazıcı, merak edilenleri cevapladı:
"Kira alacakları ya da kiracıyla ev sahibi arasındaki arabuluculuk süreci, Bakan Bozdağın açıklamasından sonra dava şartı olarak gündeme geldi. Arabuluculuk şartı meclisten geçtikten sonra eğer kiracı ve ev sahibi arasında yaşanan bir sorun varsa mahkemeye gitmeden önce arabulucuya gitmek şart olacak. Arabulucuda çözüm bulacak.
Dava sayısının azalması arabuluculuğun amacı değil. Ancak bu çok kıymetli bir sonuç. Diğer yargılamaların daha sağlıklı hale gelmesi için önemli bir durum. Burada asıl önemli olan ülke içerisinde barış felsefesini taraflara yükleyebilmek olacak. Son aylarda basında sürekli karşı karşıya gelen ev sahibi kiracı haberleriyle karşılaşıyoruz. Bunlar can sıkıcı gelişmeler. Ayrıca mahkemelerde her zaman verilen kararlar bir uzlaşma ortaya koymaz. Birisi hakkında karar verilir. Bir taraf üzülür diğer taraf sevinebilir. Eğer sorun arabuluculuk ile çözülürse bu ilişkinin devamını sağlayan dostane bir çözüm olur. Bu noktayı yani toplum barışını çok önemsiyoruz.
Ülkemizdeki ev sahipleri ve kiracılar sorunlarına ilişkin istedikleri zaman arabuluculuğa başvurabilirler. Buna ihtiyari arabuluculuk diyoruz. Fakat yeni gelecek düzenleme ile birlikte eğer bir dava açmak istiyorsanız öncelikle muhakkak arabuluculuğa başvurmak zorunluluğu taşıyor.
Eğer arabuluculuğa başvurmazsanız bu noktada davanız usül hükümleri çerçevesinde reddedilmiş olacak. Ancak şunu unutmayalım hiçbir düzenleme insanların mahkeme huzurundaki hak arama özgürlüğünü engelleyici bir düzenleme olamaz. Bu düzenlemenin böyle algılanmaması lazım.
Taraflar burada anlaşmak zorunda değil, yargı yoluna da başvurabilirler. Ancak ev sahibi - kiracı ilişkileri ya da komşuluk ilişkilerinde konunun hukuki olarak çözümlemesinden daha ziyade tarafların uzlaşmasının kıymetli olduğunu düşünüyoruz. Yargı paketini de bu çerçevede kiracı ev sahibi arasındaki ilişkilerin dava şartına dönüştürülmesini bekliyoruz. Evlerin tahliyesi konusunda gerekçelere dayalı açılacak davalarda muhakkak öncelikle arabuluculuğa gidilmesi gibi bir düzenleme karşımıza getirilecek. Bunlar da yine beklentimiz içerisinde yer alan konular.