Kendini gerçekleştiren kehanet!

Çok istersen; gerçekleşmeyecek bir şeyi ‘gerçek’ kılarsın.

Koşarak bana doğru geliyordu. Yüzümde rüzgar. Saçlarım karma karışık, neredeyse gözlerimin içinde her bir teli. Günün rengini henüz bulamadım. Karanlığın içinde tak-tak ayak sesleri. Sanki yüreğimde yürüyor gibi.

İçimde bir korku…

Tam karşımda şimdi!

Ne mi?

-Ya kazanamazsam,

-Ya gerçekleştiremezsem,

-Ya kaybedersem.

Cümleler cümlelere karışıyor ve “Kendini Gerçekleştiren Kehanet” eski tik tak saatler gibi her dakika zihnimde ötüyordu.

“Bir şeyi kırk kez söylersen olur”

Eğer bir şeyi onlarca kez söylersen; tamamen onun alanına girersin. Seni içine çekebildiği kadar çeker. Ardından gerçekleşmeyecek bir şeyi yaşadığını fark edersin. Bir şeyi kırk kez söylersen, o şeyi kendini gerçekleştiren kehanete dönüştürürsün.

Örneğin; “Çok hastayım, çok hastayım” dersen en olmayacak yerde soğuk kaparsın.

Ya da “Başaramayacağım, zayıf alacağım” dersen o dersin sınavından kalırsın.

“Üniversiteyi kazanamayacağım, biliyorum yapamayacağım” dersen; yapamazsın.

Yani çok istersen; gerçekleşmeyecek bir şeyi ‘gerçek’ kılarsın.

Sağım solum sobe!

Önce o kehaneti ortaya çıkaran gizli duygunun peşine düşmeli. Yakalamalı. Ardından derin ormanları ve dereleri geçmeli. Issız yerlerde iz sürmeli.

Dağların ve o büyük kayalıkların adındaki özü de pek tabi dışarı çıkarabilmeli.

Sonunda’ Sağım solum sobe, saklanan ‘korku’ ebe!

Önce hissiyatını bul, kehanete (kendine) takılma, bırak düşlediğin gerçek olsun.

‘Ben’ olamadan ‘biz’ olmak

Hepimizin kaygıları, endişeleri ve korkuları var şüphesiz. Derler ki, sen olmadan ‘biz’ olamazsın. Birlikteliklerin ya da evliliklerin bitiş sebeplerinden biri de budur.

Eş baskısı

Eşler henüz kendi olamadan bir başkası ile birlikte olmak ister. Ardından ‘kendini gerçekleştirme arzusu’ her bir yanı sarar. Adam/kadın baskı kurar. Kendisi olamaz kendisi olamayınca da artık birlikteliği ‘biz’ kılamaz.

Bir kadın düşünün; heyecanı çocukları ile birlikte büyümüş ve bir şeyler gerçekleştirmenin peşinde!

Peki bu duruma eşi ne der dersiniz?

-Sen otur evde çocuklara bak.

-Ne işin var eğitimlerde?

-Gidip de ne yapacaksın?

-Ne yani şimdi sen dünyayı kurtardım mı sanıyorsun?

Elleri görelim?

Eşinden sınırsız destek gören varsa ayakta alkışlıyoruz.

Hangi eğitimden kaç yaşında olursa olsun, kadınların bir şeyleri başarmamasını isteyen çok insan var, sebebi mi? Hangi duygu? Birlikte bulalım.

Çık ortaya çık ‘Özgüven’

Hayata ve kendine güvenmelisin önce usulca, sonra pusu yatıp seni bekleyen kehanetlerini kenara koymalısın. Önce kendini gerçekleştirmelisin, ardından birleştireceğin hayatını. Böylece kendi hikayeni yazabilirsin.

Örneğin, bir adam sizi çok seviyor ve sizi kaybetme korkusu yüzünden o kadar çok ilgileniyor ki zamanla ondan soğuduğunuzu fark ediyorsunuz.

Sizce adam bunu neden yapıyor?

-Ya beni bırakırsa

-Ya benden ayrılırsa

-Ya beni sevmezse

Aslında kendini sevmiyor ya da kendini eksik görüyor. Belki de güvenmiyor. Kaygı duyuyor.

Dışarı çıkaramadığımız tüm bu duygular hayatımızı yönetiyor.

Dereler geçiliyor,

Dağlar aşılıyor,

Umutlar yeşeriyor…

Kehanetler değil, girişimci kadınlar kendini gerçekleştiriyor…

NOT: Bu hafta o kadar çok hikayeden ve anneden etkilendim ki.

Bu yazı hayatına karşı heyecan duyan tüm annelerimize ithaf olsun…

Her birine selam olsun.

Etiketler Motivasyon Başarı
Yorumlar
Kalan Karakter 800