Alkışlarla yaşadı, ödüllerle öldü, vefatının yıl dönümünde Zeki Müren'i anmak
24 Eylül Pazar günü rahmetli; besteci, söz yazarı ve yorumcu Zeki Müren'in 27. ölüm yıl dönümü. Türk Sanat Müziğinin -şahsına münhasır tarz sahibi- bu çok büyük ismini yad edelim isteriz. Bu gün onun özgün sanat vizyonunun ve başarısının yapıtaşlarının neler olduğuna odaklandık.
Gelişmelerden anında haberdar olmak için Google News'te Paradurumu'na abone olun
Paradurumu'na Google News'te abone olun
Abone OlBilen bilir; "Bir Muhabbet Kuşu", Zeki Müren'in plağa okuduğu ilk şarkıdır. Zeki Müren bu şarkıyı 1951’de henüz 20 yaşında genç bir delikanlı iken kaydetmiş.
24 Eylül Pazar günü rahmetli; besteci, söz yazarı ve yorumcu Zeki Müren'in 27. ölüm yıl dönümü. Türk Sanat Müziğinin -şahsına münhasır tarz sahibi- bu çok büyük ismini yad edelim isteriz. Zeki Müren gibi şanı büyük bir ses sanatçısının ölüm yıldönümü vesilesi ile ‘büyük ustanın ardından’ makalesi yazmak, en az kendisinin şöhreti kadar büyük bir sorumluluk. Biraz da bu nedenle biz, kendisinin zaten çok bilinen yaşam öyküsü yerine biraz onun özgün sanat vizyonunun ve başarısının yapıtaşlarının neler olduğuna odaklandık.
Söz gelimi Zeki Müren, neden Türkiye’de ‘Sanat Güneşi’ olarak tanımlanmıştı ya da sahnedeki ışıltısının kaynağı neydi gibi gibi soruların cevaplarını aradık. Zira Zeki Müren, çok başarılı bir şarkıcı olmanın fersah fersah ötesine geçmiş, varlığı başlı başına bir olgu olmuş, olabilmiş bir ‘yaşayan efsane’ olarak, müzik tarihimizin en ışıltılı portrelerinden biri olarak hâlâ gönüllerimizde… Ruhu şad olsun.
Zeki Müren'e Neden "Sanat Güneşi" Deniliyor?
Zeki Müren'e "Sanat Güneşi" denilmesinin temel nedenleri arasında; sanat kariyeri, sahne performansı ve etkileyici kişiliği öne çıkan nitelikleri. Zeki Müren’in; birçok unutulmaz şarkı bestelemiş, söylemiş ve bu şarkılarla büyük bir hayran kitlesi yaratmış olması, sanatında özgün ve kaliteli işlere imza atmasına ve bu da ona bugün bile parlayan bir "Sanat Güneşi" unvanını kazandırmış.
Zeki Müren sahne performanslarıyla da çok ünlü. Sahneye çıkarken giydiği gösterişli kostümleri, etkileyici sahne duruşu ve seyircisini âdeta büyülemesi, onun sahne sanatındaki üstün yeteneklerinin canlı kanıtı. Sahnede gösterdiği etkileme başarısı ve izleyicilerine unutulmaz anlar yaşatması da ayrıca onun "Sanat Güneşi" olarak anılmasında etkili. Zeki Müren, Türk Sanat Müziği dışında Türk Halk müziğine ve Klasik Batı Müziğine de ilgi göstermiş bir yorumcu. Bu çeşitlilik, onun sanatının zenginliğini ve evrensel niteliğini pekiştirmiş.
Zeki Müren ayrıca toplumsal sorumluluk duygusuyla da tanınan bir sanatçı. Hayır işleri ve yardım projelerine aktif olarak katılmış, toplumun çeşitli kesimlerine yardım eli uzatmış. Bu sosyal sorumluluğu da onun "Sanat Güneşi" unvanını -zamanla- daha anlamlı kılmış. Sağlığında oldukça sempatik, saygın, mütevazı ve zarif bir kişiliğe sahip olan Zeki Müren, kişiliğiyle de insanların sevgisini ve saygısını kazanmış bir isim. Bu özellikleri, onun sadece bir sanatçı olarak değil, aynı zamanda bir insan olarak da takdir edilmesine neden olmuş.
İşte tüm bu nedenlerle, Zeki Müren Türk Sanat Müziğimize ve genel olarak Türk kültürüne büyük katkılarda bulunmuş ve "Sanat Güneşi" unvanını “hak etmiş”. Bu unvan, kendisi zaten yaşarken de onun sanatsal mirasını ve etkisini vurgulamak için sıkça kullanılıyormuş.
Zeki Müren Nasıl Bir Sahne Sanatçısıydı?
Zeki Müren, sahne sanatçısı olarak yıllarca sahnelerde performans sergiledi ve müziğinin yanı sıra sahne şovlarıyla da hem dinleyenlerini hem de izleyicilerini âdeta büyüledi. Müren, bugün bile hâlâ Türkiye'nin en sevilen ve saygın sanatçılarından biri olarak kabul görmekte. Türkiye'nin -gelmiş geçmiş- en önemli ve etkili sahne sanatçılarından biri olan Zeki Müren’in meslek başarısının sıraları şu şekilde sıralanabilir:
1- Gösterişli Kostümleri: Zeki Müren, sahneye çıktığında giydiği gösterişli ve özenle tasarlanmış kostümleri ile ünlü. Bu kostümler, sahne performansının bir parçası olarak görülür ve izleyicileri bu şekilde büyülerdi.
2- Güçlü Vokal Yeteneği: Zeki Müren, güçlü ve etkileyici bir vokal yeteneğine sahipti. Geniş vokal aralığı ve duygusal ifade kabiliyeti, şarkılarını dinleyicilere dokunaklı bir şekilde sunmasını sağlardı.
3- Duygusal İfadeleri: Zeki Müren, sahnede şarkı söylerken duygusal bir derinlik ve içtenlik sunardı. Şarkıların sözlerini ve melodilerini içselleştirir ve dinleyicilere bu duyguları aktarırdı.
4- Güçlü Sahne Hakimiyeti: Zeki Müren, sahne hakimiyeti konusunda üstün bir yeteneğe sahipti. İzleyiciyi kendine çekmek, sahneyi doldurmak ve etkilemek konusunda tanrı vergisi bir ustalığa sahipti.
5- Repertuar Zenginliği: Zeki Müren, repertuarında Türk Sanat Müziği, Türk Halk Müziği, Klasik Batı Müziği ve de popüler müzik gibi çeşitli türlerdeki şarkılara yer verirdi. Bu durum da geniş bir izleyici kitlesine hitap etmesini sağlıyordu.
6- Toplumsal Etkisi: Zeki Müren, sahne sanatçısı kimliği kadar toplumsal sorumluluk bilinci de taşırdı ve yardım projelerinde aktif olarak katılırdı. Sosyal konulara duyarlılığı, onun sahne sanatçılığını daha anlamlı ve etkin kılardı.
7- (Son Derece) Zarif ve Mütevazı Kişiliği: Sahne dışında da zarif ve mütevazı bir kişiliğe sahip olan Zeki Müren, hayranları arasında eşine az rastlanır, samimi bir figür olarak kabul edilirdi.
Evi Müze Oldu, Adına Güzel Sanatlar Lisesi Yaptırıldı
Ölümünde sonra Zeki Müren'in Bodrum'daki evi Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından müzeye dönüştürüldüğü gibi Türk Eğitim Vakfı(TEV) de Zeki Müren Fonu ile 3 binden fazla öğrenciye burs sağladı. Ayrıca 2002'de TEV ve TSK Mehmetçik Vakfı tarafından Bursa'da sanat üzerine eğitim veren Bursa Zeki Müren Güzel Sanatlar Lisesi yaptırıldı.
Zeki Müren Albümleri
- "Senede Bir Gün" (1970),
- "Pırlanta 1" (1973),
- "Pırlanta 2" (1973),
- "Pırlanta 3" (1973),
- "Pırlanta 4" (1973),
- "Hatıra" (1973),
- "Anılarım" (1974),
- "Mücevher" (1975),
- "Güneşin Oğlu" (1976),
- "Nazar Boncuğu" (1977),
- "Zirvedeki" (1977),
- "Sükse" (1978),
- "Kahır Mektubu" (1981),
- "Eskimeyen Dost" (1982),
- "Hayat Öpücüğü" (1984),
- "Masal" (1985),
- "Helal Olsun" (1986),
- "Aşk Kurbanı" (1987),
- "Gözlerin Doğuyor Gecelerime"
- (1988), "Ayrılık İşte (1989),
- "Karanlıklar Güneşi" (1989),
- "Şarkılar" (1989)",
- "Dilek Çeşmesi" (1989),
- "Bir Tatlı Tebessüm" (1990),
- "Doruktaki Nağmeler" (1991),
- "Sorma" (1992)"
Kazandığı Ödüller
- Altın Plak Ödülü (Müyap) - 1955
- En İyi Erkek Solisti - Altın Kelebek Ödülleri - 1973
- Türkiye Cumhuriyeti Devlet Sanatçısı Unvanı - 1991
- Yekta Okur Özel Ödülü - Kral TV Video Müzik Ödülleri - 1997
Vefatının 27. Yılında Bursa’da ve Bodrum’da Anılıyor
24 Eylül 1996’da TRT İzmir Televizyonunun kendisi için düzenlenen tören sırasında geçirdiği kalp krizi sonucu ölen ve cenazesine büyük bir halk kalabalığının katıldığı büyük bir törenle kaldırılan ve mezarı, doğum yeri olan Bursa Emir Sultan Mezarlığı'nda bulunan merhum sanatçı
Zeki Müren, vefatının 27. yıl dönümü olan 24 Eylül Pazar günü Bodrum ve Bursa'da anılacak.
Anısına Mevlit ve Konser
Anma etkinliklerinin Bursa ayağında 24 Eylül’de saat 11.00’de Zeki Müren, Emir Sultan Mezarlığı’ndaki kabri başında, dualar eşliğinde anılacak. 11.30’da Emir Sultan Camii’nde mevlit okutulacak, saat 14.00’te ise Zeki Müren Güzel Sanatlar Lisesi’nde anma etkinliği gerçekleştirilecek. Ayrıca sanatçının Bodrum’da yer alan ve müze olarak kullanılan evinde, halka açık mevlit okutulacak. Aynı gün akşam saat 20.00’de ise Antik Tiyatro’da anma konseri gerçekleştirilecek.
Bodrum Belediyesi'nin desteği ile gerçekleştirilecek olan ve sunuculuğunu Hakan Bilgin’in üstlendiği konserde, Klasik Türk Müziği’nin sanatçısı Bekir Ünlüataer sahne alacak. Ayrıca, Şehit ve Gazi ailelerinin katılım sağlayacağı konserde, Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras, TSK Mehmetçik Vakfı Genel Müdürü E. Tuğgeneral İsmail Şanlı ve görevlileri, Türk Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mehmet Şükrü Tekbaş ve üyeleri ile Türk Eğitim Vakfı Genel Müdürü Banu Taşkın, Zeki Müren’in sevenleri ve Muğla resmi protokolü hazır bulunacak.