Kişisel enflasyona dikkat!
Özlem Denizmen, Posta gazetesindeki köşesinde 'Kişisel enflasyona dikkat!' başlıklı yazısında, enflasyonun nedenlerini ve nasıl ölçüldüğünü anlattı.
Gelişmelerden anında haberdar olmak için Google News'te Paradurumu'na abone olun
Paradurumu'na Google News'te abone olun
Abone OlPahalılık ve enflasyon gündemimizden bir türlü düşmüyor. Ekonominin bu en sık duyduğumuz terimi aslında kontrol altına alınabildiği zamanlarda faydalı. Bununla birlikte, son 20 yılda kendini yetiştirip çalışma hayatına atılmış olan gençlerimiz, enflasyon ortamını tanımıyor.
Enflasyon, daha önceden belirlenmiş bir takım mal ve hizmetlerin belirli bir dönemde (genellikle bir yılda) ne kadar pahalı hale geldiğini ölçer. Tipik olarak fiyatlardaki genel artış veya bir ülkedeki yaşam maliyetindeki artış gibi geniş bir ölçüdür. Ancak istenirse daha dar bir şekilde de hesaplanabilir. Mesela yiyecek-içecek gibi belirli mallar veya sadece saç kesimi gibi bir hizmetin enflasyonu hesaplanabilir. Bağlam ne olursa olsun, enflasyon bir şeyin, genellikle bir yılda ne kadar pahalı hale geldiğini gösterir. Mesela siz hep 500 liralık benzin alıyorsunuz diyelim, işte geçen sene aldığınız 500 liralık benzinle gittiğiniz yola göre bu sene 500 liralık benzinle daha az yol gidebilmenizin sebebi enflasyondur. Siz aynı para ile daha az mal ve hizmet alıyor konumuna düşersiniz.
Nasıl ölçülür?
- İstatistik kurumları enflasyonu, hane halklarınca tüketilen çeşitli mal ve hizmetlerden oluşan bir ‘sepet’in bugünkü değerini belirleyerek ölçer, buna ‘fiyat endeksi’ denir. Enflasyon oranını veya zaman içindeki yüzde değişimini hesaplamak için, sepetin değerini bir dönem boyunca başka bir dönemle karşılaştırır; örneğin, aylık enflasyon oranını veren aydan aya veya yıllık enflasyon oranını veren yıldan yıla enflasyon oranı.
- TÜFE sepeti çoğunlukla tutarlılık için zaman içinde sabit tutulur, ancak değişen tüketim modellerini yansıtmak için mesela, yeni yüksek teknoloji ürünlerini dahil etmek veya artık geniş çapta satın alınmayan ürünleri değiştirmek için ara sıra ince ayarlar yapılır. 2023 yılında TÜFE sepetine giren tek madde kadın taytı (penye) oldu. Kakaolu toz içecek, pamuklu kumaş, çocuk gömlek, plastik mutfak eşyaları, hastane yatak ücreti ve diğer kültürel faaliyetler sepetten çıkartıldı.
İki ana türü veya nedeni var
- Talep enflasyonu: Piyasadaki mal ve hizmetlere olan talep, bunları üretme kabiliyetini ve süratini aştığında ortaya çıkar. Örneğin, 0 km arabalara yönelik talep, pandeminin başlangıcında keskin düşmüştü. Sonra beklenenden daha hızlı toparlandığında, araya giren yarı iletken (çip) arzındaki bir kıtlık, otomotiv endüstrisinin bu yenilenen talebe ayak uydurmasını zorlaştırdı. Daha sonra yeni araç kıtlığı, yeni ve kullanılmış araba fiyatlarında ani artışa neden oldu.
- Maliyet yönlü enflasyon: Üreticilerin üretmek için satın aldığı mal ve hizmetlerin artan fiyatı, nihai mal ve hizmetlerin fiyatını artırdığında ortaya çıkar. Enflasyon meydana geldiğinde, şirketler genellikle girdi malzemeleri için daha fazla ödeme yapar. Şirketler için kayıpları telafi etmenin ve dengelerini korumanın bir yolu, tüketiciler için fiyatları yükseltmektir. Ancak fiyat artışları dikkatli bir şekilde gerçekleştirilmezse şirketler müşteri kaybeder, satışları azalabilir ve piyasa geneline zarar verebilirler.
Kendi hesabınız
Herkesin kendi, ağırlıklı olarak kullandığı ürün ve hizmetlerin enflasyonunu da hesaplamasında fayda var. Örneğin, enflasyon yüzde 59.95 açıklandı ama bunun içinde kira var, sigara var. Sen kira ödemiyorsan, sigara içmiyorsan, seni direkt etkilemiyor. Yani aslında senin kendi enflasyonuna da bakman lazım. Çünkü hem fiyatlar artmış hem sen çok daha fazla harcıyorsan kendi enflasyonun yüzde 200 de çıkabilir. Veya fiyatlar artsa da kira gibi, sigara gibi harcamalar sende olmadığı için daha az etkileniyor olabilirsin ve kendi enflasyonun yüzde 30 olabilir.
Neden bu kadar etkileniyoruz?
Normal hayatta, fiyatlar farklı hızlarda değişir. Ticareti yapılan eşyaların bazılarında fiyatlar her gün değişirken sözleşmelerle belirlenen ücret ve maaşlarda ayarlamaların yapılması daha uzun sürebilir. Mesela geçen ay kök maaşı 7 bin 500 TL olan bazı emeklilerin, yüzde 25 artışla maaşı 9 bin 375 TL’ye çıktı. Yüzde 4 ek ödemeyle 9 bin 750 lira oldu. Yani 2 bin 250 lira arttı. 2 bin 250/7 bin 500 = Yüzde 30 toplam zam almış oldular.
Enflasyon yüzde 30’un üzerindeyse, emeklinin satın alma gücü düştü, altında kaldıysa satın alma gücü korundu demektir. Öte yandan, yüzde 15’lik sabit oranlı faiz ödeyen bir borçlu için de yüzde 30’luk artış, enflasyondan dolayı faydalı olacak. Ödediği krediyi enflasyon ortamında aylar geçtikçe daha kolay ödüyor olacak. Sağlıklı bir ekonomide, yıllık enflasyon yüzde 2-3 civarı olur. Bu fiyat istikrarının bir işaretidir. Dünyada böyle az ülke kaldı. Amerika (yüzde 5), Almanya (yüzde 6), İngiltere (yüzde 8), İsveç (yüzde 10) gibi birçok ülke de enflasyon ile mücadele ediyor.