Pişmanlıklardan kurtulmak ister misiniz? İşte formülü
“Pişmanlık şeker hastalığına yol açar” denir. Doğru mu bilmem ama yaşam kalitesini düşürdüğü bir gerçek. Gelin para ile ilgili pişmanlıkları yok edelim. Araştırmalar gösteriyor ki temel anlamda bu pişmanlıklardan ötürü insanların hem zihin, hem beden sağlığı kötü etkileniyor.
Gelişmelerden anında haberdar olmak için Google News'te Paradurumu'na abone olun
Paradurumu'na Google News'te abone olun
Abone Olİnsanların finansal pişmanlıklarının başında aşırı harcama, birikim yapmama ve emeklilik dönemini düşünmeme geliyor. Gelin, biz bu konuyu çözelim. “Ah, vah, tüh, keşke…” demek yerine harekete geçelim.
● Sevinince, üzülünce, “Arkadaşlar da aldı”, satış görevlisi “Size çok yakıştı…” dedi diye alışveriş yapıp eve geldiğinizde pişmanlık hissi ağır basıyorsa DUR!
● Dedektif misali, neden, hangi durumda, kiminleyken, hangi gün/saat alışveriş yapıyorsunuz tespit edin.
● Örneğin; “Alışveriş sitelerinden gelen e-postaları görünce dayanamayıp ürünleri sepete atıveriyorum.’’
● Çözüm: Kredi kartınızı alışveriş sitelerine tanımlamayın, tanımladıysanız hemen silin ki satın almak kolay olmasın.
- Senelerdir “Para mı var ki biriktirelim?” diyeni de “Her kuruşumun kıymetini bilir, biriktiririm” diyeni de görüyorum. Birikim için hedef, hedefe ulaşmak için de plan lazım.
- Kendinize bunları sorun: Ne istiyorum? Kaç para? Ayda kaç lira biriktirirsem kısa/orta/uzun vadede hedefime ulaşırım? Elinize geçen parayı küçümsemeden, “10 lira ile birikim mi olur?” demeden planlayıp biriktirin.
- Önemli olan birikimi zihin haritanıza işleyip alışkanlık hale getirmeniz, hedefinize sıkı sıkı bağlanıp ona giden yolda emin adımlarla ilerlemeniz.
İş kaybı, vefat, kaza gibi beklenmedik durumlara karşı hazırlıklı olmak gerek. Hayatta her şey hepimiz için. En az üç aylık gideriniz kadar kolay ulaşılabilir NAKİT parayı ayrı bir yerde tutun.
Ailen, yakın arkadaşın dahi olsa birisi sizden borç istediğinde iyice düşünün. İstenen parayı verecekseniz bunun size geri döneceğini düşünmeden verin. Adına borç demeyin. Kendi harcamalarınızı, ödemelerinizi ona göre planlayın. Örnek: En yakın arkadaşınız sizden 8 bin TL borç istedi ve üç ay içerisinde geri ödeyeceğini söyledi. Diyelim ki finansal durumunuz müsait ve bu parayı verebilirsiniz ama gözden çıkaramıyorsunuz. Arkadaşınıza çözüm olarak 2 bin lira vermeyi önerin. Hem geri alamama durumunda üzülmezsiniz hem de ilişkiniz bozulmamış olur.
Kefil olurken, bu borçtan yüzde 100 sorumlu olduğunuzu kabul eden imzayı attığınızı unutmayın. Ya ödeyemezse ne yaparsınız?
Siz nasıl emek vererek çalışıyor, bunun karşılığında para kazanıyorsanız, paranızın da sizin için çalışması gerek. Birikimlerinizi yatırıma dönüştürün. 50-100 TL ile başlayın ama mutlaka BAŞLAYIN. Tabii eş dost tavsiyesiyle değil. Bilmediğiniz sulara girmeyin. Vadeli mevduat, altın, döviz, arsa, gayrimenkul, hisse... Neler var neler! Yatırım yapmamak, ilerleyen yıllarda pişmanlık verir, ancak bir de riskli yatırım yapma durumu var. Kimisi çevresine güvenir, tüm varlığını bilmediği alanlara yatırır, mışıl mışıl uyur. Kimisi ise bu durumu düşünmeye dahi tahammül edemez. Aman! Siz kendi risk karakterinizi tanıyın ve değerlerinize uygun hareket edin. Uzmana gidin, bugün!
Hayat uzadı. İleride sadece emekli maaşınız size yetmeyecek. Bu kesin. Beden yaşlanıyor ama ruh aynı kalıyor. Unutmayın. hayat standardımızı korumak isteyeceğiz. Peki ne olacak?
Çözüm; gelecek için birikim.
En rahat etmeniz gereken yıllarda başkalarına muhtaç olmayın, finansal olarak özgür olun, başınız dik dursun. Çocuklarınıza güvenip bu konuyu pas geçmeyin.
50 yaşına kadar yıllık gelirinizin 5 katı kadar biriktirmeye çalışın.
■ Örnek: Ailenizin aylık geliri 4 bin lira, yıllık 48 bin lira eder. 50 yaşınıza kadar 240 bin lira biriktirmelisiniz.