Türkiye'de çağdaş resim çalışmalarını ilk başlatan kadın
Google, Mihri Müşfik Hanım'ın 131. Doğum Gününe özel bir doodle hazırlayarak anasayfasına taşıdı. Peki kimdir Mihri Müşfik Hanım?
Gelişmelerden anında haberdar olmak için Google News'te Paradurumu'na abone olun
Paradurumu'na Google News'te abone olun
Abone Ol1886 yılında Kadıköy'de dünyaya gelen Mihri Müşfik Hanım'ın babası tıbbiye nazırı Dr. Ahmet Rasim Paşa'dır. Babasının teşvikleriyle Edebiyat, musiki ve resim sanatlarıyla ilgilenen Mihri Müşfik Hanım gönlünü resim sanatına kaptırır. Yaptığı düz resmi Sultan 2. Abdülhamit Han'a takdim etme fırsatı bulunca da Saray ressamı Zonaro'nun öğrencisi olma fırsatı yakalar.
Mihri Müşfik Hanım tam anlamıyla yerinde duramayan sıradışı bir kadındır. 17 yaşında bir müzik dinledisinde dinlediği bir müzisyen ile Roma'ya kaçar. Henüz on yedi yaşında olan Mihri Müşfik bu ilişkiyi sürdüremez, ayrılırlar ve Paris’e geçer. Burada kiraladığı yeri hem ev hem atölye olarak kullanmaya başlar. Portre ve figür ağırlıklı resim yapan Mihri Müşfik, yaptığı portreleri satarak geçimini sağlar, yetmeyince de evin bir odasını kiraya verir. Kiracılarında biri olan ve Sorbonne Üniversitesi’nde siyasal bilimler öğrenimi gören Bursalı Selami Paşa’nın oğlu Müşfik Bey ile flört etmeye başlar, kısa bir süre sonra da evlenirler. Böylece sanat dünyasında bilinen adı “Mihri Müşfik Hanım” olur.
İtalya ve Fransa’da yaşadığı dönemlerde sanat okullarında ve özel atölyelerde öğrenim görür. Batıda çağdaş resim akımlarını yakından takip eder. Bugün yaptığı resimleri incelediğimizde klasik resme hakim olduğu kadar, çağdaş akımlar doğrultusunda da resimler yapmıştır. Özellik portrelerde, yaşadığı dönemin akımları olan kübizmin ve ekspresyonizmin etkileri görülür. İyi bir portre ressamı olan Mihri Müşfik, portre ve otoportrelerini ağırlıklı olarak dışavurumcu bir anlayışla yapmıştır. Fırça darbeleri ve ışığı, ifadeci bir anlayışla uygulamıştır. Bu anlayışı onun portrelerini özgünleşmiştir.
Dönemin Maliye Nazır’ı Cavit Bey, Paris’te görevi gereği bir davette Mihri Müşfik ile tanışır. Onun resim konusunda donanımından etkilenir. 1913 yılında İnas (kız) Sanayi-i Nefise’nin kurulmasında yararlanılmasını önerir. Bunun üzerine İstanbul’a çağırılır. Bu okulda öğretmenlik yapar. Sanayi-i Nefise’de öğrenim gören pek çok kadın ressamımızın yetişmesine katkıda bulunur. Bunlardan bazıları Nazlı Ecevit, Aliye Berger, Fahrinüsa Zeyd gibi ünlü ressamlarımızdır. Mihri Müşfik kızları açık havada resim yapmaya modelden çalışmaya ve kadın ressamları ilk kez toplu bir sergi açmaya teşvik eder. (Görsel: Aliye Berger)