Tüketici Davranışını Etkilemek İçin Pazarlamacıların Kullandığı 5 Psikolojik Taktik
Pazarlamacıların çoğu psikolog olmasa da tüketicilerin ilgisini çekmek, etkilemek ve satın alma kararını etkileyerek onları ürünü satın almaya ikna etmek için psikolojiden yararlanır. Nasıl mı? İşte böyle:
Gelişmelerden anında haberdar olmak için Google News'te Paradurumu'na abone olun
Paradurumu'na Google News'te abone olun
Abone OlPazarlamacıların çoğu psikolog olmasa da tüketicilerin ilgisini çekmek, etkilemek ve satın alma kararını etkileyerek onları ürünü satın almaya ikna etmek için psikolojiden yararlanır. Nasıl mı? İşte böyle:
1.Duyguları Harekete Geçirerek
Araştırmalar, ürünün duygusal ve psikolojik anlamdaki çekiciliğinin tüketiciler üzerindeki etkisinin özellik ve işlev anlamındaki çekiciliğinden daha yüksek olduğunu söylüyor. Yani, yeni çıkan bir telefonun, potansiyel bir alıcının hayatını ne denli iyileştireceğini göstermek, nasıl çalıştığını açıklamaktan çok daha fazla etkiye sahip.
18. yüzyılda, Anchor Brewery üretimlerinin açık artırmasını sunan müzayedeci duyguları şu sözlerle harekete geçirmiş: “Biz kazan ve fıçı satmak için değil hayal edilemeyecek kadar büyük bir zenginliği harcayabilme imkanını satmak için buradayız.”
2. Kusurları Parlatarak
Tüketicilerin, iyi nedenlerle pazarlama iddialarından şüphe etme eğiliminde oldukları bir gerçek. Bu iddiaların çoğu inandırıcı değil. Güven kazanmanın bir yolu da samimiyetle ürününüzün zayıf yönlerini müşteriye bildirmek.
Kusurları parlatan pazarlama stratejilerinin en ünlü örneklerinden biri, tek kelimelik bir başlık içeren bir Volkswagen reklamıdır: "Limon!" İlanda yer alan metinde tüketim çılgınlığının arşa çıktığı Amerika’da tüketiciyi satın almaya ikna etme çabasına girmeden doğrudan Volkswagen Beetle’ın tasarımına odaklanılır ve Volkswagen Beetle’ın dönemin büyük ve konfor odaklı Amerikan yapımı otomobillere oranla daha küçük ve yalın özelliklerinin avantajları anlatılır. Bu kampanya tüketici ile son derece dürüst konuşarak küçük, hızlı gitmeyen, çirkin, yabancı bir otomobili satmayı başarmakla kalmamış, marka sadakati ve reklamcılıkta yapısal bir değişim yaratmıştır.
3. Markayı Yeniden Konumlandırarak
Positioning: The Battle for Your Mind adlı kitapta, Al Ries ve Jack Trout, bir işletmenin tüketicilerin zihnindeki konumunu değiştirmesi hakkında yazıyor. Rakiplerin yeniden konumlandırılmasının önemli bir örneği de fıstık ezmesi markası olan Jif, "Seçici anneler Jif'i seçti" kampanyasını başlattığında, rakip ürünlerin aniden çocuklarının tükettiği yiyecekleri umursamayan anneler için üretilen ürünler olarak konumlandırılmasıdır. Peki hangi anne seçici olmadığını söyleyebilir?
4. Ayrıcalıklı Olduğunu Göstererek
Maslow’un Piramidi’nin tepelerinde bir yerde öz-saygı vardır. İnsanlar kendilerini özel ve önemli hissetmek ister. Bazı reklamlar açık açık "Herkes için değiliz" der.
Belki de reklamcılıkta “ayrıcalıklı olmayı’’ ifade eden en ünlü modern örnek American Express’in sloganıdır: "Üyeliğin kendi ayrıcalıkları vardır." Ancak uzun vadede münhasırlık çekiciliğinin işe yaraması için pazarlamacıların söylediklerini kastetmeleri gerekir. Boş iddialar, ters etki yapma eğilimindedir.
5. Korku, Belirsizlik ve Şüpheyi Kullanarak
Korku, belirsizlik ve şüphe, tüketicilerin durup düşündükten sonra ve davranışlarını değiştirmesini sağlamak için çeşitli kurumlar tarafından kullanılır. Lyndon Johnson, 1964'te Barry Goldwater'la karşılaştığında, Başkan Goldwater'ın nükleer savaş riskini artıracağına dair halk arasında bir korku yaratmak istedi. Sadece bir kez yayınlanan "Daisy" reklamında küçük bir kız gösterildi ve ardından nükleer bir patlama. Arka planda LBJ’nin sesinden ise şu cümleler duyuldu “Bahisler ortada; Tanrı’nın tüm çocuklarının yaşayabileceği veya karanlığa doğru girebileceği bir dünya yaratmak." Johnson’ın oyların %61'ini almasında bu korku, belirsizlik ve şüphe dolu reklamın etkisini yadsıyamayız.
Genç Kalmanın Formülü!Size genç kalmanın formülünü veriyorum. Hazır mısınız? Zihninizi genişletin, mental anlamda farklı kelimeler kullanın, kendinizi geliştirin, manevi anlamda genişleyin, ruhsal anlamda kendinize yatırım yapın ve en önemlisi kendinize merhamet gösterin....