Sunumda izleyiciyi kazanmak için ne yapılmalı?
Çoğu kişi sunum sırasında fikirlerini nasıl etkili bir şekilde ileteceğini ve nasıl ikna edici olabileceğini bilmek ister. Sunumlarda izleyicileri kazanmak için hangi yöntemleri kullanmak gerekir?
Gelişmelerden anında haberdar olmak için Google News'te Paradurumu'na abone olun
Paradurumu'na Google News'te abone olun
Abone OlMİZAH SAVUNMAYI AZALTIR
İzleyicilerin dikkatini sunum boyunca kendinizde tutmak için ortak tavsiye eğlenceli olmaktır. Örneğin, en çok satan kitaplardan TED Gibi Konuş’un yazarı ve iletişim koçu Carmine Gallo şöyle diyor: "Mizah savunmayı azaltır, hedef kitlenizi mesajınıza daha açık hale getirir. Aynı zamanda daha sevimli görünmenizi sağlar ve insanlar sevdikleri biriyle iş yapmaya veya onları desteklemeye daha isteklidir.”
MİZAH OLUMLU GİBİ GÖRÜNÜR
Genel olarak bu yöntem kulağa hoş geliyor. Pek çok araştırma, mizahı kullanan liderlerin çalışanlarının performansını ve iş tatminini artırabildiğini gösteriyor. Komik bir şey duymak veya eğlenmek stresi azaltabilir, sosyal ilişkileri iyileştirebilir, olumlu bir ruh hali yaratabilir ve motivasyonu artırabilir. Genel olarak, mizah hem kaynak hem de izleyici için olumlu sonuçlar üretiyor gibi görünüyor.
ARAŞTIRMADA FARKLI BİR SONUÇ ÇIKTI
Ancak bir araştırma, mizahın faydalarının herkese ulaşmadığını gösteriyor. Kadınlar, işyerinde mizahı kullanmaktan gerçekten zarar görebilir. Erkekler bir iş sunumuna mizah eklediğinde, izleyicilerin onları organizasyon içinde daha yüksek statü sahibi olarak gördüklerini ve dahil etmedikleri zamana kıyasla onlara daha yüksek performans derecelendirmeleri ve liderlik yeteneği değerlendirmeleri verdiğini gösteriyor. Bununla birlikte, kadınlar aynı sunuma aynı mizahı eklediğinde, insanlar onları daha düşük statüye sahip olarak görüyor, performanslarını daha düşük olarak değerlendiriyor ve lider olarak daha az yetenekli olduğunu düşünüyor.
Araştırmacılar çalışmayı hazırlarken, öncelikle toplumsal cinsiyet klişelerinin ve işyerinde mizahın farklı yorumlarının birbirini nasıl etkileyebileceğini düşünmüş. Erkeklerin ve kadınların nasıl davranması gerektiğine dair genel bir inanış olan toplumsal cinsiyet klişeleri, işyerinde cinsiyet eşitsizliğini açıklamaya yardımcı olmak için uzun süredir kullanılıyor.
İKİ FARKLI ALGI ELE ALINDI
İşyerinde mizah kullanımına ilişkin iki farklı algı ele alınmış. Biri, mizahın işlevsel bir iş davranışı olduğu. Ruh halini rahatlatmaya yardımcı olarak, zor durumları daha az göz korkutucu hale getirerek ve olumlu tutumları ve sağlıklı etkileşimleri teşvik ederek işi kolaylaştıran bir araçtır. İkinci bir algı, mizahın yıkıcı olduğu. Oyalama ve çalışmaya daha az bağlılık gösterir, çünkü kişi eğlenmek ve eğlendirmekle ilgileniyor olarak algılanır. Araştırmacılar mizahın işlevsel veya yıkıcı olarak yorumlanmasının bireyin cinsiyetinden etkilendiğini düşünüyordu.
ERKEK VE KADININ AYNI MİZAHI KULLANMASI
Erkekler, yüksek başarı yönelimli, hırslı ve görevin yerine getirilmesine odaklanmış olarak kalıplaşmıştır. Bu beklentiler, mizahın işlevsel yorumuyla yakından uyumludur. Kadınların klişeleri, yalnızca daha düşük başarı yönelimi ve hırs düzeylerini değil, aynı zamanda artan aile sorumluluklarının beklentisini de içerir. Hem işe hem de aile sorumluluklarına zaman ayırmanın çok zor olması, kadınların işe daha az bağlı olduğu algısına yol açmıştır. Erkek klişesinin aksine, kadın klişesi, mizahın yıkıcı yorumuyla daha yakından uyumludur. Araştırmalar, bireylerin davranışları, başkalarının nasıl davrandığına dair beklentilerine bağlı kalacak şekilde yorumlama eğiliminde olduklarını göstermiştir. Hal böyle olunca da kadın ve erkeğin aynı mizahı kullanmasının farklı yorumlanacağı araştırmacılar tarafından öngörülmüş.
İKİ KONTROLLÜ DENEY YAPILDI
Cinsiyet ve mizahın etkilerini izole etmek için iki kontrollü deney yapılmış. Perakende mağaza müdürü rolünü oynamak üzere iki oyuncu (bir erkek ve bir kadın) işe alınmış ve iki oyuncu da bir izleyici kitlesinin önünde üç aylık bir performans raporu sunmuş. Oyuncular aynı sunumun iki versiyonunu kaydetmiş. Birinci versiyonda, sunum boyunca serpiştirilmiş şakalar varken diğer versiyonda şaka yokmuş.
İLKİNDE OLUMSUZ DEĞERLENDİRİLDİ
İlk deneyde, katılımcılar mağaza yöneticisinin çalışma geçmişini ve özgeçmişini inceledikten sonra iki mizahi sunumdan birinin videosunu izleyip değerlendirdiler. Cinsiyet klişelerinin etkisine ilişkin beklentilere uyumlu olarak, kadının mizah kullanımı, erkeğin mizah kullanımına göre daha az işlevsel ve daha olumsuz olarak puanlandı. Bu sonuçlar, katılımcının erkek veya kadın olmasına bakılmaksızın tutarlıydı; hem erkekler hem de kadınlar oyuncunun mizahını daha olumsuz değerlendirmiş.
İKİNCİDE ERKEK YÜKSEK PUAN ALDI
İkinci deneyde, katılımcılar mağaza yöneticisinin iş geçmişini ve özgeçmişini tekrar gözden geçirmiş, rastgele atanan videolardan birini izlemiş ve ardından yöneticiyi değerlendirmiş. Erkek yönetici sunuma mizah eklediğinde, kendisine hiç mizah eklemediği zamana kıyasla algılanan statü, iş performansı ve liderlik yeteneği açısından daha yüksek puanlar verildiği, ancak kadın yönetici için tam tersi olduğu görülmüş. Mizah eklemek, algılanan statü, iş performansı ve liderlik yeteneğinin daha düşük derecelerine yol açıyor.
KADINLARDA OLUMSUZ SONUÇLAR
Araştırma, her şey eşit tutulduğunda, işyerindeki mizahın erkekler ve kadınlar için farklı yorumlandığını gösteriyor. İş sunumlarında mizah kullanılmasını öneren yazarların özel tavsiyelerinin aksine, iş sunumları ve benzeri resmi iş ortamları sırasında komik olma tavsiyelerini takip ederek kadınların zarar görmesi muhtemeldir.
Bu sonuçlar, bir iş görüşmesinde veya bir müşteriyle ilk görüşmede olduğu gibi, yalnızca ilk izlenimler ve ilk tepkiler için de geçerli olabilir. Erken gelme, geç kalma veya başka bir şekilde çalışmaya daha fazla bağlılık gösterme gibi bir üne sahip olan kadınların, liderlik yeteneklerini değerlendirirken başka bilgiler mevcut olduğundan, olumsuz sonuçlardan kaçınmaları mümkündür.
Ancak bu, kadınların mizahtan kaçınması gerektiği anlamına gelmez. Bunun yerine, kuruluşlar ve yöneticiler bu önyargının farkındalığını artırmalıdır. Araştırmalar, eşitliğe değer veren insanların önyargıya yol açan durumları öğrendiklerinde daha uyanık olduklarını ve önyargıya yenik düşmekten kaçınabildiklerini gösteriyor.
Kaynak: https://psycnet.apa.org/record/2019-05155-001?doi=1
Zor zamanlarda nasıl gülümseyebiliriz? Size içinizde yaşayan sonsuz bir mutluluk kaynağı olduğunu ve bundan yararlanmanın karmaşık olmadığını söylesek bana inanır mısınız? Sıkıcı gündemlerin ortasında bile, kalbinizde orada, sizi bekliyor!