Dolarizasyon nedir, nasıl önlenir?
Dolar kurunda yaşanan artışla gündemimize taşınan dolarizasyon kavramı, enflasyon nedeniyle güveni kaybı yaşanan ulusal paranın yabancı parayla ikame edilmesine yönelik sürece işaret ediyor. Dolarizasyonun artmasıyla da döviz sahibi ülkeye senyoraj hakkı verilmiş oluyor.
Gelişmelerden anında haberdar olmak için Google News'te Paradurumu'na abone olun
Paradurumu'na Google News'te abone olun
Abone OlBir ülkedeki yerleşiklerin ekonomide değişim aracı, hesap birimi ve değer biriktirme aracı olarak kendi ulusal paraları yerine yabancı para kullanmasına “dolarizasyon” deniyor. Dolarizasyon kısmi ya da tam olarak gerçekleşebiliyor.
Türkiye ekonomisi için bu kavram, bir ülkenin ulusal parasını tamamen bırakıp, yabancı para birimini resmi para birimi olarak kabul etmesi olan “tam dolarizasyon” değil, yüksek enflasyon ve belirsizlik ortamında ulusal paranın olası değer kaybından korunmak amacıyla, ulusal para yerine yabancı para cinsinden finansal varlıkları tercih etmesi olan “kısmi dolarizasyon” şeklinde karşımıza çıkıyor.
Genelde dolarizasyon ilk aşamada, yabancı para cinsinden varlıkların değer biriktirme aracı olarak kullanımıyla ortaya çıkan “varlık ikamesi” şeklinde gelişiyor. Öte yandan, özellikle gelişmekte olan piyasalarda yakın geçmişte sıkça yaşanan bankacılık krizleri, iktisat literatürüne varlık dolarizasyonunun yanı sıra “yükümlülük dolarizasyonu” kavramını da eklemiş bulunuyor.
Yükümlülük dolarizasyonu; kamu ve özel ekonomik birimlerin, yabancı para cinsinden büyük miktarda yükümlülüklerinin bulunması anlamına geliyor. Hem varlık hem de yükümlülük dolarizasyonları tek bir başlık altında toplanarak “finansal dolarizasyon” olarak adlandırılıyor. Finansal dolarizasyon, bir ülkedeki yerleşiklerin hem varlık hem de yükümlülüklerini yabancı para cinsinden tutma eğilimleri olarak tanımlanıyor.
Türkiye ekonomisinde oldukça yüksek düzeylerde bir dolarizasyon (para ikamesi) olduğunu ortaya koyuyor. Ülkemizde dolarizasyon daha çok, ulusal paraya güvenin yetersiz kalması yüzünden enflasyon ve ekonomideki diğer nedenlerin getirdiği belirsizliklere karşı geliştirilen bir korunma yöntemi olarak öne çıkıyor. Uzun yıllar yüksek enflasyonla yaşama nedeniyle elde para tutmanın maliyetinin fazlalığından çekinen çoğu kişi, elde tutma maliyeti az olan dövize güvenerek döviz alıyor ve paralarını yüksek enflasyonun negatif etkilerden bu şekilde koruyor.
Para biriktirmek ve tasarruf etmede hâlâ dövizi tercih eden, döviz cinsinden finansal varlık edinen önemli çok büyük bir kesim bulunuyor. Ayrıca yüksek maliyetli ticari alım ve satışlarda taraflar gelirlerini garantilemek için yine başka ülkelerin para birimlerini tercih ediyorlar. Çeşitli yerlerdeki kira ödemelerinde, daire satışlarında, bazı mal ve hizmetlerin alış-verişlerinde ve bazı ihalelerde, işlemler döviz üzerinden yapılıyor.
Dolarizasyon, uluslararası düzeyde senyoraj hakkının devri anlamına geliyor. Yerli para yerine döviz kullanıldığı ölçüde, dövizin ait olduğu ülkeye kağıt para üzerinde yazılı değer kadar mal ve hizmet satın alma hakkını bedava sunulmuş olur. Bu durumda karşı ülke sadece kağıt para basma maliyetine katlanır.
Dolarizasyonun ortaya çıkmasında iki temel unsur var. Birincisi makro ekonomik istikrarsızlık ve ekonomik birimlerin istikrarsızlığa karşı yabancı para birimine yönelerek korunma istekleridir.
İkinci temel unsur ise piyasa eksiklikleri ve düzenleyicideki aksaklıklardır. Diğer yandan, gelirin ulusal para cinsinden olması ancak ulusal paranın da piyasada bir yerinin bulunması, ülke ekonomisinin yanlış yönetilmesi, dışa bağımlı yaşamak ve üretimi durdurarak döviz piyasasında işlemleri oluşturmak, ülkenin kalkınmasında ve ülkenin yönetiminde mevcut bir ekonomik paket üzerinde istikrar sağlanamamış olması dolarizasyona yol açan faktörlerden bazılarıdır.
Dolarizasyon oranı son verilerde yüzde 70’in üzerindeydi. Dolarizasyonun yükselmesi halinde yaşanabilecek ekonomik sıkıntılar da son dönemde hissedilir düzeyde arttı. Dolarizasyon yükselirse ne olur sorusunun en önemli yanıtı olan, ‘döviz kurunun fiyatlara etkisi yüksek olur’ çıkarımı büyük oranda gerçekleşti. Bu sorunun bir diğer yanıtı da ‘dolarizasyon, firmaların bilançolarında kur uyumsuzluklarına neden olarak kırılganlığın artmasına yol açabilmektedir’ şeklindedir.