Ağır yük kaldırırken yardım al!
''Bu yazıyı borç yükünün altında ezilip paralize olmuş olanlar için kaleme alıyorum. Zor durumun farkındayım, çünkü ben de orada bulundum. Beklemek hiçbir şeye yaramıyor. Hemen harekete geçmek gerek. Kaybedecek saniye yok.''
Gelişmelerden anında haberdar olmak için Google News'te Paradurumu'na abone olun
Paradurumu'na Google News'te abone olun
Abone OlÇok borç yükünün altında kalmak insanı artık taşıyamayacağım diye düşündürüyor ve durduruyor. Aslında borç bir anda oluşmadığı gibi bir anda da yok olmayacak.
Bu pazardan eli kolu biraz fazla dolu eve dönmeye benziyor. Pazarda iken dur şunu da alayım tekrar gelmek zor deyip normal taşıma kapasitemizin üzerinde file doldurursak, eve dönüş yolu kabusa dönüyor. Kollar kopuyor, yorgunluk başlıyor, adım atacak hal kalmıyor. Borç da böyle. İnsan uzun süre altında kalınca paralize oluyor.
Kimse bu duruma kendisini isteyerek düşürmez tabii ki, bazen kontrolümüz altında olmayan bir durumla, bazen de finansal bilgilerimizin eksikliğinden taşıyamayacağımız bir yükün altında bulmuş olabiliriz kendimizi. Bunun nasıl olduğuna kafa yormak önemli ve tekrar bu duruma düşmemek için çok öğretici, kabul. Ama şimdi hiç sırası değil. Bu nasıl oldu? Kimin suçu? Hiç önemi yok nasıl olduğunun. Hemen bu durumu değiştirmek gerek. Beklemek, zaman kaybetmek demek ve günümüz finansal dünyasında faiz etkisi ile borç, bırakın hafiflemeyi her gün daha da ağırlaşabiliyor.
Bu yazıyı borç yükünün altında ezilip paralize olmuş olanlar için kaleme alıyorum. Zor durumun farkındayım, çünkü ben de orada bulundum. Beklemek hiçbir şeye yaramıyor. Hemen harekete geçmek gerek. Kaybedecek saniye yok.
Borç kapatma planı yapıp nasıl tüm borç bir anda oluşmadı ise onu parçalara ayırarak, teker teker elinden bırakmak, bu ağırlıklardan kurtulmak, hem yol boyunca hafifleyerek ilerletecek hem de yük hafifledikçe moral ve şevki yükseltip iş kolaylaştıracak olan şey.
Para Durumu 12 yıldır Özlem Denizmen liderliğinde tüm bu konularla ilgili araştırmalar yapıyor, her gün içerikler, çözümler üretiyor. Takipçiler arasında hiç azımsanmayacak sayıda bu bilgilerden yararlanıp finansal durumunu daha iyiye taşımış pek çok dostumuz var.
O kadar büyük yüklerin, zorlukların altından kalkmış insanlar tanıdık ki bu yolda, artık biliyoruz ki hiçbir para konusu çözümsüz değil.
Plan şöyle işliyor;
1- Kategorize et: Borçlar tek bir yere değilse, farklılaşabiliyor. En uzun süredir taşınanla, yeni eklenmiş olan aynı değil. Faiz yükü fazla olanla, faizsiz olan da aynı değil. Bu sebeple ilk yapılacak şey borçları sınıflandırmak ve sıraya koymak. İlk sıraya eski olup artık hukuki sınıra yaklaşmış olanları koyuyoruz. En fazla tehlike yaratanlar onlar. Hukuki bir ceza ile kendimizi daha da hareket edemez hale getirmememiz gerek. İkinci grup, en hızlı büyüyen, yani faiz oranı en yüksek olanlar. Bunlardan bir an önce kurtulmak gerek ki borcun ek faiz yükü ile büyümesi durdurulabilsin. Daha sonra faizsiz olanlar gelebilir.
2- Açık ol: Alacaklı ile iletişim çok önemli, onunla karşılaşmak istememek, konu hakkında konuşmak zor, bunu anlıyorum. Ama konuşmamanın hiçbir faydası yok. Hatta habersiz bırakmak karşı tarafın endişesini arttırarak daha da agresifleşmesine sebep olabilir. Aslında sizin canınızı alacak hali yok. Sadece parasını geri almak istiyor. Bu sebeple süreç boyunca görüşmek, iyi ya da kötü gelişmelerden haberdar etmek çok ama çok önemli.
3- Destek grubu kur: Bu süreçte moral ve direnç çok önemli, bu sebeple etrafımızdakilerin bize cesaret ve şevk verenlerden oluşması gerek. Çektiğimiz güçlüğün ileride bizi nasıl rahatlatacağını, bunu başarabilecek güçte olduğumuzu bize sürekli hatırlatan arkadaşlarla zaman geçirelim. Daha kötümser, güçlüklerden kaçan arkadaşlarımızı bir süre daha az görelim. Onlar da çok değerliler ama ‘sen zor kazanırsın’, ‘bu kadar çileye değer mi’ diyen antrenörle şampiyon olunmaz.
4- Eşinden saklama: Borç kendi başına hoş bir konu olmadığı için aileler arasında bazen saklanan, utanılan bir konu olabiliyor. Bu çok yanlış ve tehlikeli bir tercih. Çünkü eşiniz hayatı birlikte yaşamayı seçtiğiniz kişi, onun desteği olmadan başarmak çok zor. Kaygılandırmadan, bu durumdan çıkış için bir planınız olduğundan da bahsederek, onun da desteğini almak şart.
5- Radikal karardan korkma: Borçlu psikolojisi, stres dolu olduğundan aslında elde var olanların da unutulmasına sebep olabiliyor. Aslında borcumuz olduğu gibi bir de bu borçtan kurtulmamızı sağlayacak varlıklarımız var. İlki para kazanma kabiliyetimiz, eğitimimiz, mesleki uzmanlığımız hala elimizde. Allah sağlık versin, her borç ödenir. Bundan hariç bir de daha önce edindiklerimiz var. Bu varlıkları, yani sahip olduğumuz şeyleri listelemek de moral veriyor. Onların arasından elden çıkartılabilecek bir şey, borçtan kurtulmak için fırsat olabilir. Kolay değil biliyorum ama nasıl çalışıp o varlığı edindiyseniz yeniden çalışıp yerine koyabilirsiniz, unutmayın.
6- Dik dur: Tüm dünya borçlu. Bundan utanmak sıkılmak yok. İşler biraz ters gitmiş olabilir, siz kararlı ve çaba içinde olduğunuz sürece hiç kimse bu konu hakkında söz sahibi değil. Siz yeter ki kendinize bu durumdan çıkacağınız sözünü verip plan doğrultusunda harekete geçin. Bugünler de diğer günler gibi mutlaka geçecek.
7- Ek gelir: Uzmanlığımız ve işimizi en iyi şekilde yerine getirip paramızı kazanıyorken, dinlenme zamanımızdan biraz fedakarlık edip bu zor durumu atlatana kadar ek bir çaba harcamak işleri kolaylaştırabilir. Ek gelir yaratacak faaliyetler için mesai dışı zamanınızı ve yetkinliklerinizi gözden geçirin. Özel ders vermek, mesaiden sonra 2-3 saatlik bir ek iş, ne olursa... Gelir artınca ödeme de kolaylaşacak.
8- Gider kontrolü: Paranın yaşam için harcanan kısmı nerelere gidiyor, tasarruf edilebilecek bir alan var mı? Hayatı bir süreliğine de olsa minimize ederek bu borçtan kurtulma süresi kısaltılabilir mi? İyice hesaplayın. Bir süre ailesinin evine taşınıp kiradan kurtulan, arabasını garaja bırakıp toplu taşıma ile yol masrafını düşüren o kadar çok takipçimiz var ki. En önemli şey karar vermiş olmak. Bir süre kaktüs gibi yaşamanın kimseye zararı yok.
9- İnan: Tüm bu plan dahilinde en önemli konu belki de bu. Kendimize inanmamız gerek. Her borç ödenir. Bu süreç atlatılacak ve geçmişte kalacak. Borçlu olmak bir kader değil. Bir durum. Ve durumlar değişir.
Sizden ricam bu yazıyı borcu olup -az ya da çok hiç fark etmez- paralize olmuş, kendini çaresiz hisseden tanıdıklarınızla paylaşmanız. Eğer hâlâ Para Durumu ile tanışmamışlarsa belki vesile olursunuz ve bu yolda birlikte yürürüz.