Davranışsal Finansta Onay Yanlılığı!
‘Gördüğüm şeye inanırım’ diyebilir misiniz? Bazen bir şeyleri görmek, onları gerçek olarak algılamaya yetmez. Davranışsal finansta onay yanlılığı konusuna gelin daha yakından bakalım!
Gelişmelerden anında haberdar olmak için Google News'te Paradurumu'na abone olun
Paradurumu'na Google News'te abone olun
Abone OlGördüğümüz şeylere ve hatta görmediklerimize inanmamızı sağlayan onaylama, doğrulama, teyit etme ve geçmiş önyargılar gibi etkenlerin bizleri nasıl yönlendirdiğini hiç düşündünüz mü?
Davranışsal Finans Onay Yanlılığı Kavramı
Fark etmesek de, birçok defa başkalarıyla etkileşime girdiğimizde, önyargılarımız düşüncelerimizi etkiler. Biriyle ilk tanışmamızda bu önyargıları kırmak pek de kolay olmayabilir. Bunun sebebi ise insanların bir bilginin geri kalanını göz ardı ederek rasyonel hale getirmeleri ve bilgileri fikirlerini destekleyecek şekilde düzenlemeleridir. Bu düşünce akışı insanların rasyonelliğe yaklaşıp uzaklaşmasını etkiler. Onaylama yanlılığı basitçe bu şekilde özetlenebilir.
Düşünce akışımızda kendi düşüncelerimizi destekleriz ve bu durum tek taraflı bilgiye olması gerektiğinden fazla önem verip hatalı kararlar almamızla sonuçlanabilir. Büyük resmi görerek alınan kararların yanlışlığını saptayabilmek oldukça önemlidir.
Bu durumu bir örnekle açıklamak gerekirse, hisse senedi almak üzere bir tüyo alan yatırımcıyı düşünebiliriz. Yatırımcı duyduğu tüyonun gerçekliğini araştırır ve normalde almayacağı hisse senedi kendi gözünde değer kazanır. Eğer aldığı tüyonun temel analizleri kötü ise, ona doğruluğunu kanıtlayacak teknik analizleri konusunda pozitif sonuçlar arar. Yatırımcı bu araştırma sürecinde ön yargısını doğrulayacak birçok bilgiye ulaşır. Tüm olumsuzluklara rağmen yatırımcı onay yanlılığına düşer ve bir çok etkeni görmezden gelerek hatalı adım atar.
Davranışsal Finans Geri Görüş Yanlılığı
Yatırımcıların hata yapmasına sebep olan etkenlerden bir diğeri ise geri görüş yanlılığı olarak adlandırılır. Bir olay olup bittikten sonra, olayın sonucunun aslında tahmin edilebilir olduğunu düşünmek geri görüş yanlılığı olarak tanımlanabilir. Gerçekte olaylar öngörülebilir değildir. ‘Ben böyle olacağını biliyordum’ demek aslında yanılgının ta kendisidir.
Geçmişe baktığımızda birçok olayın açıkça analiz edilebildiğini düşünürüz. İnsanların psikolojik olarak düzen kurma ihtiyacının sonucu olan ön yargılar sıkça zihnimizi işgal eder. Gündelik yaşantımızda zihnimizde önyargılardan bir duvar inşaa edecek türlü olaylarla karşılaşır ve bu önyargılara kendimizi inandıracak düşünceler üretiriz. Her zaman önyargılara dayanarak bir karar vermek zararımıza olmasa da, olay zincirinin nedenleri arasında hatalı bağlantılar kurmak bizi yanlış kararlar vermeye itebilir.
Onay ve önyargıdan kaçınmak için…
Yanlış düşüncelerinin farkında olmak, hata yapmamıza engel olmaya yetmez. Bu nedenle yatırımcılar kendi düşüncelerini çürütecek kişileri ararlar. Yatırım kararlarının ters açıyla incelenmesi yatırımcının kaçırdığı ve eksik olduğu noktaları görmesini sağlar. Verilen kararların ters argümanları üretilerek, bir nevi yatırımın sağlaması yapılır.