Çok para harcamadan İstanbul’da gezebileceğiniz 10 yer
İstanbul milyonlarca insanın yaşadığı dünyanın en güzel şehirlerinden biri. Zengin olmayanların şehrin keyfini çıkarabileceğini düşünmüyorsanız, buyurun yanıldığınızı size kanıtlayalım.
Gelişmelerden anında haberdar olmak için Google News'te Paradurumu'na abone olun
Paradurumu'na Google News'te abone olun
Abone OlYeşilçam filmlerinde İstanbul’u anlatırken Eminönü ile Karaköy arasındaki o köprüyü gösterdiklerine denk gelmişsinizdir. Hala dünyanın en güzel yerlerinden biri. Bir tarafta tarihi ada, diğer tarafta Haliç manzarasına sahip ve üstündeki balıkçıların nostaljik havası da apayrı bir güzellik. Para ödemeden köprü üzerinde vakit geçirebilir, sosyal medyada paylaşmak için fotoğraflar çekebilirsiniz.
Hazır Galata Köprüsü’nden geçmişken dünyanın en gizemli yerlerinden biri olan Mısır Çarşısı’na da bakının. 1001 çeşit baharat, çay ve kuruyemişi burada bulabilirsiniz. Buranın en güzel yanlarından birisi de dünyanın hemen hemen her yerinden turisti burada görebilmeniz. Doğunun mistik pazarlarından birinde gezerken etrafa kulak verirseniz birbirinden farklı dillerde konuşmaları duyabilirsiniz. Buradan Eminönü’nün tarihi güzelliklerinden biri olan balıkçılara geçebilirsiniz.
İstanbul’un kalabalığından uzakta olmak ama İstanbul ile iç içe olmak istiyorsanız, Boğaz Turu bunu gerçekleştirmek için ideal. 15-20 liraya bulabileceğiniz bu turlara Üsküdar, Eminönü, Beşiktaş ve Kadıköy gibi noktalardan katılabilirsiniz. İşin en güzel yanı ise tur sırasında beğendiğiniz bir konumda inebiliyorsunuz. Küçüksu Kasrı veya Beylerbeyi Sarayı’nda inerek gezmeye orada devam edebilirsiniz.
Dünyanın en nostaljik yerlerinden birisi. Çok sayıda diziye ev sahipliği yaptı. Deniz kenarında balık yiyebileceğiniz İsmet Baba isimli bir restoran var. Tam karşısında ise ağaçlar arasında dünyanın en güzel yolları ve tarihi binalar. Kesinlikle bir öğleden sonrasını ya da sabahı buraya ayırmalısınız. Sahilde pastanelerde oldukça güzel kuru pastalar ve acıbademler oluyor, tatmayı ihmal etmeyin.
Böreğinizi, dolmanızı evde yapıp Çengelköy’de deniz manzarasında yemek ister misiniz? Hayır, hayır yüklü hesap ödemenize gerek yok sadece çayları ödüyorsunuz. Çengelköy’de bulunan Çınaraltı Çay Bahçesi’ne kesinlikle en azından bir kez gitmelisiniz. Civarda bulunan börekçilerden de kahvaltı için bir şeyler alabilirsiniz. Genelde börekçilerin önünde sıra oluyor, çünkü gerçekten lezzetli işlere imza atıyorlar.
Lale zamanı bambaşka oluyor. O renk cümbüşü sosyal medya profilinizi süslemeli. Onun dışında da yeşile büründüğü için harika. Sarı Köşk’te belediye tarafından işletilen bir restoran var, oldukça uygun bir fiyata karnınızı doyurabilirsiniz. Çayınızı ağaç manzarası eşliğinde içip, denizi izleyebilirsiniz.
Kadıköy Moda son yılların hareketli mekanlarından biri oldu. Özellikle çay bahçeleri, dondurmacı ve waffle satan dükkanlarla meşhur olsa da restoranlar da orada yerlerini almaya başladılar. Buranın alt tarafında yer alan sahil kısmı da oldukça güzel bir manzaraya sahip. Çimlere uzanıp kulaklığınızı takabilirsiniz.
Havalar ısınmaya başladıkça İstanbul’daki gençlerin Büyükada’ya turları yoğunlaşacak. Bunun nedeni ise ucuz ve güzel plajlar, ucuz ulaşım ve güzel dondurmalar. Baharın başlaması ile birlikte siz de planlarınız arasına ada ziyaretini ekleyin. Bisiklet seviyorsanız kiralayabileceğiniz çok sayıda dükkan var.
İyi giyinmek için çok fazla para harcamanız gerektiğini düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. İstanbul’un orta yerinde Taksim’de Terkos Pasajı var. Fiyatlar inanılmaz ucuz. Tek zahmetli yanı tezgahtan size uygun ürünü seçmek. Ama 10 liraya aldığınız kıyafetin en az 60-70 lira ettiğini ve şık olduğunu görünce mutlu olacaksınız.
İstanbul’un en güzel müzelerinden birisi. Sunay Akın tarafından kurulan bu müze Kadıköy Göztepe’de. Tam bilet 12 lira öğrenci bileti ise 9 lira. Ortalama iki saatte gezebileceğiniz bu müzede hayal edebileceğinizden çok daha fazla oyuncak göreceksiniz.