Çocuklar büyüdüğünde yepyeni bir düzen oluşacak
10 yıl sonra bu çocuklar 20 yaşına gelecekler. Muhtemelen paylaşım ekonomisi dinamikleri içinde o yıllarda sınıfta üniversite eğitimi ve maliyetleri çok tartışılıyor olacak.
Gelişmelerden anında haberdar olmak için Google News'te Paradurumu'na abone olun
Paradurumu'na Google News'te abone olun
Abone OlBiz evde on yaş ve altında üç çocuk ile yaşıyoruz. Her gün yeni bir macera gibi. Onların büyüdüğünü görmek bu işin en keyifli tarafı. 10 yaşında ikiz oğullarımız ve 7 yaşında bir kızımız var. Bugüne nasıl geldiğimizi düşündükçe ne kadar büyük bir çaba içinde olduğumuzu idrak ediyorum. Onlar büyüdükçe, aynı bir yayın sıkışması gibi, üzerimizdeki baskı artıyor. Halbuki ben azalacağını hayal etmiştim. Belki eşiği atlayacağımız zaman henüz gelmedi. Belki aynı anda üç çocuk ile yaşamak katlanan bir etki yaratıyor. Belki bu işin başka bir püf noktası var ama biz henüz keşfetmedik. Bu hareketi kısaca tasvir etmek istiyorum. Bizim evde işler nasıl yürüyor?
İnternet bağlantısı olmazsa ev hayatı aşırı dalgalanıyor. Bu çocukların DNA’sında wi-fi kromozomu olduğundan şüpheleniyorum.
Kendilerini ifade etmekte çok rahatlar ama gürültü seviyeleri de aynı oranda yükseliyor. Genellikle büyüklerin uyarıları sonuçsuz kalıyor. Farklı bir iletişim kanalları var. Çatışarak sonuç alamıyoruz. Biraz rahat bırakmak ve kendi yollarında kalmalarına izin vermek gerekiyor. Uzlaşmadan hükmetmek mümkün değil.
Çocuklar kendi aralarında akranlarından çok etkileniyor ama bu durum tek bir alfa karakter etrafında kümelenmelerine yol açmıyor. Çoklu liderlik anlayışları var çünkü, ilgi alanları geniş. Çok sorguluyor ve çabuk vazgeçiyorlar.
TV üzerinden yoğun bir bombardıman altındalar. İçerik ve haber kirliliğinin direkt kurbanı oluyorlar. Yine de kendi yollarını buluyorlar. Bu keşmekeşi yönetebildikleri bir hakimiyetleri var. En kolay yaptıkları youtube üzerinden kendi içeriklerine kavuşmak. Ana akım dünyayı çoktan terk etmiş durumdalar.
Para ve harcama konusunda gelişmeye çok açıklar. Ama kesinlikle beceriksiz değiller. Biz onların parayı tanımalarını hızlandırmak istiyoruz. Şimdilik harçlıklar harcama ağırlıklı ama biriktirmek ve paylaşmak kavramlarını anlamış durumdalar.
10 yıl sonra bu çocuklar 20 yaşına gelecekler. Muhtemelen paylaşım ekonomisi dinamikleri içinde o yıllarda sınıfta üniversite eğitimi ve maliyetleri çok tartışılıyor olacak. Kişiselleştirilmiş eğitimler daha hızlı ve erişilebilir olacak. Sokaklarda daha çok elektrikli otomobil ve sürücüsüz araç göreceğiz. Yeni nesil robotları evlere pazarlamaya çalışan şirketler olacak. Tüketime erişimin baş döndüren bir hızı var. Ben 20 yaşındayken uçakla seyahat etmek lüks sayılıyordu. Şimdi sıradan oldu. Çocuklarım 20 yaşındayken yüksek öğrenim metodu olarak şimdiki düzenin devam edeceğine hiç inanmıyorum.
Dünya baş döndüren bir hızla ilerliyor. Bu hıza aynı oranda eşlik eden bir açmazımız daha var. Dünya nüfusunun yarısı fakirlik sınırında yaşıyor. Ayrıca, gelişen teknolojiler ile çok sayıda insan işsiz kalmaya aday. Yeni bir ekonomi düzeni ve manifesto yazılmak üzere. Çocuklarım 20 yaşına geldiği zaman bugün için geçerli hiçbir politik anlayışın devam edebilme şansı olduğunu düşünmüyorum. Nasıl bir dönemin manifestosu ile sosyalizm üzerine yoğunlaşırken daha sonra liberalizm hakimiyetine geçtik. Şimdi sırada paylaşım ekonomisi içinden evrimleşecek yepyeni bir düzen olduğunu düşünüyorum. Biraz çevreci, biraz paylaşımcı, bilim ve teknoloji üzerine kurulu kesin şeffaf olan yeni bir düzen. Ben bunu çocuklarıma bakarak söylüyorum. Yoksa Fransa’nın seçimi, Avrupa’nın kararı, Amerika’nın başkanı beni hiç ilgilendirmiyor. Bizim evin koridorunda çocuklar başka bir telden çalıyor. Oldukça da gürültülü…