Fethi Denizmen

info@paradurumu.tv
TÜM YAZILARI
İltifat her kapıyı açar mı? Beğendin takdir ettin, farklı bir güzellik gördün, sunumu çok başarılı idi, kıyafetine hayran kaldın, bakışları ve gülümseyişi çok masumane, yaptığı hareket çok zarif, bir bakışta güzelliği seni hipnoz etti… Kaybedecek çok şeyi varsa (2) (Freddy Heineken) İlk bölümde belirttiğim üzere Freddy Heineken (1923 – 2002), aileye ait bira fabrikasına 1942’de, 18 yaşında iken katıldı. Aile şirketini milyarlarca dolarlık bir güç haline getirerek Avrupa’nın en zengin adamlarından biri oldu. Pişmanlık yükü Medyada izlemişsinizdir sanırım, bir söyleşi esnasında sorulan bir sorudur; “Hayatınızda pişman olduğunuz hiçbir olay yaşadınız mı, kaçırdığınız bir fırsatın pişmanlığını taşıyor musunuz yükünü hâlâ?” Çoğunlukla cevaplar ‘’Yok, hatırlamıyorum, hayır’’ şeklindedir. Kaybedecek çok şeyi varsa (1) (Freddy Heineken) İnsanoğlunun istekleri sonsuz ancak dünyamızın bunları karşılayacak kaynakları kıttır. Bu kaynakların büyük bir kısmı da çok küçük yüzdelerde azınlığın elindedir. Park, yürüyen ceket ve kule Rotterdam bir liman kenti olmasına karşın çeşitli yerlerinde çok güzel, yemyeşil, ağaçlı parkları mevcuttur. Mevsim biraz yumuşadı ve güneş yüzünü gösterdi mi dolup taşar parklar, yürümek, hava almak, çimlere uzanıp güneşlenmek, çocuklar içinse özgürce koşup oynamak için idealdir. Genç bir kızın yarattığı 200 yıllık efsane Karanlık ve fırtınalı bir geceydi. Şarap içmek ve parti yapmak için güzel bir gece olabilirdi. Her neyse, geceydi, Cenevre’de Lord Byron’ın kiraladığı Villa Diodati’de sert hava nedeniyle mahsur kalmış dört genç nasıl vakit geçireceklerini konuşuyorlardı…
Fethi Denizmen yazdı: Soru sorma sanatı Daha iyi iletişim kurmanın bir yolu da soru sormadaki bilgeliğindir. İster konuşuyor ol ister dinliyor, doğru soruları ne zaman ve nasıl soracağını biliyor olman iletişimi güçlendirecektir. Kısaca ifade edersek soru sorma sanatı, her etkili iletişimcinin çok önemli ustalığıdır. Kime göre neye göre? Düşün bakalım medyada bir şey okudun, izledin, bir şeyler dendi, hemen her sabah TV kanallarında doktorlar, beslenme uzmanları şöyle olmalısın, parametrelerin böyle olmalı diye duyarsın... Hemen her söyleneni hooop olduğu gibi kabul edip yerleştirir misin belleğine? Fethi Denizmen yazdı: Kurtlar kaynıyor mu? Bazen nedensiz de olsa birdenbire canlanır yaşadığın bir anı, biraz derinlemesine dalarsan düşüncelere, o canlanan anı giderek berraklaşır, bir film şeridi gibi gelir geçer gözlerinin önünden, mutlu bir hüzün de takip eder anını. Ve durgun akardı Göksu Nehri Eylül'ün son günlerine doğru idi, etraf sessizliğe bürünmüştü, önümde akıyor mu duruyor mu çözemediğim ve bana Mihail Aleksandroviç Şolohov’un (1905-1984) “Ve Durgun Akardı Don” romanını anımsatan, seyrine doyamadığım bir nehir ve muhteşem doğa. Boğaz’ın anılarda kalan balıkları Bugünün dünyasında tüm denizlerdeki hayat, insan merkezli politikalar ve nüfusun hızlı artışı, gelişen sanayi, kirlilik ve yapılaşma nedenleri ile giderek yok olmakta. Romantik dönem sanatçılarının hayranlığını kazanan göl Batı uygarlığında 18. yüzyılın sonlarına doğru Romantizm olarak adlandırılmış olan sanatsal bir hareket başladı. 19. yüzyıl ortalarına kadar süren edebiyat, resim, müzik, mimari, eleştiri ve tarihçilik eserlerini karakterize eden entelektüel bir yönelim olaraktan. Öfken seni rahatlatır mı? Yakar mı? Hemen hepimizin yaşadığı bir duygudur öfke, kimimizi anlık da olsa rahatlatıp kendini iyi hissettirir ve üzerindeki yükü ve gerginliği alabilir, ancak kimimizi de kendi ateşi içinde yakabilir. Panoramik yollardan Portofino’ya Zürich Hava Limanında arabanın pusulasını güneye sabitlersen İnterlaken’in yağlıboya tablo gibi manzaraları sollayıp kendini önce Como Gölü’nde sonra da La Spezia da bulduğunda, bir meydanında iki seçenekli yol görürsün; biri panoramik diğeri bildiğin otoyol. Fethi Denizmen yazdı: Çocukken oynardık O zamanlar ne televizyon, bilgisayar ne de cep telefonu vardı. Nüfus azdı, her yer bağ bahçe ve kırlık alandı. Biz çocuklar mahallelerde, yakın çevrelerde oyunlar oynar, sokaklarda arkadaşlıklar kurardık.