Zeytinyağında hile arşa yükseldi

Herkese bir kez daha mutlu yıllar dilerken birkaç notu buraya bırakayım.

Birincisi, zeytinyağı işi. Patladı gitti. Zeytinyağlarında sahtelik oranı arşa yükseldi. Piyasada mübalağasız %90'ları geçti.

Temel hile elbette az miktar zeytinyağı içine bol miktar pamuk veya kanola yağı eklemek şeklinde. Ortaya çıkan şey ister basit kola şişelerine dolduruluyor, yol kenarlarında UFO gören masum köylü konsepti ile satılıyor, ya UFO gören ama Instagram'ı da görmeyi ihmal etmeyen teyze konseptinde satılıyor, ya da ciddi ciddi kenarına belgesi - sertifikası, üç tane de ödülü işlenmiş şişelerde ve tenekelerde satılıyor. Her yerde, her köşede, çığırından çıkmış halde.

İkinci hile tabii "Benim zeytinyağım çok özel", "Neden özel?", "Öyle işte, hem de aşırı derecede özel" işlerinde.

Keriz silkeleme diyorlar buna - ki doğru da diyorlar bence. "Neden özel, anlat..?" sorusuna mantıklı bir yanıtı yok çünkü kimsede. Mayalardan girip Azteklerden çıkan hikayeler, toprağa gömülen Ayvalık küpleri, ayışığında elle toplamalar, araya bolca felsefeye giriş pasajları... "Butik zeytinyağı" bu işin adı. Tam bir deliler tiyatrosu şeklinde.

Üçüncü hile ödüller. Her yerde, herkeste ve her bir şeyde... Sıra sıra, yıldız yıldız ödüller... Brüksel'den jüri gelmiş, önüne gelen bütün zeytinyağlarına ödül vermiş, yetmemiş maden sularına ödül vermiş, o da yetmemiş topitoptan çikilopa bulduğu her zırvalığa ödül vermiş, yine yetmemiş köşedeki baklavacıya ödül vermiş, yine ve yine yetmemiş bir de dondurulmuş patatese ödül vermiş gibi bir saçma durum var ortada. Ödül işi bir sektör, başlı başına bir piyasa. 100 Dolar verirseniz istediğiniz jüriden istediğiniz ödülü "şıp diye" alabiliyorsunuz. Bunun 200 Dolar olan  butik versiyonu var, 50 Dolar olan halk tipi var, maliyetsiz %100 uydurmasyon olanı var, bugün ona yarın sana şeklinde şenliği var, var da var...

"Bize mi anlatıyorsun..." diyeceksiniz, biliyorum, fakat sadece "Ben yemem" ile kalmayıp tepkiyi de gösterelim istiyorum. Zırt ödülünü, zurt ödülünü etiketine, ambalajına, şuna buna basan firmalar gayet güçlü bir "Aklımızla alay mı ediyorsun" tepkisi görmeli ki bir daha elini bir saçmalığa uzatırken üç kez düşünmeli. "Aman" demeli "beni tefe koyarlar". Haktır, koysunlar.

Tekrar tekrar uyarmak maalesef bana düşüyor. İpek Hanım Çiftliği, güzel kızım İpek'in adı ile 2006'da kurduğum, çok severek sarıldığım; bana hem bu yanda, hem de o yanda, yani sizin tarafınızda, kimseye nasip olmamış büyüklükte bir aile vermiş eşsiz bir yapıdır. Gözümden sakınırım. Çok fazla emek, çok fazla iyi niyet var üzerinde. Lütfen karşınıza "İpek Çiftliği" diye bir şey çıkıyorsa, çıkartıyorlarsa tepkinizi göstermekten geri durmayın.

Bir başka konu, kür olayları, sihirli - büyülü şişeler. Sosyal medya şu bu derken herkes kürcü, herkes şifacı, herkes bilmem neci olmuş halde. Beş para etmeyen sirkeler akıl almaz fiyatlara satılıyor, beş para etmeyen içerikler "Sizin şu eksiğinizi tamamlıyor, çocuğunuzun mineralini yükseltiyor" diye annelerin kafasına çakılıyor. Binbir güçlükle kazandığınız parayı sahte gülüşlü bir kürcünün, sirkecinin, bir şifacı şaklabanın on beşinci gayrimenkulüne çevirmeyin ne olur. İyi gıda, olabildiğince temiz hava, kaliteli su. İhtiyacınız olanlar sadece bunlardır. Yürüyüşler yapın, mutfağınıza özen gösterin, hepsi bu kadardır. Şu ünlü kullanmış, bu selebriti almış, kullanırlar, alırlar, en azından öyleymiş gibi anlatırlar, tarife var malum hepsinde. Lütfen ve lütfen.

...ve lütfen dışarıda yemek işini alışkanlık haline getirmek bir yana, hele ki şu zamanda, yapacaksanız da hiç olmadığı kadar ince eleyip sık dokuyarak yapın. Dışarıda yenebilecek şey sossuz halde parça et veya sadece sebze bu dönemde. Ötesi çok başka bir hikaye. Bir ara (vurulmazsam) detaylı yazacağım.

Çocuktur, her şeyi ister, evet, fakat almayın. Eğitim verin. Videolar açın. Belgeseller izletin. Gıdayı ve beden dinamiğini sizden ve sizinle beraber öğrenmeli çocuk. Öğrenirlerse yetişkinlerden çok daha akıllı, mantıklı kararlar verdiklerine ben yakından şahidim.

Rafine sofralar, rafine bir hayat, seçilmiş dostlar, huzur ve sağlık dolu bir yeni yıl dilekleri ile...

Sevgiler,

Pınar.