Popüler sanat öncüsü Andy Warhol ve ilginç yaşam hikayeleri
"...Valerie Solanas, 3 Haziran 1968'de Andy Warhol'un 33 Union Square West adresinde altıncı kattaki stüdyosuna ( The Factory) paranoyak bir kinle girer..."
Valeria o gün çok heyecanlı idi, 30 yaşına gelmişti.
Heyecanının nedeni yazdığı bir senaryonun, bir tesadüf eseri
tanışmış olduğu Ünlü Pop Art sanatçısı Andy Warhol’den
yapımcılığını istemiş olması ve onun taslağını incelenmek üzere
kabul etmiş olmasıydı.
Öyle ya nasıl heyecanlanmasın ki, çok ünlü ve popüler bir Pop
Art sanatçısı ona senaryosunun “iyi yazılmış” olduğunu ve
okuyacağını sözünü vermişti. İşte gün o gün, bakalım Warhol neler
diyecekti ona, kabul edecek mi idi teklifini...
Valeria Solanas (1936-1988) çalkantılı bir çocukluk ve gençlik geçirmiş, büyüme çağında yakınları tarafından istismara uğramış, sokaklarda yaşarken eğitimi için bedenini kullanmak zorunda kalmış, ruhsal iniş çıkışlar içinde edindiği daktiloda yazılar yazmış, yaşadığı tüm zorluklara, ağır travmalara ve maddi imkansızlıklara rağmen Maryland Üniversitesi, College Park’tan Psikoloji diplomasıyla mezun olmuştu.
Andy Warhol, Factory adını verdiği stüdyosunda farklı düşünceler içindeydi senaryo ile ilgili olarak... Senaryo çok müstehcendi ve bunun bir polis tuzağı olmasından endişe ediyordu, zira benzer nedenlerle sıklıkla kapatılmıştı stüdyosu...
O gün Andy Warhol senaryoyu kaybettiğini söyleyince Valeria hayal kırıklığına uğramıştı. karşılığında para talep edince Warhol onu bazı küçük işlerinde kullanarak konuyu kapatmıştı.
Bu sıralarda radikal feminist bir yazar ve aktivist olan Valerie Solanas, tek üyesi olduğu, baş yapıtı, Society for Cut Up Men (SCUM) adlı bir cemiyet(!.) kurdu. Yayınladığı “SCUM-Erkekleri Dilimlemeli Manifestosu”“erkeklerin olmadığı bir dünya tasavvur ediyordu, erkeklerin tamamı yok edilmeli çağrısında bulunuyordu”.
SCUM çok uzun yazılmış bir manifesto olup, birkaç cümlesi:“Erkek biyolojik bir kazadır: Y (erkek) geni tamamlanmamış bir X (dişi) genidir, yani eksik bir kromozom setine sahiptir. Yani erkek tamamlanmamış bir dişidir. Erkeklik bir eksiklik hastalığıdır ve erkekler duygusal açıdan sakattır.
Erkek tamamen ben merkezlidir, kendi içine hapsolmuştur, başkalarıyla empati kurmaktan, başkalarıyla özdeşleşmekten, sevgiden, dostluktan, şefkatten acizdir. O, hiç kimseyle uyum sağlayamayan, tamamen izole bir birimdir. Yanıtları tamamen içgüdüseldir, beyinsel değil tamamen fiziksel olmasına rağmen erkek damızlık hizmeti için bile uygun değildir”.
Aklıma Antik çağın Yunan Vahşi Doğa ve Av Tanrıçası Artemis’in kendine yaklaşan erkekleri ya bir çeşit geyiğe ya da tavşana çevirerek onları cezalandırmış olduğu geldi SCUM okurken.
Burada bir iki cümlesini aldığım böylesine bir manifesto yazan kadın hakkında düşünürken onun yaşamını göz önüne getiriyorum. İstismarlar, açlık, sokaklarda yaşam mücadelesi, eğitimi, barınması için zorunlu kendini pazarlama. Her şey çocukluktan gelmekte değil mi zaten.
İlgi duyanlar için SCUM tam metni;
Valerie Solanas' SCUM Manifesto
Denizcilik dünyasında ve limanlarında gemilerinde geçen yarım asırlık gözlemlerimde, erkek dünyasını düşündüğümde hayal etmişimdir, olmayacak ütopik bir hayal, tüm erkeklerin gen ve yapılış yazılımlarının yeni bir yazılımla değiştirilmesi. Komik duruyor ancak bu dünyada kadın olmak çok ama çok zor.
Valeria zamanla, yaşadıkları ile, Andy Warhol’un SCUM manifestosunu çalmaya çalıştığını düşünüyor, senaryosunun kaybolduğuna inanmıyor ve Warhol’un stüdyosunu defalarca arayıp tehditler ve taleplerde bulunmaya başlıyor. Valeria bu düşüncelerle giderek paranoyak bir kişilik olmaya da başlamış bulunuyordu.
Valerie Solanas, 3 Haziran 1968'de Andy Warhol'un 33 Union Square West adresinde altıncı kattaki stüdyosuna ( The Factory) paranoyak bir kinle girer. Warhol, Valeria'nın sıcak bir yaz gününde trençkotun altına kalın balıkçı yaka bir kazak giydiğini, daha da tuhafı, katı bir feminist olarak asla makyaj yapmamasına rağmen üzerinde rimel ve ruj olduğunu, ayrıca onun ayak parmaklarının üzerinde hafifçe zıpladığını, elinde kahverengi bir kese kağıdını büktüğünü" fark eder.
Valeria kese kağıdından 32’lik tabanca çıkarır ona doğrulttuğunda, Andy "Hayır! Hayır! Valerie! Yapma!" İlk ıskadan sonra ikinci kez ateş ediyor. Yere düşüyor ve masanın altına girmeye çalışıyor. Üçüncü kez ateş ediyor. Mermi Andy'nin sağ tarafından girip doğrudan içinden geçerek sırtının sol tarafından çıkıyor. Warhol daha sonra arkadaşlarına "Çok acıttı, ölmeyi diledim" der.
Valeria sonra da orada bulunan sanat eleştirmeni olan Mario Amaya’yı vurur ancak kurşun teğet geçer ve ardından binayı terk eder.
Ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan Warhol göğsünden aldığı yara nedeniyle önce öldü sanıldı, kalp masajıyla hayata döndürüldü, ancak iki ay sonra ayağa kalkabildi. Hayatının sonuna kadar cerrahi korse giymek zorunda kaldı.
Valeria Solanas daha sonra polise teslim oldu. Cinayete teşebbüs, saldırı ve yasa dışı ateşli silah bulundurmakla suçlandı. Kendisine paranoid şizofreni teşhisi konuldu ve "zarar vermek amacıyla pervasızca saldırı" suçunu kabul ederek, bir psikiyatri hastanesinde tedavi de dahil olmak üzere üç yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Solanas önce akıl hastanesine ardından da 3 yıllık cezasını çekmek üzere ceza evine gönderildi. Bu olayı anlatan I Shot Andy Warhol ( Andy Warhol’u Vurdum) adlı 1996 bir film çekildi.
POP ART Sanatçısı Andy WARHOL (1928-1987)
“Sanatçı, insanların ihtiyacı olmayan şeyleri üreten kimsedir.” -Andy Warhol
Pittsburgh, Pensilvanya'daki (Warhol'un doğduğu yer) Andy Warhol Müzesi'nin küratörü Jose Diaz'a göre, vurulduğu sırada Andy Warhol "Amerika'da çalışan en tanınmış ve popüler sanatçılardan biriydi". 1950'lerde başarılı bir ticari sanatçı olan Warhol'un, Campbell'in çorba kutuları, Coca-Cola şişeleri ve diğer ticari ürünlerin resimlerini içeren etkili pop art resimleri ve renkli, stilize ünlü portreleri onu uluslararası alanda ünlü yapmıştı.
1964 Yılında Andy Warhol, Midtown Manhattan'da folyo kaplı, gümüş boyalı duvarlara sahip büyük bir depo olan Fabrika'yı (The Factory) açtı. Stüdyo, laboratuvar ve parti odasının birleşimi karşı kültürün merkezi haline geldi ve "en güzel insanlardan diğer sanatçılara, ünlülere ve müzisyenlere kadar hayatın her kesiminden" ilgi gördü. Jose Diaz, 60'ların sonunda New York'ta gerçekten yaratıcılığın merkeziydi, diyor. (1963-1987 arasında Fabrika dört ayrı lokasyonda olmuştu)
Pop Art da neyin nesi diye soru duyar gibi oluyorum. Kısaca özetlemeye çalışayım, zira ayrı bir yazı konusu olabilir Popüler Sanat;
Pop Art'ı popüler, tüketici sembollerini kullanarak tanımlayabiliriz. Pop art zamanın bir temsiliydi ve kendisinden önce gelen her şeye karşı bir kültür sağlamıştı.
Pop art 1950'lerde, özellikle ABD ve İngiltere’de soyut dışa vurumculuğa tepki gösteren genç sanatçıların 1960’larda bir akım haline getirdikleri sanat türü. Günlük yaşamda toplumun tanıdığı-çok kolay anlaşılan-yoruma gerek duyulmayan-her kültür seviyesinin anlayabileceği sanat. Örneğin konserve domates çorbaları. Elvis Presley, Marlon Brando -Marilyn Monroe- Mao Gibi dünyanın tanıdığı objeler ve yüzler.
Andy Warhol’un Pop Art ikonu olan “Marilyn’ler” eseri
Popüler kültür imgeleri kişisellikten arındırılmış bir şekilde sunulur; örnek alınan modellerin anonim kimliklerinden çok uzaklaşılmaz.
İngiliz sanatçı Richard Hamilton’a göre Pop Art; “Toplumun değişim gösteren değerlerine yönelik sanatsal bir inancı yansıtmaktadır”.
Ülkemizde pop sanatı Andy Warhol akımıyla onun adını taşıyan stili ile ilk olarak izlerini bırakmaya başlamıştır. Fakat bu çizgiye sadık kalmak kaydıyla o çizginin dışına 2000'lerden sonra genç kuşak sanatçılar çıkmayı başarmış, çoğul ve renkli görünümlerin yerine daha sade ve net tekil renkler yerini almaya başlamıştır.
Bu çizgiye çıkanlar çok ender sayılabilecek sanatçılardır. Pop sanatının ülkemizdeki tekil renk temsilcilerinden biri olan Ümit Bilgen (1979) alanında bir ilke imza atmış, siyah ve beyazın uyumunu bu sanata renklerin dışında uyarlamıştır. Sanatçının eserleri çoğul renklerden ziyade daha sade ve simetrik renkler olan siyah ve beyaza dönüştürmüştür.
Pop Art Örnekleri
1962'de Warhol bir Campbell's çorba konservesinin resmini yapmıştır. Neden bu konuyu seçtiği sorulduğunda Warhol, ''Eskiden o çorbayı içerdim. Hep aynı öğle yemeğini yerdim.'' demiştir. Warhol bir konu bulmuştu: Amerikan markası. Takip eden yıllarda Cambell's çorba konservesinin 32 çeşidinin tümünü, Coca-Cola ve Brillo süngerleri gibi diğer simgesel markaları resmetmiştir.
Basquiat ile Dostluğu
Jean-Michel Basquiat (1960-1988) Afro Amerikan grafiti sanatçısı ve yeni dışavurumcu ressam, Andy Warhol ile dostluğu bir öğle yemeğinde başladığı söylenebilir.
4 Ekim 1982'de Warhol, bayisi Bruno Bischofberger ile New York sanat dünyasında "Fabrika" olarak bilinen stüdyosunda öğle yemeği toplantısı yaptığında Bischofberger, birlikte çalışmaya başladığı genç bir sanatçıyı da beraberinde getirmiştir, ismi Basquiat.
Warhol günlüğüne şunları yazar: "Greenwich Village'da kaldırımda oturup tişört boyarken Samo' adını kullanan çocuktu ve ben ona orada burada 10 dolar verirdim. O beni deli eden çocuklardan sadece biriydi.”
Bischofberger, Warhol'un sanatçının eserlerinden birini alması karşılığında Warhol'un birlikte çalıştığı yeni sanatçıların portrelerini yapmasını ayarlamıştı. O öğleden sonra Warhol, hızlı bir serigrafi portresine hazırlık olarak Basquiat'ın Polaroid fotoğraflarını çeker.
KARMAŞIK BİR ARKADAŞLIK: WARHOL VE BASQUIAT - Sanayi313
Çalıştığım zamanlarda sanat hakkında düşünmüyorum. Hayat hakkında düşünmeye çalışıyorum." - Basquiat
Warhol'un günlüğünde anlattığı gibi, "İki saat içinde onun ve benim birlikte olduğumuz bir tablo hâlâ ıslak olarak geri geldi." Bischofberger'e göre Warhol etkilenmişti. Satıcı, Warhol'un "Gerçekten kıskanıyorum" dediğini hatırladı. "Benden daha hızlı."
Beklenmedik sanatsal iş birliklerinin içinden Genç New York grafiti sanatçısı ve Pop Art ikonu birlikte 150'den fazla eser üretmiş, 80'lerdeki eleştirmenler onları eleştirmiş ancak şimdi bile bazıları milyonlara satılmaktadır. Yakın sanat tarihinin en ilgi çekici ve kafa karıştırıcı arkadaşlıklarından biri. Bugün Jean-Michel Basquiat ve Andy Warhol, 20. yüzyılın sonlarının en yenilikçi, etkili sanatçılarından ikisi olarak görülmektedir.
Not:
* Jean-Michel Basquiat, El Gran Espectaculo (The Nile), 1983, (The Nile), 1983, $67,110,000 Christie’s
Basquiat’ın henüz 22 yaşında iken çizdiği “Nil” Basqiat’ın 28 yıllık kısa ama parlak kariyerinin en önemli tablolarından biri olmuştur.
2023 müzayedelerinde satılan en pahalı resimler ve hikayeleri
** İrish İndependen, 26 Ocak 2024 haberine göre Andy Warhol imzalı Grace Kelly Baskısı açık arttırmada 216.000 Euro
Warhol’s portrait of Grace Kelly is for sale at Gormley’s for Euro216.000
Photo Gormleys Galeri - İrlanda
Andy Warhol Ölümünün Arkasındaki Sırlar
Andy Warhol safra kesesi ameliyatı geçirdiğinde 58 yaşındaydı. Operasyondan sadece 12 saat gibi kısa bir süre sonra hemşire ünlü sanatçıya ölü buldu. Haber dünya çapında şok dalgaları yaratırken manşetler de bu kadar basit bir operasyon nasıl ölümcül olabilirdi sorgulamaları vardı.
Ölümünden 30 yıl sonra Pop sanatçısının tıbbi geçmişini inceleyen Tıp tarihçisi ve cerrah Dr John Ryan, Warhol'un neredeyse 15 yıldır safra kesesi sorunu yaşadığını ve ailesinde de bu sorunun olduğunu söyler.
Warhol son zamanlarda hastane korkusu yüzünden hastalığını saklamaktaydı. Ameliyat sonrası cerrah, kangrenle dolu bir safra kesesi bulmuştu; o kadar ki, organ çıkarıldığında parçalara ayrılmıştı.
Bu kadar basit bir operasyon hemen sonrasında ani ölüm nedeni 1968 yılında, yani 19 yıl önce, radikal feminist Valeria Solanas tarafından vurulduktan sonra hala ölümle burun buruna gelmenin etkilerini yaşıyordu. Safra kesesinin paramparça olması değildi sadece, karın kasları da benzer şekildeydi ve kalbindeki ritim bozukluğu idi.
Netice olarak ölümü 19 yıl önceki vuruluşunun açtığı yaraların yavaş yavaş sanatçıyı son noktaya getirişi idi. 1968’deki vurulma olayı sonrası, bir bakıma Solana’nın ve Wahol’un sonlarının başlangıcı olmuştu.
29 Ocak 2024
Suadiye