Borç verirken borçlu duruma düşmeyin

Borç verirken ve öderken dikkat edilecekler

Gelişen bankacılık sistemi ile hem güvenli hem de kaydının tutulmasının kolay olması nedeniyle bir çok ödeme banka üzerinden yapılıyor. Ancak banka üzerinden para göndermenin de hukuki incelikleri var. Aksi durumda hukuki sorunlar ortaya çıkabiliyor. Özellikle borç verenler, çoğunlukla yapılan bir hata nedeniyle borçlu duruma düşebiliyor. Böyle bir durumla karşılaşmamak için birine banka üzerinden borç gönderen kişi, açıklama kısmına mutlaka borç verdiğini belirtmeli hatta borcun geri ödeneceği tarihi de yazmalıdır.

Havale ile borç gönderirken dikkat edilmesi gerekenler

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin içtihatları; “Havale ödeme vasıtası olup, var olan borcun ödendiğini gösterir. Bu karinenin aksini havaleyi gönderen şahsın ispat etmesi gerekir. Ayrıca davalının, davacının mevcut borcuna karşılık bu paranın gönderildiğine dair savunması da gerekçeli inkar (vasıflı ikrar) niteliğindedir. Tüm bu sebeplerle ispat yükü davacı üzerinde olup, miktar itibarıyla davacının iddiasını yazılı deliller ile kanıtlaması gerekir” yönündedir. Banka üzerinden borç olarak bir para gönderseniz dahi bunu gönderim açıklamasına açıkça yazmadığınızda borç vermiş değil bir borcu ödemiş durumuna düşmektesiniz. Bunun aksini de yazılı olarak ispatlamanız gerekmektedir.

Ayrıca geriye iade edileceği tarihi de belirtmezseniz borcu yazılı olarak istemeniz ve bunun için de 6 hafta sürenin geçmesi gerekecektir. Bu da hukuki süreci zorlaştırmakta hatta aleyhe çevirmektedir. Ayrıca bir borç ödemesi yapıyorsanız da bunu açıkça belirtmediğinizde muhatabın gelen parayı başka bir borca sayma durumu doğabilir. Örneğin siz çek ve senet borcu ödediniz ama fatura borcunuz da var. Açıkça senet için ödediğinizi yazmadığınızda bu durumda muhatabınız bunu fatura borcuna sayabilir ve senet borcu için kambiyo senetlerine dayalı icra takibi yapabilir.

Geçmişe dönük kira farkı istenilen durumlar

Para gönderimlerine ilişkin bir diğer sorun da kiracı – kiraya veren arasında ortaya çıkmaktadır. Özellikle pandemi döneminde bazı ev sahipleri kiracılarına iyi niyet gösterip kira bedeli almadılar ya da yasal artış yapmadılar. Ancak bazıları daha sonraki dönemdeki kiraların aşırı artışı iyi niyeti ortadan kaldırıp daha önce almadıkları kiraları ya da yapmadıkları artışı kullanarak kiracılara tahliye talepli icra takipleri yaptılar. Özellikle kiracıların kiranın ödenmemesi ya da artışın yapılmaması halinde kira sözleşmesine ek sözleşme yapmaları gerekiyor. Aksi durumda mağduriyet ortaya çıkabiliyor. Hukuki süreçlerde de haklı olan değil ispat eden kazanıyor.

Rıdvan Yıldız kimdir?

11 Şubat 1988 tarihinde Bartın’da doğdu. Bartın Anadolu Öğretmen Lisesi’nde bitirdikten sonra lisans eğitimimi İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde tamamladı. Çeşitli hukuk bürolarında tecrübe kazandıktan sonra serbest avukatlığa başladı. 2012’den bu yana İstanbul Barosu’na bağlı olarak avukatlık mesleğini icra ediyor. Tüketici Sorunları Derneği’nde Genel Başkan Vekilliği ve Genel Başkanlık görevlerini üstlendi. Tüketici, bilişim, gayrimenkul, kentsel dönüşüm, kat mülkiyeti ve spor hukuku alanındaki makaleleri çeşitli mecralarda yayımlandı.

2019 yılında "Sınırsız Yeni Dünyanın Sınırları Sosyal Medyada Hukuk" adında sosyal medya hukuku okur yazarlığını arttırmaya yönelik bir kitabı yayımlandı.