Arzuladığın hayatı yaşamaya zeki olman yeterli mi?
"Yaşam nedir, hayatın anlamı nasıl yorumlanır, düşünelim bakalım, iyi ve arzulanan hayatı yaşamaya zeki, hatta çok zeki olmanın katkısı var mıdır sizce, hepimizin farklı yorumları ve diyecekleri vardır mutlak ama en azından düşük zekalı olmaktan daha iyidir elbette..."
“Bizim çocuk aslında zekidir, biraz tembelliği var işte,
derslerde dinlediğinle bile bazen kendini kurtaracak notlar bile
alıyor”, “ Aaa zekasına diyecek yok oğlanın, biraz hayta işte, hani
biraz kitap karıştırsa sınıf birincisi bile olabilecek”.
Bu ve benzeri sözleri, özellikle orta öğretim öğrencilerin anne
ve babalarından çok duymuşumdur, özellikle de gençlik dönemlerimde
eşe dosta özel ders vermişliğim de varken...
Zeka nasıl bir şey acaba, hızlı kavrama mı, yüksek korelasyon mu, ya da sayısal içerikli bilgilerdeki hızlı neticelere ulaşmak mı, kuvvetli hafıza ve mantıklı olma mı. Herkesin bildiğidir IQ (ayqu oknur) ve duyduğudur zaten, IQ dendi mi ilk akla gelen isim Albert Einstein’dır ( 1879-1955). Aynı şekilde ilham perisi İngiliz fizikçi ve teorisyen Stephen Hawking ( 1942-2018) de aynı IQ’ya sahipti.
Her Şeyin Teorisi The Theory of Everything ) filmini izlememiş olanlara öneririm.
Açılımı “Intelligence Quotient” olan IQ, bir çeşit zeka ölçütüdür. Hafıza, mantık, sayısal bilgiler gibi çeşitli alanlarda zeka testleri sonucunda elde edilen rakamsal veriler IQ seviyemizi belirler. Einstein ve Hawking’in IQ’ları 160, yani dahi, zira 140 üzerinde olanlar için kullanılır bu sıfat. Ortalaması 90-119 olanlara normal zekalı, 120-140 arasında çok zeki, sonrasına da dahi denirken, 90’dan düşük olanlara ne denir, onu da siz söyleyin artık.
Belki merak edeniniz vardır, dünyanın en yüksek IQ’lü olanı kimdir diye, Amerikalı matematik ve dil bilimcisi William James Sidis ( 1898-1944), 6 yaşında ilkokula başlıyor, 7 ay sonra mezun oluyor, test etmişler ve 250 hatta daha da yüksek olarak bulmuşlar bilişsel zekasını. Aaa atlamadan geçmek istemem müzik dünyasının ünlülerinden ve benim de hayranı olduğum Shakira IQ’su 140, hani 141 deseler dahi sınıfına mı sokacaklardı güzel şarkıcıyı, kim bilir.!! Ülkemiz insanının IQ ortalaması 90 diye geçmekte, nasıl ulaşılmışsa bu parametreye artık, ancak bunun son zamanlarda 89’a gerilediği de ifade edilmektedir.
Yaşam nedir, hayatın anlamı nasıl yorumlanır, düşünelim bakalım, iyi ve arzulanan hayatı yaşamaya zeki, hatta çok zeki olmanın katkısı var mıdır sizce, hepimizin farklı yorumları ve diyecekleri vardır mutlak ama en azından düşük zekalı olmaktan daha iyidir elbette.
Sadece yüksek IQ sizi bir yere taşır elbette, ama yaşamın güzelliğine ne kadar faydası vardır dersek bakışımızı duygusal ve ruhsal zekaya da çevirmemiz gerekir. Emotional Quotient kısaltması olan EQ’nun ilgi alanı olan duygusal zeka kişinin duygu ve düşüncelerini baz aldığı için ölçümü zor hatta mümkün değildir. EQ, yani Duygusal Zeka, kişisel farkındalık, öz kontrol, motivasyon, empati ve yetenekleri baz almaktadır. Hayatta başarıyı yakalayabilmek veya olayları doğru değerlendirebilmek gibi konular çok daha önemli olduğu izahtan varestedir.
İnsan davranışlarını, düşünce ve isteklerini algılayabilmeyi; kendini kontrol edebilmeyi, sağduyulu olmayı ve motivasyon geliştirmeyi kişiye yaşamında ayrıcalık sağlayacağı da rahatlıkla söylenebilir. Barışçı, dürüst, sınırlara saygılı, alçak gönüllü, samimi ve düşünce sahibidir duygusal zekası yüksek olanlar.
Zekanın çeşitliliği bu kadarla kalmıyor, bir de SQ var, yani Spiritual Quotient, Ruhsal Zeka var, adı üstünde zaten, bunu da duygusal zekanın bilişsel zekayla buluştuğu ileri bir zeka kriteri olarak tanımlamaktadırlar. Kısaca beynin bilgiyi, içgüdüyü, duyguları harmanladığı ve kendine özgü, anlam arayan iyi ve kötüyü ayırt eden bir bakış açısı yarattığı zeka seviyesidir. Spiritüel zekaya sahip kişiler, kendi ve çevresi için barış ve huzur ortamı sağlayarak daha mutlu, başarılı ve yaratıcı bir hayatı hedefler.
Daha yüksek EQ ve SQ’ya sahip insanlar, sadece yüksek IQ’ya sahip olanlara göre hayatta daha ileri gitme eğilimindedir. EQ’nuz karakterinizi, SQ’nuz ise karizmanızı temsil eder. Bu üç Q’yu, özellikle EQ ve SQ’nuzu iyileştirecek alışkanlıklara teslim olmanız çok daha iyi bir yaşam vaat edebilir. Kısaca EQ ve SQ’nuz olmadan IQ’nuz sizi hayatta istediğiniz yüksek seviyelere götürmeyebilir.
Tüm bunlara ilaveten Türkçe karşılığı tam olmasa da AQ yani Adversity Quotient var, Sıkıntı Katsayısı olarak girmiş literatüre. Kişinin zorlukları yönetme ve engelleri fırsatlara dönüştürme yeteneğidir. Sıkıntı katsayısı, kişinin performansıyla pozitif korelasyon gösterdiği için başarısını etkileyen faktörlerden biridir. Sıkıntı katsayısı yüksek olan bir kişi aynı zamanda yüksek performansa da sahip olacaktır.
Diyelim ki ne kadar Q varsa test ettiniz, hepsi güzel, hoş da yeterli mi sizce huzurlu, mutlu, kendini iyi hissettiren renkli bir hayat için. Bilgiye, bilime meraklı, her şeyi sorgulayan, quantum felsefesini benimsemiş, alınganlıktan, mükemmeliyetçilikten, narsistlikten uzak durduğunuz takdirde, güzel ve renkli ve dahi başarılı bir hayat sizi bekliyor olabilir, hani bir de Q’larınız yeteri derecede iyi seviyede ise, değme keyfine diyeceğim de, demeden evvel son bir şey, o da çalışmak, çok çalışmak...!
Hayatın akışında bizlere çok şeyler söyleniyor, aslında çoğunlukla her şeyi yaşayarak tecrübe ediniyor, öğreniyoruz, öğütlerle nasihatlerden ziyade.
31 Ağustos 2023
Heybeliada