Kar Yağışını Özleyen Hatıralar
İklim, artan nüfus, gelişen sanayi, teknoloji ve küreselleşen sermayenin beraberinde getirdiği talep bombardımanı ile dünyamızdaki yaşam giderek değişiyor.
İklim, artan nüfus, gelişen sanayi, teknoloji ve
küreselleşen sermayenin beraberinde getirdiği talep bombardımanı
ile dünyamızdaki yaşam giderek değişiyor.
Bu değişikliği genç nesilden ziyade özellikle ileri yaşlarda
olanlar çok daha iyi gözlemliyor, hissediyor ve belleklerinde kalan
eski güzelliklere özlem duyuyor. İnsan ilişkilerinin, saygı ve
sevgi ortamının dışında özlediğim bir şey var benim. Ne mi o? Kar
yağarken doğayı, çevreyi, insanları izlemek. Sanırsınız ki Doğu
illerinde yaşadım, senenin yarısını karlı günler içerisinde
geçirdim. Hayır tam aksine Boğaz’ın Sarıyer’inde büyüdüm ve
İstanbul’da devam ediyoruz.
Giderek dünyamız ısınıyor, iklim aktivistleri de bu durdurmak için çabalıyor. Isı artışını durdurmak için küresel kongreler toplanıyor, imzalar atılıyor. Ama değişen bir şey var mı, sanmıyorum.
Bir yazımda şunları yazmışım;
Dünyanın yüzde 1’lik en zengin kesimi yaklaşık yedi milyar kişiden iki kat daha fazla gelire sahip. Ultra milyarder kişi ve kuruluşlar mutlaka bazı sosyal kurumları bağışlar yardımlar yapmakta ama ölçüsü ne bilmemekle beraber servetlerine oranla şahsen çok düşük olduğunu düşünüyorum. Belki de doyumsuzluk değildir, kazandıkça risk alarak yeni kazançlar üretmede başarılı oldukça bundan çok büyük bir haz almakta, güçlü olma duygusu yaşamakta ve kendini çok iyi hissetmektedir.
İnsanoğlunun istekleri sonsuzdur, ama bunu karşılayan kaynaklar kıttır. Sonsuz olan ihtiyaçlar karşılandığı nispette mutluluk ve haz verir, karşılanamadığı zaman ise üzüntü, mutsuzluk hatta endişe verir. İhtiyaçlar tatmin edilince doyuma ulaşılır. Öyle mi gerçekten, en azından bazılarımız için evet... Sahip olduklarını düşünür, şükreder. Ama gel gör ki günümüz dijital dünyasında, insanlar iktisadın temel ilkesi olan talep yaratma bombardımanı ile karşı karşıyadır her an.
Doyum, Mutluluk ve Görünmez ElÇok sık aklıma takılır 'Doyumsuzluğu doyuramayan nedir?' sorusu. Çocukluktaki sevgi ve şefkat eksikliğinin neden olduğu duygusal açlık mıdır, aşırı hırs, güç sahibi olma, tutkular, saplantılar, iç dünyasında bir türlü mutlu olamayan huzursuzluklar mı?
Heybeliada’da Kar -Balkonumdan / 2015
Çocukluğumuzda tahtadan kızaklar yapar Sarıyer’de nerede yokuşlu mahalleler varsa orada kayak kayardık. Bırak kendini kay gitsin sonra yürü tepeye. Halen ülkemizde popüler kayak merkezi olan Uludağ da telesiyejler ne zamandır kullanılıyor bilmiyorum. İlk hatırladığım 1962 kışında grup olarak (Türkiye Gençlik Turizm Kulübü günlerimizden) bindiğimiz otobüs Kirazlıyayla’da kalmış dağa yürüyerek çıkmıştık. Gençlik anılarımda böylesine zorlu, unutulmaz ve eğlenceli izler var.
Kış mevsimi geldi mi, mart ayı dahil, bol bol kar da yürümenin, lapa lapa yağarken izlemenin, kar topu oynamanın, kardan adam yapma zevkini doya doya yaşardık. Bazen don olayları da görülürdü. Hatta unutulmaz bir yıldı, Tuna Nehrinin donması ile kopan buzulların İstanbul Boğazına gelişi.
Cumhuriyet Gazetesi - “İstanbul Boğazı’nın donduğu gün”
Şubat 1954
Tuna nehrinden gelen buzullar bütün Boğaz’ı kaplamıştı neredeyse… Sarıyer’de denizde buzların üzerinde yürüdüğümüzü hatırlıyorum.
İstanbul’da en son karın doğru dürüst yağıp, birkaç gün yerde kaldığı yılı 1987 olarak hatırlıyorum. En az üç gün kar kalmıştı. Yollar kapandığından ofisime, Ulus’tan 4.Levent’e yürüyerek gitmiştim. Nihayet özlediğim kara 2019 Ocak ayında kavuştum. Her yer karlı, yer gök dağ bayır, neresi mi, fonda Sarı Gelin çalarken yağan kar eşliğinde sevdalandığım Kars.
Sarı Gelin Eşliğinde Kar Yağarken!Sarı Gelin Eşliğinde Kar Yağarken Kars Seni Çok Sevdik!
Karın en güzeli Sarıkamış Kayak Merkezi’nde. Dünyada nadir olan toz, kristal kar sadece burada ve Alplerin bazı bölgelerinde var. O zaman bugünün dünyasında biraz karlı bölgelerde dolaşalım, kayak merkezlerinden başka yer de kar görmenin zor olduğu dünyamızda. Daha doğru deyimle özlenen kar yağışını keyfe döndüren yerlerde.
1964 / Şimdi var mı?
Uludağ’da Kar Neşesi / Mart 2015
Foto:Fd
Uludağ hem yakın hem tesisleri bol hem de olanakları çok olan bir yer. Kirazlı Yayla’da kendin pişir, Bursa’da kebaptan fazlası var diyelim. Ancak kayma keyfi konusunda sanırım bunu kayakçılar daha iyi bilir, Sarıkamış önde gelebilir.
Sarıkamış / Ocak 2019- Sarıkamış Kayak Merkezi
Çok güzel anlatım;
https://www.bizevdeyokuz.com/sarikamis-kayak-merkezi/
Ülkemizde birçok güzel kayak kayma yerleri daha var tabii ki. Yurt dışında da en güzel imkanları Alpler sunuyor. Tercih edilen yerler arasında Kitzbuhel, Courchevel ve Val-d’Isere bulunuyor. Genelde okulların sömestre zamanlarında.
Alpler’de kayak keyfi bambaşka… Özellikle de çocuklarda coşkular tavan, şarkılar en yüksek tondan, mutluluk nirvana.
Foto:Öd
Val-d'Isère
Foto:Öd
“Bugün sadece çocuklarımla karlar içinde geçireceğim bir haftanın heyecanıyla atıyor kalbim. Oyunlar, hikayeler, keşifler, hayaller ve hislerle…”
Karlar içinde zaman geçirmenin belki de en güzel yansıması bu anlatımda yatmakta. Bir yerde beklemedeyim, yanıma bir beyefendi oturdu. Muhabbet dönüp dolaşıp, eski gençlik günlerimizin güzelliğine geldi. Ben kar yağmıyor artık der demez, lafı aldı benden Ankara günlerini, gençlik yıllarını ne kadar özlediğini anlattı.
Çocuklar ve Kar / Gülen yüzler, sevinçler, hayaller…
Şiirlerle biraz özlem gidermeye ne dersiniz?
Kar ve Hatıralar
Kar yağıyor, yine kar, yine kar, yine mahşer gibi kar.
Sanki güller içinde gülen taze kadınlar,
Bana beyaz buseler, beyaz buseler yollar;
Sanki güller içinde gülen taze kadınlar.
Bir rüya görür gibi gözümde sevinçler var.
Beyaz bir sükût işte: kar yağıyor, kar, kar, kar;
Sanırım ki uçuyor gözümde hatıralar.
Beyaz bir sükût işte: kar yağıyor, kar, kar, kar...
Cahit Sıtkı Tarancı
***
Kar
Kardır yağan üstümüze geceden,
Yağmurlu, karanlık bir düşünceden,
Ormanın uğultusuyla birlikte
Ve dörtnala dümdüz bir mavilikte
Kar yağıyor üstümüze, inceden.
Sesin nerde kaldı, her günkü sesin,
Unutulmuş güzel şarkılar için
Bu kar gecesinde uzaktan, yoldan,
Rüzgâr gibi tâ eski Anadolu'dan
Sesin nerde kaldı? kar içindesin!
Ne sabahtır bu mavilik, ne akşam!
Uyandırmayın beni, uyanamam.
Kaybolmuş sevdiklerimiz aşkına,
Allah aşkına, gök, deniz aşkına
Yağsın kar üstümüze buram buram...
Buğulandıkça yüzü her aynanın
Beyaz dokusunda bu saf rüyanın
Göğe uzanır - tek, tenha - bir kamış
Sırf unutmak için, unutmak ey kış!
Büyük yalnızlığını dünyanın.
Ahmet Muhip Dranas
Belleğinizde karlı günlerin, kar yağışının hatıraları canlandıysa, o bembeyaz örtülü günlerin anısına yazmak istemez misiniz?
10 Aralık 2021
Suadiye