Duyarlılığın arkasında sorumluluk vardır
Yolda yürüyorsun, kırılmış şişe parçaları gördün, etrafına bakındın, o an kimse yok, içinden hemen geçen duygu “Ya biri görmez de ayağına batarsa” mı olur, ya da “Şimdi bu parçaları topla, nerede çöp kutusu, konteyneri, boş ver yürümeye devam et” mi.?
Yolda yürüyorsun, kırılmış şişe parçaları gördün, etrafına
bakındın, o an kimse yok, içinden hemen geçen duygu “Ya
biri görmez de ayağına batarsa” mı olur, ya da
“Şimdi bu parçaları topla, nerede çöp kutusu, konteyneri,
boş ver yürümeye devam et” mi.?
Mutfakta elinden bardak düştü, yer taş, parça parça, toplayıp
çöp torbana olduğu gibi mi atarsın, yoksa, çöp toplayanların eline
batar mı diye aklından geçirerek bir şekilde zarar vermeyecek hale
getirip öyle mi atarsın çöp kovana. Geçen gün eşim önüme bir dikiş
iğnesi bıraktı, galiba ucu paslanmış, bunu halleder misin çöpe
atmadan dedi.
İki ihtimal belirdi kafamda ya mini kavanoz içinde ya da birkaç kat havlu kağıt kullanarak.
Biraz zor iş mi dersin kırıkları toplamak, uygun bir şekilde çöpe atmak, peki örneği değiştirelim. Yerde bir çivi görüyorsun, bu yüzden birisi yanlışlıkla üzerine basmadan onu kaldırıyorsun. Kendin için değil elbette, sen zaten fark ettin çiviyi üzerine basmadan, bunu başkalarını düşünerek yapıyorsun, çiviyi kaldırmazsan yerden ve bir başkası bassa sorumluluk bana ait duygusu, duyarlılığı baskın geliyor sende.
Aşırı mı biraz duyarlılığın, çiviyi gördüğün anda hemen ışık hızı ile senaryolar mı geçiyor kafandan. Ya basan kişi enfeksiyon kaparsa, aşı olmayı ihmal ederse, hatta ya kangren olursa. Duyarlılık, endişe, sorumluluk.
Duyarlı isen, etrafında bulunan kişilerin yaşadıklarına karşı ilgi gösterir, ona göre davranır ve onları düşünerek hareket edersin, sorumluluk duygun baskındır zira.
Sadece kendini ve çıkarlarını düşünen kişinin duyarlılığı yoktur, başkaları için sorumluluk duygusu taşımazlar zaten.
Duyarlı insan olmak, yerinde gerektiğinde sorumluluk taşıyan kişilik olman kendini sana iyi hissettirebilir, çevrenden de takdir sözleri davranışları alırsın elbet. Duyarlılık aşırılığa kayarsa, bir başka deyişle aşırı hassasiyet durumu, kişinin hayat kalitesini etkiler mi dersin, kendine sormalısın bu soruyu, geriye dönük düşüncelerin ve yaşadıklarınla.
Herkesin ve her şeyin sorumluluğunu bilerek veya bilmeyerek aldığında, kendini, bir de bakmışsın, bir endişe, stres ve hatta depresyon döngüsünde bulmuşsun.
Nasıl mı?
Başkaları kendini kötü hissettiğinde senin hatan, evde annen ile baban arası çatışmalar senin yüzünden, evladının istemediğin ters bir yolda oluşu senin eksikliğin, bir ekip çalışmasında iken işlerin ters gidişi senden kaynaklanıyor, eee böyle kafa yapısındaki duyarlılık ve sorumlulukla hayat kolay gider mi sence. Bir de üstüne ülken ve dünya olayları, doğaya zarar, iklim haberleri sinir sistemini etkiliyor, sanki senmişsin sorumlusu gibi de düşünüyorsan...!
Böylemi gerçekten, ya da kim bilir başka daha neler neler.
Avustralyalı roman ve oyun yazarı Morris West’in bir sözünü hatırlayalım; “-If you spend your whole life waiting for the storm, you’ll never enjoy the sunshine. – Tüm hayatını fırtınayı bekleyerek geçirirsen, güneşin keyfini asla çıkaramazsın.”
Öncelikle “Herkesten ve her şeyden sorumlu olmadığını” kabul edelim. Tam da burada bir anımı anlatmak isterim. Sene 1983, bir gün Mersin’den bakliyat yüklemek için kiraladığımız geminin Pakistan’ın Karachi Limanı’na yanaştırılmadığı haberini alınca, konunun sorumlusu ile hemen kendimizi Karachi’de bulduk ve daha önce organize ettiğim şekilde Limanın sorumlusu ve ilgili Oda’nın başkanı ile konuyu görüşmeye gittik. Liman yetkilisi zat bir ara birlikte olduğum sorumlu kişiye dönerek şöyle dedi; “Yüzünüz kıpkırmızı, belli ki tansiyonunuz ve endişeleriniz tavan yapmış, ancak biliniz ki herkesi ve her şeyi siz kontrol edemezsiniz, gemiyi yükleyenler, satıcılar, alıcılar, limandaki görevliler, uluslararası klas firma yetkilileri, gemi kaptan ve personeli, bütün bunlar hepsi sizin dışınızda, lütfen sakinleşelim.”
Herkesten ve her şeyden sorumluluğun sende olduğunu ve endişelerinin her şeyi değiştirebileceğine inanıyor musun? O zaman, her olayda, senin dışında çok değişken ilişkiler yumağı olduğunu düşünmek iyi gelebilir.
Ailemize, sevdiklerimize, yakınlarımıza karşı olan duyarlılığımız, sorumluluk duygularımız, sorgulayarak, sevgi ve saygı çerçevesinde insani güzelliklerdir sevgidir elbette. Kaçınılmaz duyarlılık, hassasiyet ve sorumluluklar sarar benliğimize doğal olarak.
Daha yaşanabilir bir dünya için, doğamızı koruma ve gelecek nesiller adına duyarlı olmak, birey olarak neler yapılabileceğini düşünmek, yetkili konumlarda isek bu duyarlılığı ve sorumluluğu göstermek elbette güzel duyarlılıklar ve sorumluluklar.
Ancak herkesi ve her şeyi kontrol edemeyeceğimizi aklımızda tutarak, endişe ve stresten olabildiğince uzak sağlıklı yaşayabilmek de bir güzellik.
2 Eylül 2022
Heybeliada
Do You Feel Responsible for Everyone and Everything? — Always Well Within
Hyper-Responsibility & OCD: What Does It All Mean? - Impulse
Gönül Denizmen- konuyu gündeme getirdiği ve yazıya katkılarından dolayı teşekkürlerimle
Fethi Denizmen yazdı: Farklı olursa fark yaratırMuhteşem güzelliğim var, asırlar boyu görülmeye değer bir sanat eseriyim. Ancak dünyaca tanınmak için sıra dışı bir şey yapmalıydım, yaptım da! Eğdim biraz kendimi, adıma Lening Tower dediler. Artık sadece Toskana’nın değil, dünyanın mirası oldum.